21. Hukuk Dairesi 2018/5207 E. , 2019/4702 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Feri Müdahil Kurum vekili, davalı kurumun davalı taraf olamayacağını, hak düşürücü süre yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının bir kısım hizmetlerinin bildirildiğinin tespit edildiğini, kurum kayıtlarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu, resmi belge karşısında tanık dinlenemeyeceğini, yöntemince araştırılması gerektiğini, davalı kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediğini, kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
Mahkemece " ... davacının davalıya ait iş yerinden hizmetinin 22.10.2012-21.05.2013 tarihleri arasında bildirildiği, iş yerinin 09.04.1997 tarihinde kanun kapsamına alındığı halen faal olduğu, iş yerinde 03.08.2010 tarihinde yapılan denetlemede ... ve ..."in fiilin çalıştıklarının tespit edildiği, davacı tanıkları davacının davalı iş yerinde 2007 yılı 5. Ayından 2013 yılı 5. Ayına kadar aralıksız çalıştığını, iş takibi ve atölyelerin takibi ve kontrolünü yaptığını, ayrıca yapılan işin kontrolünü yaptığını, iş yerinde 11,12 kişi çalıştığını ifade etmişlerdir. Davacının dava edilen dönemde davalıya ait iş yerinde hizmet akdi ile aralıksız çalıştığının kabul edildiği " gerekçesiyle " Davacının davasının kabulü ile, davacının 27/05/2007-22/10/2012 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde hizmet akdi ile eylemli ve günün asgari ücretine göre çalıştığının tespitine," karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
Feri müdahil kurum vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile, hak düşürücü süre ve ilk itirazlar hakkında bir karar verilmediğini, sadece bir tanığın iddiayı doğruladığını, tutanaklarda davacının isminin olmadığını, çalışmanın kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya konulması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması talebiyle istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
İstinaf Mahkemesince, " ... İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, talebe konu dönemin sonu ve dava tarihi gözetildiğinde hak düşürücü süreden bahsedilmeyecek davada, özellikle dinlenen ve davaya konu dönemde sürekli davalı işyerinde çalıştığı anlaşılan bordro tanığının ayrıntılı beyanları, komşu işyerleri sahiplerinin beyanları, davaya konu dönem sonrasında çalışmaların tam bildirilmiş olması, davacının atölye takibi ve kontrolü görevlerinin bulunduğunun belirtilmesi ve denetim anında gelmemelerinin söylenmiş olabileceği ihtimali karşısında, salt 2010 yılındaki tespit anında işyerinde bulunmamasının aleyhine değerlendirmeye sebep olamayacağı, dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu dönemde davacının başka işyerlerinden bildirilen hizmetlerinin varlığı ve davaya konu çalışma ile çakıştığı anlaşılmakta ise de, çakışan çalışmaların niteliği ve süresi (bir sürücü kursu işyerinden, ayda 1-2 gün şeklinde ) ile 5510 sayılı Kanunun buna cevaz veren 4/1-a maddesi hükmü gözetildiğinde, iki yerde birden çalışılamayacağı sonucuna varılmaması karşısında, davanın kabulüne dair kararın vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, fer"i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 bendi uyarınca esastan reddine" karar vermiştir.
E)Temyiz :
Davalı Kurum temyiz nedenleri : İstinaf talebindeki aynı gerekçelerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı şirketin 1021324 işyeri sicil numarası ile kayıtlı olup 09/04/1997 tarihinden beri kanun kapsamında olduğu, dönem bordolarının gönderildiği, davalı şirkete ait ... sicil numaralı işyerinde yapılan denetime ilişkin müfettiş raporunun gönderildiği, davacının ihtilaflı dönemde 15/02/2008- 19/02/2008 tarihleri arası 4 gün dava dışı 1082425 nolu işyer, 11/01/2010- 27/04/2010 tarihleri arası ( dava dışı 1082693 nolu işyeri, 30/03/2011- 28/02/2013 tarihleri arası dava dışı 1082693 nolu işyeri, 22/10/2012- 21/05/2013 tarihleri arası davalı 1021324 nolu işyerinden bildirildiği, davalı işyerindeki bildirimleri kesintisiz olup 1082693 nolu işyerindeki bildirimlerinin çoğunlukla ayda 2 gün, kimi aylar hiç yok, 2012/11-12. aylarda da ayda 6 gün şeklinde olduğu, biri bordro tanığı olan davacı tanıklarının dinlendiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının dava dışı işyerlerindeki bildirimlerinin fiili çalışmaya dayalı olup olmadığı araştırılmadan, talep edilen sürenin uzunluğu dikkate alınarak resen bordro ve komşu işyeri tanığı dinlenmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacının ihtilaflı dönemde bildirimi olan dava dışı işyerlerinin bildirimi olan sürelere ilişkin dönem bordrolarını istemek, davalı işyeri için ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı bordro tanıklarını, dava dışı işyeri için ise davacının bildirimi olan sürede çalışması olan bordro tanıklarını resen dinlemek, gerektiğinde ..., zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri/konut sahipleri araştırılıp tespit edilerek davalı işyerindeki işe başlama ve ayrılma tarihleri ile ara verip vermediği, davacının dava dışı işyerlerindeki bildirimlerinin fiili çalışmaya dayalı olup olmadığı, ay içerisindeki kısmi bildirimlerinin ayın hangi günlerine ait olduğunu tespit etmek, dava dışı işyerindeki bildirimleri çakışır şekilde ve fiili çalışmaya dayalı ise bu süreleri dışlamak, davacının çalıştığı süreleri hiçbir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya ... toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince feri müdahil kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.