22. Hukuk Dairesi 2015/7323 E. , 2015/16078 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş ve davalı ... tarafından duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yapıldığının, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmaların bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, iş yerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de, anılan çalışmaların olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, davacı şahitlerin anlatımlarına itibarla, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, davacı şahidi Şükrü Teke, davalıya ait iş yerinde çalışmamıştır. Dolayısıyla, iş yerinde çalışma düzenini bilmesi mümkün olmadığından anlatımlarına değer verilemez. Diğer davacı şahidinin ise, davalıya karşı işçilik hak ve alacaklarının tahsili istemiyle açtığı davada, benzer talepte bulunduğu anlaşılmakta olup, iş bu davada iş yerindeki çalışma düzeninin belirlenmesi açısından menfaatinin bulunduğu açıktır. Salt husumetli şahit beyanıyla sonuca gidilmesi mümkün değildir. Dosya kapsamında fazla çalışma yapıldığına, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığına dair yazılı belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik taleplerin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
3-Kıdem tazminatı haricindeki alacaklar bakımından, dava dilekçesinde talep edilen miktara dava tarihinden itibaren, ıslah dilekçesinde talep edilen miktara ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihinin fesih tarihi olarak belirlenmesi bir diğer hata yöndür.
Yukarıda yazılı sebeplerden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.