16. Hukuk Dairesi 2013/1530 E. , 2013/1848 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 138 ada 1 parsel sayılı 50.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve vergi kaydı nedeni ile paylı olarak yayla niteliği ile dava dışı ... ve davacı ... Tüzel Kişiliği adına, 138 ada 4 parsel sayılı 306 397.50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu attındaki yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiş, 138 ada 2 ve 5 parsel sayılı 313656.42 ve 25.773.31 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise mera olarak sınırlandırılmışlardır. Davacı ... Tüzel Kişiliği, 138 ada 2 ve 5 parsel sayılı taşınmazların kendileri adına mera olarak sınırlandırılması, 138 ada 1 ve 4 parsel sayılı taşınmazların ise adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 138 ada 2, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptali ile davacı köyün merası olarak tespit harici bırakılmalarına, 138 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın reddi ile çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 138 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği tarafından açılan bir dava bulunmayıp, mera olarak sınırlandırılan 138 ada 2 ve 5 sayılı parseller nedeniyle taraf olan, davalı köyün bu parselle ilgili hükmü temyizde hukuki yararı bulunmadığından sözü edilen parsele ilişkin temyiz inceleme isteminin REDDİNE,
2- Davacı ... Tüzel Kişiliğinin davası 138 ada 2 ve 5 parsel sayılı taşınmazların davacı ..."ne ait olduğu iddiasına yöneliktir. Başka bir ifadeyle uyuşmazlık taşınmazların hangi köyün merası olduğu noktasındadır. Ancak, meraların aidiyetine ilişkin uyuşmazlıklar kadastro mahkemesinin görevine dahil olmayıp, bu tür uyuşmazlıkların çözüm yeri genel hukuk mahkemeleridir. Bu nedenle mahkemece dava konusu 138 ada 2 ve 5 parsel sayılı taşınmazların aidiyetine ilişkin dava yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazların davacı köyün merası olarak tespit harici bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bu taşınmazlar yönünden BOZULMASINA,
3- Çekişmeli 138 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; yönünden; mahkemece çekişmeli taşınmazın mera olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın sınırında 138 ada 2 sayılı mera parseli bulunduğu halde yöntemince mera araştırması yapılmamış, güney, batı ve kuzey sınırda bulunan komşu parseller belirlenmemiş, hava fotoğrafı getirtilerek bunlardan yararlanılmamış, uzman ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği konusunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için, taşınmazın güney, batı ve kuzeyinde bulunan taşınmazların onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler ve hava fotoğrafı getirtilip, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, komşu köylerde ikamet eden, elverdiğince yaşlı şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tüm tespit bilirkişileri; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişiler ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmazın öncesinde mera olup olmadığı, bitişik mera parselinden ne suretle ayrıldığı, mera parseli ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, komşu mera parselinin kadim mera olup olmadığı, sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü ve özellikle çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur olup olmadığı, mera parselinden nasıl ayrıldığı, öncesinin kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığı hususlarını içeren, çekişmeli taşınmaz ile komşu parselleri karşılaştırılmalı olarak değerlendiren, bilimsel verilere dayalı, önceki zirai bilirkişi raporunu da irdeleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; raporda belirtilen hususların somutlaştırılması için, taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek şekilde çektirilecek fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli ve keşfe katılacak fen bilirkişisinden keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak veren, ayrıntılı ve çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösterip açıklayan rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme sonunda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.03.2013 gününde oybirliğiyle karar