22. Hukuk Dairesi 2015/9824 E. , 2015/15784 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ve süt izni alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 13.02.2008- 07.03.2011 tarihleri arasında mimar olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma, süt izni alacğı ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ödenmesi sebebi ile reddine; genel tatil alacağının kabulüne; diğer taleplerin bilirkişi raporundaki ikinci seçenek doğrultusunda yazılı gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda davacı mimar olarak 2008-2011 arası davalı işyerinde çalıştığını, aylık net 4.500,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı taraf davacının bordroda yazılı olan ücretle çalıştığını savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda iddia ve savunmaya göre iki seçenekli hesaplama yapılmıştır. Birinci seçenek 4.500,00 TL net ücret üzerinden ve ikinci seçenek 2.500,00 TL brüt ücret üzerinden yapılan hesaplamaya dayanmaktadır. 13.04.2010 tarihli maaş yazısında davacının aylık net ücretinin 4.500,00 TL olduğu belirtilmiştir. Dinlenen davacı tanıkları da iddiayı teyit doğrultusunda beyanda bulunmuşlardır. 2010 Mart ayı ücret bordrosunun aylık brüt 2.000,00 TL ücret üzerinden düzenlendiği; prime esas kazancın 2010/5 ay 2.500,00 TL - 2010/6 ay 2.250,00 TL iken davacı tarafından sunulan banka hesap çıktısında 1.852,63 TL olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı iddiası doğrultusunda yapılan hesaplamaya itibar edilerek bilirkişi raporunun ikinci seçeneği üzerinden hüküm kurulmuştur. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, iş yerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup bu husus bozmayı gerektirmiştir
3- Kabule göre de dava açıldıktan sonra 11.05.2011 tarihinde davalı tarafından 3.935,87 TL ihbar tazminatı ile 7.606.99 Tl kıdem tazminatı ödendiği anlaşılmakla davacı lehine hükmedilen harç ve vekalet ücret hesabında kabul edilen miktarların dikkate alınmaması isabetli olmamıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.