22. Hukuk Dairesi 2016/12949 E. , 2019/9899 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işverenin ...ilinin... ilçesinde bulunan işyerinde hafriyat aracı şoförü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalıların Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında, davalılar arasındaki ilişkinin tespiti ve buna göre somut uyuşmazlıkta mahkemenin yetkili mahkeme olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerek Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesinde, gerekse 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 6. maddesinde; iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemeleri belirlenmiştir. Buna göre, iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince yerleşim yeri sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme geçersizdir.
İş mahkemelerinde yetki kuralı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yetki kurallarına uygun olup, buna ek olarak işin yapıldığı yer, yani işyeri mahkemelerini de yetkili kılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun “Davalının birden fazla olması hâlinde yetki” başlığını taşıyan 7. maddesinde ise, “(1) Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. (2) Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.”hükmü bulunmaktadır.
İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan davalı tarafça süresinde itiraz yapılmasa da hakim tarafından kendiliğinden bu husus göz önünde bulundurulmalıdır. Bir başka anlatımla hakim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de re"sen yetkisizlik kararı verebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davalı ... ile davalı ... aleyhine açtığı davada, davalıların ...ilinin... ilçesinde bulunan işyerinde şoför olarak çalıştığını ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiş, mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin niteliğine ilişkin herhangi bir belirleme yapılmadan davanın kısmen kabulüne karar verilerek bir kısım alacakların “davalıdan” tahsiline dair karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, davacının davalı ...inşaata ait
sicil numaralı işyerinde 06/01/2012-01/05/2012 tarihleri arasında, davalı ... İnşaata ait 1002066 sicil numaralı işyerinde 02/05/2012-17/12/2013 tarihleri arasında, işyeri adresi "400 Yataklı ..." olan ...İnşaat-... A.Ş. İş ortaklığına ait ... sicil numaralı işyerinde 18/12/2013-18/02/2014 tarihleri arasında ve işyeri adresi "400 Yataklı ..." olan davalı ... İnşaat Şirketine ait 1035432 sicil numaralı işyerinde ise 19/02/2014-20/03/2014 tarihleri arasında aralıksız hizmetinin bulunduğu, davacının 06/01/2012-20/03/2014 tarihleri arasındaki işe giriş çıkış tarihleri birbirini takip eder şekilde aralıksız olarak devam ettiği, davalı ... inşaat ile ...Inşaat-... A.Ş. İş Ortaklığına ait işyeri sicil numarasının aynı olup her iki sicil numarasının da 1035432 olduğu, bu iki işverenin işyeri adresinin "400 Yataklı ..." olduğu, bu sebeple davalı işverenler arasında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle, her iki davalının davacının 06/01/2012-20/03/2014 tarihleri arasında çalışmasına isabet eden alacaklardan birlikte sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır.
Yargılama aşamasında Mahkemece, 6100 sayılı HMK"nın 7. maddesinde davalının birden fazla olması halinde bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde de davanın açılacağının düzenlendiği, her ne kadar işin yapıldığı yer mahkeme yargı sınırları içerisinde değil ise de, davalılardan ...İnşaat Ltd. Şti.’nin merkezinin ...’da bulunduğunun anlaşılmasına göre, mahkemenin yetkili olduğu kanaatine varılarak davalı ... İnşaat vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Ne var ki, Mahkemece öncelikle davalılar arasındaki ilişkinin doğru bir şekilde tespiti ile bu araştırmanın sonucuna göre yetki konusunda bir karar verilmesi gerekli iken, belirtilen yönlerden herhangi bir araştırma ve hukuki niteleme yapılmaksızın gerekçesiz olarak davalının yetki itirazının reddine karar verilmesi yerinde değildir. Dosya kapsamına göre davacı...’de çalıştığını ileri sürmüş olup, davalılardan ... İnşaat Şirketinin merkezi Ankara’da, diğer davalı ...İnşaat Şirketi’nin merkezi ise, ...ilindedir. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, davacının son olarak davalı ... İnşaat Şirketine ait 1035432 sicil numaralı işyerinde çalıştığı tespit edilmektedir. Davalılara ait Ticaret Sicil Kayıtları, davalıların üstlendiği işlere ilişkin hizmet alım sözleşmeleri vb gibi kayıtlar dosyada bulunmadığı gibi, bu yönde herhangi bir araştırma da yapılmamıştır. Hal böyle iken, mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin hukuki niteliğine yönelik bir araştırma yapılmadan, hangi davalının hangi gerekçe ile alacaklardan sorumlu olduğuna dair herhangi bir belirleme yapılmadan eksik inceleme ile yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre, öncelikle davalılar arasında organik bağ, birlikte istihdam, işyeri devri vb gibi bir ilişki bulunup bulunmadığı yönlerinden gerekli araştırma yapılmalı, bu araştırmanın sonucuna göre gerek mülga 5521 sayılı Kanunun 5. maddesi gerekse 6100 sayılı HMK’nun 7. maddesi göz önünde bulundurularak somut uyuşmazlıkta mahkemenin yetkili mahkeme olup olmadığı noktasında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.