Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4409
Karar No: 2022/6218
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4409 Esas 2022/6218 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/4409 E.  ,  2022/6218 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; 1985 yılından itibaren büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yaptığını, davalı ... şirketinin 3511814 numaralı elektrik abonesi olduğunu, arazisinde bulunan elektrik trafosunun yıldırım düşmesi sonucunda yandığını, acilen sulama yapılması gerektiğinden aynı gün trafoyu tamir ettirerek elektrik kullandığını, sonrasında sayaçların kontrol ve yapımı için davalı şirkete başvurduklarını, davalı şirket görevlilerince ... üzerinde yapılan kontrollerde elektrik sayacının yandığı tespit edilmişse de kullanılan elektrik miktarının belli olmaması nedeniyle 24.618,60 TL’lik faturanın tahakkuk ettirildiğini, fatura bedelinin ödendiğini, ancak kullanımının 72 saatle sınırlı olduğunu, geçmiş dönem tüketimlerine nazaran fazla tahakkuk yapıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyle, 20.000 TL' nin ödeme tarihi olan 08/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadını talep etmiştir.
    Davalı; 30/06/2011 tarihinde yapılan incelemede davacı abonenin sayacında görüntü tespit edilemediğinden Yönetmeliğin 19.maddesi uyarınca 30/04/2011- 30/06/2011 tarihleri arasında kullandığı elektrik enerjisi miktarı kıyas alınmak suretiyle dava konusu faturanın tahakkuk ettirildiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; bilirkişi raporuyla davacıya tahakkuk ettirilmesi gereken borcun 7.089,20 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 17.402,14 TL'nin 08/08/2011 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine yönelik verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 01/06/2016 tarihli ve 2015/11648 E. 2016/8749 K. sayılı karar, ...davalının sair temyiz itirazlarının reddedildikten sonra "somut olayda; davalı şirket görevlileri tarafından 30/06/2011 tarihli sayaç değiştirme tutanağıyla, sökülen 6253 seri numaralı sayacın görüntüsünün olmadığının tespit edildiği, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; davalı ... tarafından 27/05/2011 tarihinde son endeks okumasının yapılması nedeniyle bu tarihten sayacın değiştirildiği 30/06/2011 tarihi arası 34 gün için, davacı abonenin aynı döneme ilişkin 2010 yılı tüketim değerleri kıyas alınarak usulsüz elektrik tüketim bedelinin 7.089,20 TL olduğunun bildirildiği, ancak raporda ... payı, enerji fonu, Belediye Tüketim Vergisi ve bu bedeller üzerinden hesaplanacak KDV'nin hesaplamaya dahil edilip edilmediğinin raporda gösterilmediği, davalı vekilinin, bilirkişi raporunda, hesaplamanın fon ve vergiler dahil edilmeden çıplak enerji bedeli üzerinden yapıldığına dair itirazlarının mahkemece değerlendirilmediği, bu nedenle mahkemece kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği, ancak Kanunlarla belirlenmiş olan vergi (Belediye Tüketim Vergisi, Katma Değer Vergisi ve bunun gibi) resim ve harcın, davalı ... tarafından ayrıca faturalara ilave edilerek tahsil edileceği gözönünde bulundurularak, davalı vekilinin rapora itirazları doğrultusunda, bilirkişi heyetinden denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği...’’ gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile 14.461,63 TL’ nin 08/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 23/12/2019 tarihli ve 2019/3456 E. 2019/10422 K. sayılı kararı, ‘’...somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporuna ve önceki rapora taraf vekillerince gerekçeleri de gösterilmek suretiyle itiraz edildiği ve yeniden bilirkişi raporu alınmasının istenildiği, ancak mahkemece söz konusu itirazlar karşılanmadan çelişkili raporlardan sonuncusu doğrultusunda karar verildiği, mahkemece, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan, tahakkuk tarihi itibariyle yürürlükte olan ... Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri esas alınarak talep edilebilecek elektrik bedelinin tarafların itirazlarını da karşılayacak şekilde, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde hesaplattırılması ve sonucu dairesinde karar verilmesi gerektiği...’’ gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 6.671,83 TL'nin 08/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-04/02/1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı üzere; bozma kararına mahkemece uyulmuş olması taraflardan biri lehine usuli kazanılmış hak meydana getirir. Bu hakkı ne mahkeme ne de temyiz mahkemesi halele uğratabilir. Müktesep hakkın tanınması kamu düzeni düşüncesiyle kabul edilmiştir.
    Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir.
    Somut olayda; mahkemece verilen 01/07/2014 tarihli ilk karar, davalı tarafça temyizi üzerine, Dairece davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek sadece kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği, ancak Kanunlarla belirlenmiş olan vergi (Belediye Tüketim Vergisi, Katma Değer Vergisi ve bunun gibi) resim ve harcın, davalı ... tarafından ayrıca faturalara ilave edilerek tahsil edileceği gözönünde bulundurularak, davalı vekilinin rapora itirazları doğrultusunda, bilirkişi heyetinden denetime elverişli ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, söz konusu ilk karara dayanak bilirkişi raporu incelendiğinde ise, sadece 27/05/2011 ile 30/06/2011 tarihleri arasındaki 34 gün için hesaplama yapıldığı açık olmakla, hesaplamaya esas alınacak süre yönünden davacı lehine usuli müktesep hak doğduğu kuşkusuzdur.
    Bu itibarla, mahkemece; 27/05/2011 ile 30/06/2011 tarihleri arasındaki 34 gün için belirlenen miktar üzerinden davacının ödemekle yükümlü olduğu tutarın belirlenmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacı lehine oluşan usuli müktesep hak ilkesini zedeler şekilde, 27/05/2011 ile 30/06/2011 tarihleri arasındaki 34 gün haricinde, 30/06/2011 ile 27/07/2011 tarihleri arasındaki dönem tüketimi de hesaplamaya dahil edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi