20. Hukuk Dairesi 2017/10794 E. , 2018/655 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi, asıl dosya davacısı ... vekili ve birleştirilen dosyaların davacıları ... vekili ile ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında ...ilçesi, ... köyü 106 ada 1 sayılı parsel 8.161.959,35 m² yüzölçümüyle, 102 ada 1 sayılı parsel 1.260.892,04 m² yüzölçümüyle orman vasfıyla Hazine adına tespit görmüşler ve 23.07.2007- 21.08.2007 tarihleri arasında askı ilâna çıkarılmışlardır.
Asıl dosya davacısı ..."ün 31/07/2007 havale tarihli dava dilekçesi ile ...köyü 106 ada 1 sayılı parselin, Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/10/1975 tarih 1975/84 E. - 1975/235 K. sayılı kararıyla adına tescil gördüğünü, söz konusu yerin çay bahçesi, kısmen çayırlık olduğunu, bu nedenle kadastro tespitinin iptali ile adına tesciline karar verilmesini dava etmiştir.
Birleştirilen 2007/73 E. sayılı dosyasında davacı ... dava dilekçesi ile ...köyü 106 ada 1 ve 102 ada 1 sayılı parsellerin Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesinin 1973/90 E. - 1974/51 K. sayılı kararı ile adına tescil gördüğünü beyan ederek yapılan kadastro tespitlerinin iptali ile tapu kaydındaki miktar kadar adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilenen 2007/195 E. sayılı dosyasında davacı ... dava dilekçesi ile ...köyü 102 ada 1 sayılı parselin irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bir kısım yerin kadastro tespitinin iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen 2007/192 E. sayılı dosyasında davacı Niyazi Gür dava dilekçesi ile ...köyü 106 ada 1 sayılı parselin üzerinde bulunan bir kısım yerin kadastro tespitinin iptali ile kardeşi ... ile kendisi adına eşit oranda tescilini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen 2007/196 Esas sayılı dosyasında davacı ... dava dilekçesi ile ...köyü 106 ada 1 sayılı parsel üzerinde bulunan bir kısım yerin kadastro tespitinin iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen 2007/189 E. sayılı dosyasında davacı ... dava dilekçesi ile Dernekpazarı ilçesi, ...106 ada 1 sayılı parsel üzerinde bulunan bir kısım yerin kadastro tespitinin iptali ile dedesi ... mirasçıları adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen 2007/194 E. sayılı dosyasında davacı ... dava dilekçesi ile ...köyü 106 ada 1 nolu parselin üzerinde bulunan bir kısım yerin kadastro tespitinin iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen 2007/193 Esas sayılı dosyasında davacı ... dava dilekçesi ile ...köyü 106 ada 1 sayılı parselin üzerinde bulunan bir kısım yerin kadastro tespitinin iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Birleştirilen 2007/188 Esas sayılı dosyasında davacı ... dava dilekçesi ile ...köyü 106 ada 1 sayılı parselin üzerinde bulunan bir kısım yerin kadastro tespitinin iptali ile babası ... mirasçıları adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen 2007/191 E. sayılı dosyasında davacı ... dava dilekçesi ile ...köyü 106 ada 1 ve 102 ada 1 sayılı parsellerin orman vasfıyla Hazine adına tescil gördüğünü, bu orman parseli üzerinde bulunan bir kısım yerin kadastro tespitinin iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiş ancak 22.05.2008 tarihli keşifte dava konusu yaptığı 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasından feragat etmiştir.
Mahkemece aynı taşınmaza ilişkin açılan davalar birleştirilmiş ve yapılan yargılama sonucunda asıl dosya ve birleştirilen dosya davacılarının davalarının reddi ile çekişmeli ...köyü 106 ada 1 ve 102 ada 1 sayılı parsellerin tespit gibi tescillerine karar vermiş, hüküm asıl dosya davacısı ... vekili ile birleştirilen dosyaların davacıları ... vekili ile ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçelerindeki açıklamalara göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
1) Asıl dosya davacısı ... ile birleştirilen dosya davacıları ..."ın dava ve temyize konu ettikleri 102 ada 1 sayılı parsel içerisinde kalan taşınmazlarının ve birleştirilen dosya davacısı ..."in dava ve temyize konu ettiği 106 ada 1 sayılı parsel içerinde talep ettiği kısımların;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığı, davacı ..."ın dayanağı 1997 tarih 6 sıra nolu tapu talep edilen taşınmaza uymadığı, davacı ..."ün dayanağı 1976 tarih, 2 sıra nolu tapu kaydı Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/10/1975 tarih 1975/84 E. - 1975/235 K. sayılı ilamıyla oluştuğu, davacısı ..."in dayanağı 1974 tarih, 12 sıra nolu tapu kaydı Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/03/1974 tarih 1973/90 E. - 1974/51 K. sayılı ilamıyla oluştuğu ancak bu davalarda Orman Yönetiminin taraf olmadığı bu nedenle Orman Yönetimi yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Birleştirilen dosya davacısı ..."in dava ve temyize konu ettiği 102 ada 1 sayılı parsel yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu parselin Of Kadastro Mahkemesinin 2016/8 Esas sayılı dosyasında da davalı olduğu görülmekle 102 ada 1 sayılı parsel hakkında açılan varsa başka dava dosyalarının araştırılarak tüm dosyaların birleştirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden ..."in talep ettiği ve bu parsel içerisinde kalan kısım yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile 102 ada 1 parsel yönünden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3) Birleştirilen dosya davacısı ..."ün 106 ada 1 sayılı parsel yönünden temyiz itirazları bakımından;
Davacının talep ettiği kısım 106 ada 1 sayılı parsel içerisinde kalmakta olup davacı zilyetlik iddiasının yanı sıra yargılama sırasında tapu kaydına da dayanmıştır ve dayandığı tapu kaydı Çaykara Sulh Hukuk Mahkemesinin hükmen tescil kararı ile oluşmuştur. Ancak, tapuya dayanak davada hasımsız tescil kararı verilmiş olup Hazine ve Orman Yönetimi davada taraf olmadığından karar bunlar yönünden kesin hükümde teşkil etmeyecektir.
Mahkemece davacının talep ettiği kısmın yapılan keşif neticesinde orman olmadığı yönünde orman bilirkişi raporu alınmış olup bu kısım yönünden alınan rapor denetime elverişli olmadığı gibi keşif sırasında ziraat bilirkişisi de dinlenmediğinden, öncelikle taşınmazın orman olup olmadığı belirlenmeli şayet taşınmaz orman değilse bu kez davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme neticesinde verilen karar yerinde değildir.
Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve
Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanuun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Şayet taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez yapılan fen ve ziraat bilirkişilerinin de hazır bulunduğu keşif sırasında yaşlı, tarafsız yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan bölgede ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ile tanıklardan zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın tüm yönlerinden fotoğrafları çektirilmeli; teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, gerçek kişiler adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, asıl dosya davacısı ... ile birleştirilen dosya davacıları ..."ın temyize konu ettikleri 102 ada 1 sayılı parsel yönünden, birleştirilen dosya davacısı ..."in temyize konu ettiği 106 ada 1 sayılı parsel yönünden temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, birleştirilen dosya davacısı ..."in temyize konu ettiği 102 ada 1 sayılı parsel yönünden ve üç nolu bent gereğince ..."ün temyize konu ettiği 106 ada 1 sayılı parsel yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/02/2018 günü oy birliği ile karar verildi.