MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (mağdurlar ... ile ..."a yönelik)
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuğun eylemleri beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı kabul edilerek bu suçtan mahkumiyet (mağdur sayısınca ayrı ayrı)

İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suça sürüklenen çocukla ilgili hazırlanan 01.10.2012 tarihli sosyal inceleme raporunda mental becerilerinin sınırlı olduğu, olayları anlama, algılama, doğru değerlendirmede sorunlar yaşadığı, olayları net olarak değerlendiremeyen zihinsel yapıda bulunduğu, yer zaman ve kişi oryantasyonunda bazı bozulmaların gözlemlenip hafif düzeyde işitme sorunları bulunduğunun tespit edilmesi ve Nafiz Kurt Bafra Devlet Hastanesi Baştabipliği tarafından düzenlenen 07.01.2011 tarihli rapora göre suça sürüklenen çocuğun sol kulağında 53, sağ kulağında ise 18 d.b işitme kaybı bulunduğu belirlenmesine rağmen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen 05.12.2012 tarihli raporda normal zeka düzeyinde performans gösterdiği belirtilerek suç tarihi olan 2008 yılında cezai sorumluluğunun tam olduğunun bildirilmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun dosyayla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kuruluna sevk edilerek 5237 sayılı TCK"nın 33. maddesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda rapor alındıktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılan Bakanlık vekili ve katılan mağdurlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.