
Esas No: 2021/3821
Karar No: 2022/4407
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3821 Esas 2022/4407 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacının terör örgütü propagandası yapma suçundan 3 gün gözaltında kaldığı ve daha sonra kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği bir dava kapsamında, davacının haksız arama ve gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 5.000 TL manevi tazminat talebi reddedildi. Davacının arama yasal koruma tedbiri nedeniyle tazminata hükmedilebilmesi için aramanın ölçüsüz şekilde gerçekleştirilmesi gerektiği belirtilerek, bu koşulların oluşmadığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar verildi. CMK'nın 5271 sayılı maddeleri detaylı bir şekilde incelendi ve karar bu doğrultuda verildi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Gerekçeli karar başlığında “koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” olan dava türünün “Yakalama veya tutuklama sonrası KYO veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat” olarak, “21.10.2015” olan dava tarihinin “14.08.2015” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/50070 Soruşturma sayılı dosyası kapsamında, davacının terör örgütü propagandası yapma suçundan 14/08/2015 - 17/08/2015 tarihleri arasında 3 gün gözaltında kaldığı ve 14/08/2015 tarihinde evinde arama yapıldığı, yapılan soruşturma sonunda 09/10/2015 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız arama ve gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede; davacı ile avukatı arasındaki vekalet ilişkisi gösteren 18/08/2015 tarihli vekaletnamenin genel bir vekaletname olduğu ve davacı ile vekili arasındaki vekalet ilişkisinin devam ettiğinden yargılamaya devamla esas hakkında bir hüküm kurulması gerekçesi ile bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp; davacının gözaltına alınması ile ilgili iş bu tazminat davasından başka Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/113 Esas 2016/111 Karar sayılı tazminat davasının mükerrer olduğu, bu talep yönünden derdestlik bulunduğu anlaşıldığından davacının haksız olarak gözaltına alındığı talebine istinaden açtığı manevi tazminat davasının mükerrerlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş; yine her ne kadar davacı haksız ve ölçüsüz arama nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; arama kararının ve yapılan aramanın hukuka aykırı olduğu ve arama kararının ölçüsüz şekilde gerçekleştirildiği nedenine dayanan tazminat talebine ilişkin olarak 5271 sayılı CMK'nın 141/1-i bendi gereğince arama koruma tedbiri nedeniyle tazminata hükmolunabilmesi için arama kararının uygulanmasının yani yapılan aramanın ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilmiş olması gerektiği, arama kararı ve arama tutanağındaki usuli aykırılıkların madde metninde tazminat nedeni olarak sayılmadığı, bu kapsamda tazminat talebinin dayanağı olan arama tutanakları incelendiğinde, arama kararının ölçüsüz şekilde gerçekleştirilmediğinin anlaşıldığı, ayrıca arama dolayısıyla bir zararın olmadığına dair zaptın davacı tarafından imzalandığı dikkate alınarak, davacının arama koruma tedbirine dayanan tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin davanın kabulüne yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 06.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.