Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3700
Karar No: 2019/4787
Karar Tarihi: 27.06.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/3700 Esas 2019/4787 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/3700 E.  ,  2019/4787 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    Davacı dava dilekçesinde özetle; en son ücretinin 1.500,00 TL. olmasına rağmen prime esas kazançlarının asgari ücret üzerinden bildirildiğini beyanla, 03.08.1999 - 19.02.2004 tarihleri arasında geçen hizmetlerinin tespitine, 03.08.1999 - 06.07.2009 arası hizmetlerine ilişkin prime esas kazançlarının gerçek ücreti üzerinden tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B)Davalı Cevabı :
    Davalı işveren cevap dilekçesinde özetle; 2001 yılında vergiye kaydolduğunu, 2001 yılında vergiye kaydolduktan sonra davacı ile birlikte götürü usulde çalıştıklarını, davacının doğalgaz ve su tesisat ustası olduğunu, davacının sigortalı işçisi olmadığını, daha sonra 2004 yılında davacının sigortalı olarak bildiriminin yapıldığını, sigortalı olduktan sonra maaşlı olarak çalıştığını ve maaşı üzerinden primlerinin ödendiğini beyan etmiştir.
    Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; bu tür hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle çalışma olgusunun Yargıtay"ın belirlediği kıstaslar çerçevesinde kesin delillerle ispat edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; “Sunulan bordroda 2008 yılı Ağustos ayı ücreti 1850,00 TL görüldüğü, bunun asgari ücretin 2.8 katı olduğu, davacının dava dilekçesinde de en son 1500,00 TL aldığını beyan ettiği, tanıkların ücret konusunda beyanda bulunmadıkları, ücret araştırmasında 1999 yılında bir ustanın asgari ücretin 475,00 TL olduğu bildirildiği, davacının iddia ettiği gibi son ücretinin 1500,00 TL olduğu ve bunun üzerinden prime esas kazancının tespiti talebinin ispatlayacak yeterli delil bulunmadığı…” gerekçesiyle Davanın kısmen kabulü ile, davacının 27/07/2001-18/02/2004 tarihleri arasında prime esas alt kazanç üzerinden davalı işverenlik bünyesinde çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    İstinaf başvurusu :
    Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; hakdüşürücü süre ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, kurum aleyhine masraf ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, komşu işyeri tanıklarının araştırılmadan ve dinlemeden hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
    Davalı ... istinaf dilekçesinde; davalının iddia ettiği sürede yanında çalışmadığını, vergi kaydından da bu hususun anlaşıldığını,dinlenen tanıkların 2004 yılından sonra çalışanlar olduğunu,davacının amacının erken emeklilik olduğunu,1999 yılından 10 yıl geçtiğini,herhangi bir delil bulunmadığını bu nedenle zamanaşımının da dolduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
    Bölge Adliye Mahkemesince yapılan incelemede; “Davalı işyerinin 19/02/2004 tarihinde yasa kapsamına alınmış ise de 27/07/2001 tarihinden itibaren vergi kaydı olduğu, davalı işverenin 12/10/2010 tarihli emniyet müdürlüğünde vermiş olduğu ifadede davacının yaklaşık 12 yıl yanında çalıştığını beyan etmiş olması,16/09/2013 tarihli duruşmada alınan beyanında 2001 yılından beri davalı ile çalıştığını beyan etmesi, bir dönem davacı ile ortak olduklarını beyan etmesine karşın buna ilişkin herhangi bir delil ibraz edememiş olması, komşu işyeri tanığı ..."un davacının çalışmalarını doğrulamış olması birlikte değerlendirildiğinde, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı…”gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
    E)Temyiz :
    Davalı Kurum vekili özetle ; 5 yıllık hakdüşürücü süre geçtiğini, davacının çalışmalarını kuruma bildirip primlerini yatırmak işverenlerin görevi olduğunu, bu nedenle müvekkil kurum aleyhine masraf ve vekalet ücretine hükmolunmasının hatalı olduğunu, mahkemece res’en komşu işyeri tanıklarının araştırılması ve dinlenmesi gerektiğini, dosyada yer alan deliller incelendiğinde davacının sürekli çalıştığı kanaatine varılmasının mümkün olmadığını belirterek verilen kararı temyiz etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
    Çalışma olgusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Somut olayda, ihtilaflı dönemin tamamını kapsar şekilde tanık beyanına başvurulmadığı, tespiti istenen 03.08.1999 - 19.02.2004 tarihleri arasındaki çalışma olgusunun tam olarak ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek davacının çalışıp çalışmadığı, işe başlama ve ayrılma tarihlerini hiçbir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya koyularak toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    G)SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine
    27/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi