19. Hukuk Dairesi 2017/4445 E. , 2018/5793 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı şirketin, siparişler doğrultusunda davalı tarafından talep edilen ürünleri davalıya tedarik ettiğini, fakat davalı şirketin müvekkiline ödemesi gereken 14.679,79.-TL yi ödemediğini, ... 17. İcra Müdürlüğünün 2013/13320 Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ,davalı borçlunun 20.10.2013 tarihinde takibe itiraz ettiğini, itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20"sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin davacı şirkete karşı muaccel olup da ödenmemiş bu miktarda borcu bulunmadığını, bir an için davacı şirketin alacaklı olduğu kabul edilse dahi, davacı şirketin anlaşmalara aykırı davranarak müvekkili şirketi zarara uğrattığını, davacı şirketin sözleşmelerden kaynaklanan borçlarını uygun şekilde ifa etmediğini ve hatta sözleşmelere aykırı davranarak müvekkili şirketi büyük zarara uğrattığını, öncelikle müvekkili şirketin maruz kaldığı zararın karşılanması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu neticesinde, taraflar arasında İade Şartlı ürün Satış Anlaşmasının olduğu, ticari mal satımından kaynaklanan ve cari hesap şeklinde yürütüldüğü anlaşılan ticari ilişki olduğunun anlaşıldığı, dava dosyasında taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, davalının kayıtlarında; davacı tarafından düzenlenen takip konusu 14.679,79 TL bedelli 10 adet faturanın davalı ticari defterlerine kaydedildiğini, davalının ticari defterlerine kayıtlı olan dava konusu 10 adet faturanın ödemelerine ait incelemelerde ; toplamı 13.629.43 TL nin ödendiğine dair kaydın bulunduğunun görüldüğünü, bu ödemelerle ilgili olarak ise herhangi bir belge ibraz edilmediği, davacının kayıtlarında ise; davacı tarafından düzenlenen takip konusu 14.679,79 TL bedelli 10 adet faturanın davacı ticari defterlerine kaydedildiği, davalı tarafından defterlere kaydedilen ödemelerle ilgili herhangi bir belge sunulmadığından ödemelerin gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı şirket davalı borçlu aleyhine yaptığı ilamsız takipte cari hesaba değil 14 adet faturaya dayanmıştır. Davalı boçlu şirket borcum yoktur şeklinde borca itiraz etmiştir. Davalı borçlu şirket cevap dilekçesinde ödemeye yaptğına dair 3 adet dekont sunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve ek raporda davalının dayandığı 3 adek dekontun davacı defterlerinde davalı lehine kayıtlı olduğu tespit edilmiş ve cari hesap bakiyesine göre davacının alacaklı olduğu belirtilmiş mahkemece de bu raporlar doğrultusunda hüküm tesis edilmişse de bu kabul doğru olmamıştır.Zira davacı alacaklı yapmış olduğu takipte cari hesaba değil faturalara dayanmıştır.Mahkemece yapılacak iş davacının 15.07.2014-15.08.2012 tarihleri arasında düzenlediği 14 adet faturaya karşı davalının 31.08.2012,14.09.2012,21.09.2012 tarihlerinde banka havalesiyle yaptığı 3 adet ödemeyi TBK‘unun 102. maddesine göre değerlendirerek bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu ödemelerle davacı alacaklının takibi koyduğu faturaların ödenip ödenmediğinin tespiti ile ödenmeyen kısım yönünden davanın kabulüne karar vermekten ibarettir. Yanılgılı ve eksik değerlendirmeyle cari hesap yönünden davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.