
Esas No: 2018/3126
Karar No: 2022/4333
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/3126 Esas 2022/4333 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, Mersin İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğü tarafından yapılan aramada esrar ve benzeri malzemelerle birlikte yakalanmıştır. Sanık suçlamaları reddetmiş ancak mahkemece suçlu bulunmuştur. Karar, katılan vekilinin temyizi üzerine incelenmiş ve hüküm bozulmuştur. Kararda, mahkumiyetine karar verilirken, TCK'nın 62, 52, 58, ve 53. maddelerine atıf yapıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, kararda yer alan eksikliklerin 1) Vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, 2) Dava konusu eşyaların akıbetinin belirtilmemesi, 3) Tekerrüre esas alınan Erdemli 2. Asliye Ceza Mahkemesi kararının uyarlama yargılamasına tabi tutulmaması, 4) TCK'nın 53. maddesi yönünden Anayasa Mahkemesi kararının dikkate alınmaması olduğu belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 70, TCK'nın 62, 52, 58, 53. maddeleri
gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
24/09/2011 günü saat 16:00 sıralarında, Mersin İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğüne gelen iki kişi tarafından, Kenan isimli şahsın elinde esrar olduğunu, satmak için müşteri aradığını söylediği yönünde ihbarda bulunmaları üzerine, usulüne uygun olarak alınan arama kararına istinaden, 26/09/2011 günü sanığın evinde yapılan aramada, oturma odasında 15 gram kubar esrar maddesi, hassas tartı, mutfakta yer alan sağ üst bölmede karton kutu içerisinde sikke basımında kullanılan kollu ocak, hız kontrol ünitesi ve ona bağlı çark makinesi, 2 adet baskı kalıbı, 1 kutu mühür mumu, 1 adet eritme cezvesi ve 2 adet sikke ile, salonda yapılan aramada bir adet kuru sıkı tabanca ele geçirildiği, sanığın müdafii huzurunda alınan kolluk beyanında, evinde bulunan esrarın iki gündür misafiri olan ve ev bulması için kendisine yardım ettiği ...’ya, iki adet sikke ile diğer malzemelerin ise ...’ya ait olduğunu, ...’ın, evinin küçük olması nedeniyle bu malzemeleri kendisine bıraktığını, kuru sıkı tabancanın ise 4 yaşındaki oğluna ait olup, oyuncak olarak kullandığını beyan ettiği, sanığın Cumhuriyet savcısı huzurunda alınan ifadesinde, ...’ın evi belediye tarafından yıkılacağından bir kısım eşyasını kendisinin evine yerleştirdiğini beyan ettiği, ... ve ... isimli şahısların aşamalardaki ifadelerinde, sanığın beyanlarını kabul etmedikleri, ele geçirilen eşya ile ilgilerinin bulunmadığını söyledikleri, 26/12/2012 tarihli bağımsız bilirkişi raporunda, suça konu sikkelerden bir tanesinin günümüz yapımı ve sahte olduğunun, diğerinin ise Roma dönemine ait olup, 2863 sayılı Kanun kapsamında kaldığının tespit edildiği anlaşılmakla, sanığın, suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmeyerek atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, müsadere kararı verilmemesine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Dava konusu eşyaların akıbeti hakkında karar verilmemesi,
3- Sanık hakkında TCK'nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınan Erdemli 2. Asliye
Ceza Mahkemesinin 2008/303 Esas - 2009/100 Karar sayılı ilamının, elektrik enerjisi hakkında hırsızlık (karşılıksız yararlanma) suçuna ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında; 6352 sayılı Yasanın 82. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 142/1-f maddesinin yürürlükten kaldırılıp 6352 sayılı Yasanın 83. maddesi ile karşılıksız yararlanma suçu kapsamında yeniden suç olarak düzenlenmesi, aynı yasanın 84. maddesinde karşılıksız yararlanma suçu yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve Kanunun geçici 2/2. maddesinde de kesinleşen hükümler yönünden zararın yasada belirlenen koşul ve sürede karşılanması durumunda verilen cezanın tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacağının öngörülmesi nedeniyle tekerrüre esas alınan söz konusu hüküm yönünden yapılacak uyarlama yargılamasının sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinde öngörülen tekerrür hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğinin nazara alınmaması,
4- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.