Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4223
Karar No: 2022/6018
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4223 Esas 2022/6018 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/4223 E.  ,  2022/6018 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    VEK. AV. ...
    VEK. AV. ...

    Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı ile aralarında bulunan 20/04/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 26/01/2012 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, kiralananın anahtarlarının da 04/05/2012 tarihinde notere teslim edildiğini, kiralanan hasarsız ve borçsuz olarak davalıya teslim edildiği halde sözleşmeye istinaden verilen 5000 Euro nakit ve 42.800 Euro bedelli teminat mektubunun şirkete iade edilmediğini, teminat mektubunun her an nakde çevrilmek üzere bankaya ibraz edilebilme riski bulunduğunu ileri sürerek; davalıya borçlu olmadığının tespiti ile depozito mahiyetinde verilen 5000 Euro nakit ve 42.800 Euro bedelli teminat mektubunun şirkete iade edilmesini talep etmiş, 30/05/2012 tarihli dilekçe ile davalı tarafından teminat mektubunun bankaya ibraz edilmesi üzerine 42.800 Euro karşılığının ödendiğinden bahisle menfi tespit talepli davanın istirdat davası olarak devamına karar verilmesi istemiş, 17/09/2012 tarihli dilekçe ile de 5000 Euro nakit para hakkındaki talebini atiye bıraktığını bildirmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Davanın açıldığı asliye ticaret mahkemesince; 5000 Euro nakit alacağına ilişkin talep atiye bırakıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 42.800 Euro'luk teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesi olarak açılıp bilahare istirdata dönüştürülen davanın konusu kalmadığından reddine dair verilen hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 6. Hukuk Dairesince verilen 01/10/2013 tarihli ve 2013/10090 Esas 2013/13317 Karar sayılı ilamla onanmış, bu defa davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi isteminde bulunulması üzerine aynı dairece verilen 19/11/2014 tarihli ve 2014/9632 Esas 2014/12673 Karar sayılı ilamla; sair hususlar incelenmeksizin " ...dava tarihi itibari ile Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine, dosyanın gönderildiği mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 5000 Euro nakit alacağına ilişkin talep atiye bırakıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 42.800 Euro'luk teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesi olarak açılıp bilahare istirdata dönüştürülen davanın konusu kalmadığından reddine yönelik olarak verilen hüküm, Dairemizin 17/12/2021 tarihli ve 2020/9887 E. 2021/1566 K. sayılı kararıyla, sözleşmenin haksız feshinden ve fesih ihbarının hukuki sonuç doğurmayacağından söz edilemeyeceği aynı zamanda davacı tarafından yapılan ödemenin rızai ödeme olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceğinden bahisle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; 5.000 Euro alacağa ilişkin talep yargılama aşamasında atiye bırakıldığından bu talebe ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına, 42.800 Euro bedelli teminat mektubunu nakde çevirmesinin önlenmesi olarak açılan ve daha sonra isdirdada dönüşen davanın kabulü ile 42.800 Euro'nun istirdatına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    İİK'nun 72/6. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında, dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir.'' (..., İtirazın İptali,Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007,s.803)
    Uyuşmazlık 42.800 Euro teminat bedeli yönünden menfi tespit davası olup, yargılama sırasında istirdat davasına dönüşmüştür. Davacı ödeme sonrası yargılama aşamasında, ödenen bedelin faizi ile birlikte istirdadını istemiş olup bu durumda mahkemece, 42.800 Euro’nun ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması HUMK' nın 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan " 42.800 Euro’nun İSTİRDADINA," ifadesi çıkartılarak yerine " 42.800 Euro'nun 25/02/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunu'un 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte istirdatına" ifadesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 5.099,87 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi