Esas No: 2022/3866
Karar No: 2022/5878
Karar Tarihi: 16.06.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3866 Esas 2022/5878 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/3866 E. , 2022/5878 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen itirazın iptali davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davaların kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar asıl ve birleşen davalarda; davalı kurum mensuplarının tedavilerinde kullanılan tıbbi malzemelerin kendileri tarafından verildiğini, tıbbi malzeme bedellerinin ödenmemesi üzerine başlattığı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatı ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; 16.04.2021 tarihli ek rapora göre asıl ve birleşen davaların kabulüne asıl davada 37.710,00 TL asıl alacak ve 18.004,50 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, birleşen Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/183 esas sayılı yargılama dosyasında 2.725,72 TL asıl alacak ve 2.983,50 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, birleşen mahkemenin 2010/404 esas sayılı yargılama dosyasında 2.723,51 TL asıl alacak ve 1.345,00 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, birleşen mahkemenin 2010/405 esas sayılı yargılama dosyasında 27.806,94 TL asıl alacak ve 14.844,27 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, birleşen mahkemenin 2010/406 esas sayılı yargılama dosyasında 4.720 TL asıl alacak ve 486,68 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, birleşen mahkemenin 2010/407 esas sayılı yargılama dosyasında 30.168,23 TL asıl alacak ve 14.403,65 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, birleşen mahkemenin 2010/408 esas sayılı yargılama dosyasında 4.504,44 TL asıl alacak ve 1.998,72 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, birleşen mahkemenin 2010/409 esas sayılı yargılama dosyasında 3.391,54 TL asıl alacak ve 156,76 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, birleşen Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/789 esas sayılı yargılama dosyasında 23.906,80 TL asıl alacak ve 1.062,52 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, birleşen Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2004/1681 esas sayılı yargılama dosyasında 1.702,48 TL asıl alacak ve 855,45 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, birleşen mahkemenin 2010/410 esas sayılı yargılama dosyasında 1.540,68 TL asıl alacak ve 711,28 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, birleşen mahkeme’nin 2010/425 esas sayılı yargılama dosyasında 2.762,18 TL asıl alacak ve 1.425,59 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, birleşen mahkemenin 2011/148 esas sayılı yargılama dosyasında 4.638,70 TL asıl alacak ve 514,12 işlemiş faiz olmak üzere dava konusu icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, asıl ve birleşen davalarda koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı taleplerinin reddine dair verilen kararların davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece kararın kesin olarak verilmiş olması nedeniyle 05/04/2022 tarihli ek karar ile davalının temyiz talebinin reddine yönelik ek karar ve asıl karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)a-Davalı ... vekilinin asıl dava, birleşen Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/183 esas sayılı davası, birleşen mahkemenin 2010/405, 2010/406, 2010/407, 2010/408, 2011/148 esas sayılı davaları, birleşen Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/789 esas sayılı davasında ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; HUMK'nın 427/2. maddesinde, miktar veya değeri belirli bir tutarın altında kalan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğu hükme bağlanmıştır.
5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK'nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01/01/2021 tarihinden itibaren 4.270 TL'ye çıkarılmıştır. Her ne kadar, mahkemece kararın kesin olarak verildiği belirtilmiş ise de, kararın değer yönünden kesinlik sınırı içerisinde kalmadığı açıktır. Kesin olmayan bir karara ilişkin olarak mahkemece kararın kesin olduğunun yazılması ve bu kararın temyizine ilişkin dilekçenin kararın kesin olduğundan bahisle red edilmesi yok hükmünde olup, hukuki sonuç doğurmaz. Hal böyle olunca mahkemece; verilen kararın kesin olduğundan bahisle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine dair ek karar kaldırılarak, davalı vekilinin esasa yönelik temyiz incelenmesine geçilmiştir.
b-Davalı tarafın asıl kararlara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekir.
2)Davalı ... vekilinin birleşen mahkemenin 2010/404, 2010/409, 2010/410, 2010/425 esas sayılı davaları ve birleşen Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2004/1681 esas sayılı davasında ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
HUMK'nın 427/2. maddesinde, miktar veya değeri belirli bir tutarın altında kalan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğu hükme bağlanmıştır.
5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK'nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01/01/2021 tarihinden itibaren 4.270 TL'ye çıkarılmıştır. Yukarıda esas numaraları belirtilen davalarda davalı aleyhine hükmedilen dava değerlerinin bu miktarı aşmadığı anlaşıldığından verilen kararların kesin olması nedeniyle davalının temyiz başvurusunun reddine ilişkin 05/04/2022 tarihli ek karar yasaya uygundur. Buna göre ek karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 05/04/2022 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA, (1-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile yasaya uygun bulunan kararların ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile yasaya uygun bulunan 05/04/2022 tarihli ek kararın ONANMASINA, asıl dava ve birleşen mahkemenin 2010/405, 2010/407 esas sayılı davaları yönünden 6100 sayılı HMK'nin geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nin 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.