Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6927
Karar No: 2018/646
Karar Tarihi: 05.02.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6927 Esas 2018/646 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Taraflar arasındaki dava, 1941 yılında orman kadastro sınırları içinde bırakılan 124 ada 9 sayılı parselin tapu kaydının iptali, orman niteliğiyle Hazine adına tescili, davalıların elatmasının önlenmesi, üzerindeki bina ve muhdesatın kalıcı istemiyle açılmıştır. Mahkeme, çekişmeli parselin 180 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından işlem yapıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Ancak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından verilen bozma kararı sonrasında, davanın orman sınırlamasına itiraza ilişkin olduğu gerekçesiyle kadastro mahkemesinde görülmesi gerektiği hükmedilmiştir. Dava kapsamında çekişmeli parselin 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastro sınırları içinde kaldığı, 1944 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı ve orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilmesi gerektiği, diğer bölümlerinin tapu kaydının geçerliliğini koruması gerektiği şeklinde karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak da 3116 sayılı Kanunun orman kadastrosu hükümleri ve 6831 sayılı Orman Kanununun geçici 11. maddesi gösterilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2016/6927 E.  ,  2018/646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, asliye hukuk mahkemesine verdiği 12.03.2003 tarihli dilekçesiyle; ... (...) mahallesi 124 ada 9 sayılı parselin 1941 yılında orman kadastro sınırları içinde bırakıldığını iddia ederek, davalılar adına olan tapu kaydının iptalini, orman niteliğiyle Hazine adına tescilini, davalıların elatmasının önlenmesini, üzerindeki bina ve muhdesatın kal"i istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, çekişmeli parselle ilgili olarak 180 nolu Orman Kadastro Komisyonunca işlem yapıldığı, bu nedenle, eldeki tapu iptali ve tescil davasının orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilerek, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21/04/2011 gün ve 2011/1776 E. - 4878 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Yargılamanın devamı sırasında, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede 180 nolu Orman Kadastro Komisyonunca aplikasyon ve 2/B uygulamasına başlandığı ve taşınmazın 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlenen fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile işaretli 620,24 m² bölümünün 2/B uygulamasıyla P.LVII poligon olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, işlemin dava sırasında 25.09.2009 tarihinde ilân edildiği anlaşılmaktadır. Davanın varlığı 2/B uygulamasının kesinleşmesini önler. Bu durumda; davanın, tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi isteminin yanında, 2/B işlemine itiraza dönüştüğü ve 6831 sayılı Orman Kanununun geçici 11. maddesi hükmüne göre, uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmeli, mahkemece tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davası elde tutularak, 2/B uygulamasına itiraz yönünden dosyanın ayrılarak, taşınmazın orman niteliğini yitirip yitirmediğinin saptanması bakımından kadastro mahkemesinin vereceği kesinleşen karar beklenmeli, ondan sonra doğacak sonuca göre karar verilmelidir." denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak görevsizlik kararı verilmesi üzerine, kadastro mahkemesince davanın kısmen kabulüne, 124 ada 9 parsel sayılı taşınmazın (A) (522.05 m2) harfi ve (B) (4042.87 m2) harfi ile işaretli toplam 4564.92 m2 bölümünün 3116 sayılı Kanun gereği 1944 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı anlaşılmakla orman vasfı ile kullanıcısı olmaksızın Hazine adına tesbit ve tesciline, (C) (8694.32 m2) harfi ile işaretli bölümünün ise orman sayılmayan yer olduğu anlaşılmakla tapu kaydının geçerliliğini korumasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve davalılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/03/2014 tarih ve 2013/10742 E. - 2014/2738 K. sayılı kararı ile onanmış ve bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin, 04/03/2014 tarih ve 2013/10742 E. - 2014/2738 K. sayılı kararında özetle; [...Mahkemece, bozma kararına uyulmakla birlikte bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; asliye hukuk mahkemesince tapu iptali ve tescil davası elde tutularak, orman kadastrosuna (2/B uygulamasına) itiraz bakımından görevsizlik kararı verilmiş ve dosya kadastro mahkemesine aktarılmışsa da; kadastro mahkemesi 2/B ye itiraz yönünden hiçbir araştırma yapmamış, taşınmazın orman niteliğini yitirip yitirmediği, kendi haline bırakılması halinde tekrar ormana dönüşüp dönüşmeyeceği yönünden keşif yapmamış, yeniden rapor almamış, asliye hukuk mahkemesinde yapılan keşifler sonucu alınan ve renksiz fotokopi halinde olması nedeniyle denetleme imkanı dahi bulunmayan raporlara göre karar verilmiş, üstelik son rapora göre de değil, 20.05.2005 tarihli rapora göre hüküm kurulmuş, yargılama aşamasında davalılardan ölenler olduğu halde, mirasçıları davaya dahil edilmemiştir. Kabule göre de; orman kadastrosuna itiraz davasına bakmakla görevli mahkemenin sadece talebin kabulüne ya da reddine karar vermekle yetinmesi gerekirken, sicil oluşturma görevi bulunmadığı, asliye hukuk mahkemesinde bekleyen tapu iptali ve tescil davasında sicil oluşturulacağı halde, (A ve B) harfli bölümleri hakkında, üstelik yanlış gerekçe ile, “1944 yılı orman sınırı içinde kaldığı” gerekçesiyle orman niteliği ile Hazine adına tescile karar verilmiş olması da doğru değildir.] denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra; davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, orman sınırlamasına itiraza ilişkindir.
    Yörede 1952 yılında yapılan genel kadastroda, 149 parsel sayılı 13437 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Mayıs 1937 tarih ve 20 sıra numaralı tapu kaydı ile... adına tesbit edilmiş, 21.01.1957 tarihinde ..."a satılmış, 09.08.1991 tarihinde 2859 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan pafta yenileme çalışmasında 124 ada 9 parsel sayısı ve 13259,39 m² yüzölçümüyle ... adına; intikal taksim ve satışlar sonunda paylı olarak davalılar ... ve arkadaşları adına tescil edilmiştir.
    Çekişmeli parselin bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması 1989 yılında yapılmış ancak ilân edilmeden iptal edilmiştir. Daha sonra 25/09/2009 tarihinde ilân edilen ve dava nedeniyle kesinleşmeyen 2/B uygulaması vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi