Esas No: 2022/2936
Karar No: 2022/5667
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2936 Esas 2022/5667 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacının, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında tapu tahsis belgeli arsa ve tesislerini davalıya devrettiği ancak taahhüt edilen konutun verilmediği, kira yardımlarının ödenmediği, yapı bedeli yerine enkaz bedeli ödendiği iddialarıyla açtığı alacak davası kısmen kabul edilmiştir. Yargıtay'ın bozma ilamına uyularak yapılan yeniden yargılama sonucunda, davacıya ait gecekondunun bulunduğu arsanın kamulaştırıldığı ve davacının yapı bedeline yönelik talebinin reddedildiği hüküm kurulmuştur. Ancak, davacının başka bir mahkemede sözleşmenin kaldığı yerden uygulanmasına devam edilmesi talepli bir dava açtığı ve yargılama sürecinin devam ettiği belirtilerek, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri:
- HUMK'nin 388. maddesi (yeni HMK 297) - Bir hukuk davası sonucunda verilen hükmün başka bir davayla ilgili olması durumunda, bu diğer davada bekleyici bir mesele haline gelebilir.
- 2981 Sayılı Kanun - Kamulaştırma hükümlerini düzenleyen kanun.
- 4650 Sayılı Kanun - Yoksullara yönelik yardımları düzenleyen kanun.
- 2942 Sayılı Kanun - Bazı vergi ve harçlarda indirim yapılması hakkında kanun.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK. AV.
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde davalı ... ile imzaladığı sözleşme gereği tapu tahsis belgeli arsa ve tesislerini davalıya devrettiğini, davalının 80 m2 lik daire vermeyi taahhüt ettiğini, edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının taahhüt ettiği konutu vermediğini, dairenin teslimine kadar taahhüt ettiği kira yardımlarını 2011 yılı Haziran ayından sonra ödemediğini, kıymet takdir komisyonunca 3/A sınıfına göre değerlendirme yapılması gerekirken 2/B sınıfına göre değerlendirme yapıldığını ve yapı bedeli yerine enkaz bedeli ödendiğini ileri sürerek, 80 m2 lik dairenin aynen ifası yerine ortalama rayiç bedeli olan 107.187,00 TL müspet zarar karşılığı tazminat ile 3.420,00 TL kira yardımı ve bakiye 16.565,00 TL yapı bedeli olmak üzere 127.172,00 TL’ nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkeme ilk kararında davanın reddine karar verilmiş,davacı tarafça kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 02.05.2016 tarih 2014/32677 – 2016/11934 sayılı ilamı ile davacının sair temyiz itirazları reddedilerek davacının bakiye yapı bedelinin tahsili talebi yönünden hüküm fıkrasında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği mahkemece verilen kararın HUMK’nin 388. maddesine(yeni HMK 297)uygun olarak hüküm kurulmadığı gerekçesiyle bozulmuş , bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece ; davacının bakiye yapı bedeli tahsiline yönelik talebi ile ilgili olarak yerinde görülmeyen davanın reddine,davacının konut bedeli ve kira yardımı talebi ile ilgili olarak daha önceki kararın kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 05.03.2019 tarih 2017/4663 - 2019/2877 sayılı ilamı ile mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama
sonunda, davacıya ait gecekondunun bulunduğu arsanın davacıya ait olmadığı ve 2981 Sayılı Kanun ile 4650 Sayılı Kanunla 2942 Sayılı Kanunun 8. Maddesi eklenen hükümler doğrultusunda satın alma usulü uygulanarak dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığı ve davacıya ait gecekondunun enkaz bedelinin kıymet taktir komisyonunca belirlenerek davacının ödeyeceği tutardan mahsup edildiği gözönüne alınarak davacının yapı bedeline yönelik talebinin reddine karar verildiği, davacının davalı ile arasında imzalamış olduğu sözleşme ve eki niteliğindeki uzlaşma tutanağı ile tarafların 80 m2 konutun yapılarak davacıya verilmesi ve eksik olan m2 üzerinden davacının ödeme yapması üzerine anlaştığı, davacının borçlandırıldığı, toplam borçtan takdir edilen enkaz bedeli düşüldükten sonra kalan miktarın ödenmesinin kararlaştırıldığı ancak sözleşmenin feshi nedeniyle davacıya konut tahsisi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda feshedilen sözleşme gereğince davacıya enkaz bedelinin ödenmesinin gerekeceği hususu gözönünde bulundurularak, hüküm tesisi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş,bozma ilamına uyan mahkemece,davacının yapı bedeli ile ilgili alacak talebi yönünden talebini içeren davanın kısmen kabulü ile 3.105,90 TL yapı enkaz bedelinin dava tarihi olan 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilli ile davacıya verilmesine,fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş;hüküm,taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacının temyiz itirazları yönünden,
1-Davacı, temyiz nedenlerinde bildirdiği üzere muarazanın giderilmesi ve sözleşmenin kaldığı yerden uygulanmasına devam edilmesi talepli dava açtığını bildrilmiştir.
Bu durumda, hukuk mahkemesinde, görülen bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması, başka bir mahkemenikemenin görevi içindeki bir hususun çözümüne bağlı ise; o hususun görüldüğü davanın sonuçlanmasını, kendisi için bekletici sorun yapabilir.
Görülmekte olan bir davanın sonuçlanmasını başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekir:
a- Bekletici sorun yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması,
b- İki dava arasında bağlantı bulunması.
Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır.
Somut olayda, Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesine davacı tarafça sözleşmenin kaldığı yerden uygulanmasına devam edilmesi talepli dava açıldığı,mahkemece 04.03.2022 tarih 2021/200 Esas, 2022/71 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş olduğu ve kesinleşmediği anlaşılmakla yargılama sürecinin devam ediyor olması karşısında bu davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
O halde mahkemece, taraflar arasındaki Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/200 Esas sayılı dava dosyası ile eldeki dava arasındaki bağlantı olması ve sonucunun eldeki davanın sonucunu etkileyeceği gözetilerek, söz konusu dava dosyasının eldeki dava açısından bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair ve davalının tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci benttte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci benttte açıklanan nedenlerle davacının sair davalının tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davacı yönünden açık, davalı yönünden kapalı olmak üzere, 09/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.