20. Hukuk Dairesi 2017/9848 E. , 2018/691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...köyü 122 ada 6 parsel sayılı 4048,65 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle senetsiz ve belgesizden davalılar adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tesbitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalılar tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 01/07/2013 gün ve 2013/847 E. 2013/7419 K. sayılı kararıyla ""İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın eylemli biçimde orman olduğu saptandığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,"" karar verilmiş, karar düzeltme başvurusunda bulunulması üzerine Dairemizin 2013/7193 E- 2014/418 K sayılı kararıyla “Davalıların karar düzeltme istemli dilekçesinin incelenmesinde; çekişmeli ... köyü 122 ada 6 parsel sayılı 4048,65 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tesbitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin eylemli durumu dikkate alınarak orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; kararın dayandığı gerekçede, çekişmeli taşınmazın 2007 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi ile eski ve yeni tarihli memleket haritaları, amenajman planı ve hava fotoğraflarının uygulanmasına dayalı araştırma ve inceleme sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporunda, çekişmeli parselin orman kadastrosu sınırları dışında orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmişse de eğiminin % 15 - 20 olduğu ve halen 5 - 25 yaşlarında çam ve fidan ağaçlarıyla kaplı olduğu ve tapulu olsa dahi bu tür yarlerin orman sayılacağı gerekçesiyle yönetimin davasının kabulüne karar verilerek yazılı biçimde hüküm kurulmuştur.
Davalı gerçek kişiler, yapılan yargılamada 10/06/1982 tarih ve 15 nolu, 01.07.1982 tarih 7 nolu 05.06.1965 tarih ve 8 numaralı tapu kaydına dayanmışlar ve fotokopilerini mahkemeye delil listesi olarak sunmuşlardır. Mahkemece, davalıların dayandığı tapu kayıtları getirtilerek yapılan keşifte uygulanmıştır. Tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu yerel bilirkişi ve fen raporunda açıklanmıştır. Ancak, tapu kaydı uygulamasına yönelik olarak açıklama yapan fen bilirkişisi raporunda tapu kayıtlarının 05.06.1965 tarih ve 8 numaralı kayıtla birlikte hisse tapuları olduğu ve T. Evvel 1322 tarih ve 105 numaradan geldiği bildirilmiştir. Ne varki; dosyaya getirtilen tapu kayıtlarının elle çıkartılan dökümünde adı geçen ve dayanılan hisse tapularının K. Evvel 1322 tarih ve 107 numaradan geldiği yazılıdır. Dosyadaki tapu kaydına ilişkin belgelerle fen bilirkişisinin anlatımı arasındaki çelişki giderilmediği gibi, dayanılan tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ve revizyonları sorulup çıkartılmamış ve kalan hisse açıklarının hangi numaralara gittiği araştırılmamıştır. Eksik araştırma ve uygulama ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, davalı tarafın dayandığı 10/06/1982 tarih ve 15 nolu, 01.07.1982 tarih ve 7 numaralı 05.06.1965 tarih ve 8 numaralı tapu kayıtlarının ilk tesisinden ( K. Evvel 1322 tarih 107 ve T. Evvel 1322 tarih 105 numaralı kayıtlların sağlıklı bir tercümesi yaptırıldıktan sonra,) itibaren tüm gitti kayıtları çıkartılarak Türk Medenî Kanunu ve Tapu Kanunu hükümlerine göre, münakale kayıtlarının bulunup bulunmadığı, bu bağlamda intikallerinin yapılıp yapılmadığı, tedavüllerinin ve varsa revizyonlarının tapu müdürlüğünden ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden sorulması, yani; dayanak tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve varsa krokileri ile revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, 122 ada 1, 2, 3, 4, 5, 7, 8 ve 9 parsel numaralı komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, 1957 tarihli memleket haritasının hazırlanmasında altlık olarak kullanılan hava fotoğrafı, 1983 ve 1998 çekim tarihli hava fotoğraflarına dayanılarak hazırlanan memleket haritaları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir jeoloji mühendisi ile bir harita mühendisi ve bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; fen ve uzman orman bilirkişileri eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; ayrıca ziraat ve bilirkişiden taşınmaz üzerindeki ağaçların cinsi yaşı kapalılk durumu hakkında ayrıntılı rapor alınmalı jeoloji mühendisinden taşınmaz hududunda aktif veya kuru dere olup olmadığı sorulup taşınmaza etkisi hakkında rapor alınmalı, keşifte dinlenecek yaşlı ve tarafsız mahalli bilirkişi yardımıyla dayanılan tapu kayıtları mevkii ve hudutları itibariyle kapsamlı bir şekilde uygulanmalı, bilinemeyen hudutların ayrıca tanıklardan sorulmalı, ilk tesisi tapu kaydının tüm hisse kayıtları ile birlikte dava konusu taşınmaza uyduğunun kabulü halinde 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesine göre tapu kaydı değişir sınırları içerdiğinden miktarına itibar edilmeli, tapu kaydının en son malikleri ile davalılar arasındaki îrsî veya akdî illiyet bağı kurulmalı, komşu parsel tutanak örnekleri ile varsa dayanak kayıtları getirtilmeli ve uygulanmalı dava konusu taşınmaz yönünün bu kayıtlarda ne olarak okunduğu saptanmalı, tapu kaydının hisse satışlarıda dikkate alınarak bütünlüğü sağlandıktan sonra taşınmaza uyduğunun kabulü halinde taşınmaz kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalan ve resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, artık dikim yolu ile veya sporlanma süretiylede olsa taşınmazın eylemli orman haline gelmesi taşınmazdaki mülkiyet hakkını bertaraf etmez. Bu durumda, eylemli orman haline gelen tapulu taşınmazların anayasal mülkiyet hakkının korunması amacıyla ancak kamulaştırılmak ve bedeli ödenmek suretiyle orman olarak Hazine adına tescili gerekir. Dayanak tapu kayıtlarının uymadığının veya yüzölçümünden fazla olarak başka kadastro parsellerine revizyonu olduğunun ve tutanakların kesinleştiğinin saptanması halinde ise önceki keşifte dinlenen orman ve ziraat bilirkişisi raporunda taşınmazın eylemli orman olduğu bildirildiğinden taşınmazın varsa kısmen tarım yapılan bölümlerinin yüzölçüm olarak saptanması, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesine göre zilyetlikle mülk edinme koşullarının varlığı kadastro tesbiti ile birlikte saptandığından ve davada Hazine taraf olmadığından tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırmaya bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” gereğine değinilerek onama kararının kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda açılan davanın reddi ile ... ili... ilçesi ...köyü 122 ada 6 nolu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanuna göre 2001 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması 22.05.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Orman Yönetimine yükletilmesine 06/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.