Esas No: 2022/4266
Karar No: 2022/5706
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4266 Esas 2022/5706 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin incelemesi sonucunda, davacıların davalıya borcu olmadığının tespiti için açtıkları menfi tespit davası kısmen reddedildi. İlk yıl kira bedeli peşin olarak ödenirken, ikinci yıl için senet düzenlendiği ancak dava tarihinde senet nedeniyle ödenmemiş sadece 41.800 TL kira bedelinin olduğu belirtildi. Bölge adliye mahkemesi ise senet yönünden davacının 41.800 TL'si hariç kalan kısmı borçlu olduğunu belirterek, davacının talebinin reddedilmesi ve yargılama gideri ile vekalet ücretinden sorumlu olması kararını verdi. Ancak, Yargıtay bozma kararı vererek, dava tarihi itibariyle ikinci yıl kira bedeline yönelik olarak verilen senet yönünden, davacının dava tarihinden önce ödediği kısım yönünden borçlu olmadığı, kalan kısım yönünden ise davacının haksız olduğu gözetilerek, davanın daha önceden ödenen 41.800 TL yönünden kısmen kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Kanunlar ise dosyanın aynı Kanun'un 373/2. maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesi, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesi ve HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca kararın davacı lehine bozulması yönünde.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 49. HUKUK DAİRESİ
DAVACILAR : 1-...,
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen reddine, kısmen de konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılardan ... ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalıya ait taşınmaz 01/08/2015 tarihli ve beş yıl süreli sözleşme ile kiralandıklarını, ilk yıl kira bedelinin peşin, devam eden yıllarda ise aylık kira bedelinin her ayın ilk günü banka hesabına yatırılacağının sözleşmede açıkça düzenlendiğini, %10 artış oranı esas alınarak hesaplanan ikinci yıl kira bedeli toplamı olan 125.400 TL yönünden 125.400 TL bedelli, 01/09/2015 tanzim tarihli, 01/09/2016 ödeme tarihli senedin ikinci yıl kira bedelinin peşin olarak tahsil edilebilmesi amacı ile imzalattırıldığını, ikinci dönem ... aylarına ait 4 aylık kira bedelinin ödendiğini ve aylık ödemelere de devam edildiğini, senedin bedelsiz kaldığını iddia ederek; senet nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitini talep etmişlerdir.
Davalı; uyuşmazlık konusu senedin, yenilenen kira döneminine ait kira borcuna karşılık olarak imzalandığını, davacıların da ikrar ettiği gibi ... ayları kira bedelleri ödenmiş ise de kalan kira bedellerinin henüz ödenmediğini, dolayısıyla senet konusu borcun devam ettiğini, senedin bedelsiz kalması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ikinci yıl kira bedelini peşin olarak ödeyeceğini önce kabul eden ve senet imzalayan davacının sonradan bu ödemeyi yapmamak için kötü niyetli olarak davayı açtığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davacının 01/09/2016 tarihinde başlayan ikinci yıla ait kira ödemelerini her ay düzenli olarak banka kanalıyla ödediği, kira sözleşmesinde ikinci yıl kira bedelinin yıllık peşin olarak ödeneceğine dair bir düzenlemenin bulunmadığı, ödemelerin aylık olarak yapılmasının kararlaştırıldığı, 01/09/2016 ile 31/08/2017 tarihleri arası döneme ait kira bedellerinin de ödendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıların 125.400 TL, bedelli, 01/09/2016 vadeli senet nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş; karara karşı, davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; her ne kadar sözleşmede kira bedellerinin aylık ödeneceği düzenlenmiş ise de ikinci yıl kira bedelinin peşin ödenmesi hususunda davacı tarafça senet düzenlenerek aylık ödemeden vazgeçildiğinin kabulü gerektiği, dava tarihi 21/12/2016’a kadar muaccel olan toplam 41.800 TL kira bedelinin ödendiği, davacının dava tarihi itibariyle senedin bu miktarlık kısmı yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, yargılama sırasında da kalan kira bedelleri toplamı olan 83.600 TL'nin ödenmesiyle ikinci dönem kira bedelinin tamamının ödendiği ve bu miktar yönünden davanın konusuz kaldığı, davacının dava açmakta haksız olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın 41.800 TL yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine, kalan 83.600 TL yönünden ise senet bedeli yargılama sırasında ödenmekle bu tutara ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar, davacılardan ... ... Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Dava ve cevap dilekçelerinde bildirilmiş olan vakıalar davanın sınırını çizmekte ve mahkemece ancak bu vakıalar hakkında inceleme ve değerlendirme yapılabilmektedir. Bunun bir yansıması olarak da her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır. Bir başka ifadeyle hüküm, uyuşmazlığın başlangıcından dava açılan güne kadar gerçekleşmiş olayları kapsar. Aksinin kabulü tarafların dayandığı olguların, dolayısıyla elde etmek istediği nihai talebin dışına çıkılması sonucunu doğuracağı gibi; temyiz ve karar düzeltme süreçleri de dâhil, yargılamanın son aşamasına kadar gerçekleşecek hukuki ve fiili olguların nazara alınması gerektiği sorununu ortaya çıkaracaktır.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde bölge adliye mahkemesinin ikinci yıl kira bedelinin ödenmesini teminen 01/09/2016 vadeli senet düzenlenmesiyle, davacıların ikinci yıla ait kira bedelini aylık ödemeden vazgeçerek senet vadesinde ödemeyi vaad ettiğine dair değerlendirmesi yerinde ise de, dava tarihinde hukuki durum dikkate alınarak, değerlendirme yapılması gerekmektedir. Davacı, dava tarihi itibariyle daha önce ödediği 41.800 TL yönünden borçlu olmadığından bu kısım yönünden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gibi kalan 83.600 TL yönünden dava tarihinden sonra yapılan ödemeler gözetilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalı olmuştur.
Buna göre bölge adliye mahkemesince yapılacak iş; dava tarihi itibariyle değerlendirme yapmak suretiyle, ikinci yıl kira bedeline yönelik olarak verilen senet yönünden davacının dava tarihinden önce ödediği kısım yönünden borçlu olmadığı, kalan kısım yönünden ise dava, senedin vade tarihinden sonra açılmakla davacının senet konusu borcunun muaccel olduğu ve bu kısım yönünden davacının haksız olduğu gözetilerek, davanın daha önceden ödenen 41.800 TL yönünden kısmen kabulüne karar vermek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın aynı Kanun'un 373/2. maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 13/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.