Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8770
Karar No: 2022/5849
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8770 Esas 2022/5849 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/8770 E.  ,  2022/5849 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 05/04/2022 tarihinde davacı asil ... ve vekili Av. ... ile davalı vekiller Av..........., Av. .......... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, Yargıtay Kanununun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 21/3 maddeleri uyarınca görüşmenin başka bir güne bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı, 19.10.2001 tarihinden itibaren davalının vekilliğini tevkil vekaletnamesiyle yürüttüğünü, tevkil eden avukatın hiç bir duruşmaya girmediğini, dosyaya vekaletname dahi sunmadığını, işin tamamen tarafına bırakıldığını, davalının taraf olduğu Büyükçekmece Kadastro Mahkemesinin 1996/3 E sayılı dosyasını 24.10.2001 tarihli celseden itibaren yaklaşık 12 yıl süreyle takip ettiğini, 28.1.2013 tarihinde haksız olarak azledildiğini, vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek; Avukatlık Kanununun 164/4 maddesi gereği fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak dava konusu taşınmazın keşfen belirlenecek rayiç değeri üzerinden %10 dan az %20'den fazla olmamak üzere belirlenecek alacağından şimdilik 100.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 2.11.2015 tarihli dilekçe ile talebini 7.839.270,00 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı, şirket ile dava dışı ... ... A.Ş. arasında 1.12.1996 tarihinde akaryakıt ortaklık anlaşması imzalandığını, anlaşmanın 11.2.2 maddesi ile ... şirketinin yönetici ortak olarak “faaliyetler ile ilgili ortaya çıkan tahkim, dava veya yasal işlemler de dahil olmak üzere ortaklığın işleri ile ilgili konularda gerekli bulduğu temsilcileri, avukatları ve ye muhasebecileri görevlendirmek” yetki ve sorumluluğunu üstlendiğini, bu madde kapsamında Büyükçekmece arazisi ve buna ilişkin davaların da ... şirketi tarafından görevlendirilecek avukatlara takip ettirildiğini, Büyükçekmece arazisinin şirketi ilgilendiren parseli üzerinde akaryakıt ortaklığının depolama hizmetini veren, şirketin %15, ... şirketinin ise %35 hissedar olduğu ...Hizmetleri A.Ş. nin terminal tesisleri yer aldığını, bu nedenle ücrete konu dava konusu taşınmazıns şirketin faaliyetini etkileyecek nitelikte olduğunu, 28.10.2000 tarihinde ... şirketi ile hukuk müşavirliği sözleşmesi imzalayan davacının aylık ücret karşılığında kendisine verilen dava ve işleri takip etmeyi kabul ettiğini, davacının ... şirketi ile imzaladığı sözleşme kapsamında davayı takip ettiğini, davayla ilgili tüm masrafların da ... şirketi tarafından davacıya ödendiğini, davacının ... şirketi ile sözleşmesinin sona ermesi üzerine davacıyı vekillikten haklı olarak azlettiklerini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk kararın temyizi üzerine Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 09/05/2018 tarih ve 2017/9553 E.- 2018/5433 K. sayılı bozma ilamı ile “... Mahkemece, vekalet ücretine konu Büyükçekmece Kadastro Mahkemesi'nin 1996/3 E sayılı dosyası da getirtilerek, şirketler arasındaki ortalık ilişkisinin bitip bitmediği, taşınmazın ortaklığı ilgilendirip ilgilendirmediği hususlarını da değerlendirecek şekilde şirketler hukuku alanında uzman bilirkişilerin de bulunduğu bir heyetten taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerektiği” şeklinde bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, haksız azil iddiasına dayalı akdi vekalet ücreti istemine ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece, davacı avukatın haklı azledildiği hususunun kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil Avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir.
    Somut olayda, davacı avukatın, dava dışı tevkil yetkili avukat tarafından verilen 19.10.2001 tarihli vekaletname ile davalı şirket ile davacı avukat arasında vekalet ilişkisinin kurulduğu, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı, Büyükçekmece Kadastro Mahkemesi’nin 1996/3 E.sayılı dosyasında davalı vekili olarak yargılamaya katıldığı, 28.01.2013 tarihli azilname ile davacı avukatın davalı tarafından “görülen lüzum üzerine” ifadesi ile azledildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dairemizce temyiz incelemesinin daha sağlıklı yapılması adına, mahalline müzekkere yazılarak, söz konusu Kadastro Mahkemesi’nin dava dilekçesi, harç makbuzu, taşınmazın değer tespitini gösterir evraklar ile var ise ıslah dilekçesinin Uyap ortamından taranarak gönderilmesi istenmiş, mahallince gönderilen evrakların incelenmesinde ise Kadastro Mahkemesince taşınmazın değer tespitnin yapıldığını gösterir herhangi bir evrağa rastlanmamıştır. Ayrıca Mahallince verilen cevapta, ilgili dosyada herhangi bir ıslah işlemi yapılmadığı, ıslah dilekçesi ve harç makbuzuna rastlanmadığı da bildirilmiştir. Mahkemece, davacı avukat lehine vekalet ücretine hükmedilmeden önce, eldeki dosyada taşınmazın dava tarihi itibariyle değer tespiti yapılmış, tespit edilen değer üzerinden ise, taşınmazın toplam değerinin %10’una tekabül edecek şekilde vekalet ücreti takdir edilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki Avukatlık Kanunu 164. maddesindeki “...Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır. “ düzenlemesi yer almaktadır. Eldeki davada davacı avukat ile davalı müvekkili arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, azlin haksız olduğu tespitinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, davacı avukat için takdir edilecek akdi vekalet ücretinin takip edilen davanın harçlandırılmış dava değeri üzerinden hesaplanması gerekmektedir.
    Dosya kapsamına ve özellikle getirtilen dava dilekçesine göre vekil olarak takip edilen Kadastro davası 21.02.1963 tarihinde açılmıştır. 2163 sayılı Kanun uyarınca açılan Kadastro(tapulama) davaları harçtan muaf olduğundan davanın harçlandırılmış değeri söz konusu değildir. Bu davaların niteliği itibariyle açıldığı tarihteki taşınmaz değerinin esas alınması gerekir. O halde, Kadastro davasına konu taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç değerinin tespiti ile davacı avukat ve davalı müvekkili arasında yazılı avukatlık ücret sözleşmesi bulunmaması dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Kabule göre de, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 19.10.2001 tarihinde kurulduğunu, anılan tarih itibariyle taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmaması veya ücrete ilişkin kısmın geçersiz sayılması halinde değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde %5 ile %15 arasında ücrete hak kazanılacağının yasal düzenleme gereği olduğunun dikkate alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken %10 vekalet ücret takdiri usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
    peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi