10. Hukuk Dairesi 2014/14043 E. , 2015/19924 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
.
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Davalılardan ..... Şti. ve ... vekilinin temyiz talebi yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun Geçici 3. maddesinin (1). fıkra hükmü; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” şeklindedir.
1086 sayılı HUMK’nın 434. maddesi gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin ödenmemiş veya eksik ödenmiş olduğunun sonradan anlaşılması durumunda, karar veren hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde ödenmesi veya eksikliğin tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak, temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.
Eksik temyiz harcının ödenmesi için çıkarılan muhtıra 22.05.2014 tarihinde davalılardan ... ve Tur. Tic. Ltd. Şti. ve ... vekiline tebliğ edilmiş olup, yasada belirtilen yedi günlük süre içerisinde eksik temyiz harcı ödenmediğinden, anılan davalıların vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE;
2-) Davacı Kurum vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-) Davalılardan .... Şti. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava, 23.06.2008 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 26 ve 87. maddeleridir.
506 sayılı Kanunun 87. maddesi hükmüne göre; aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile, asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri, ya da, işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de, tamamının bir bütün halinde, ya da, bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de, asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise; asıl işverenden istenilen işin, asıl iş ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Eldeki davada iş kazasının, sac ve boru imali yapan davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti."ne ait fabrikanın hurda deposunun çatı onarım işini üstlenen..... Ltd. Şti."nde işçi olarak çalışan sigortalının, vinçle çatı üzerine çatı kaplama malzemelerinin çıkarılması sırasında, rüzgar etkisiyle sacların üzerine gelmesi nedeniyle dengesini kaybederek aşağıya düşmesi sonucu gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece; iş bu davada alınan ve davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğunu değerlendirerek taraflar arasındaki kusur oranlarını belirleyen 20.05.2013 ve 12.02.2014 tarihli kusur raporları hükme esas alınarak davalı ....Şti."nin %40, davalı ..."ın %10, davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti."nin %20 ve sigortalının ise %30 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, somut olayda, işin niteliği ve yürütümü bakımından sac ve boru imali işinden tamamen farklı ve bağımsız nitelikte olduğu belirgin bulunan çatı onarım işinde
sigortalı çalıştırmayan davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti."nin asıl işveren olarak nitelendirilerek, sorumluluğuna karar verilmesinin mümkün bulunmadığı, iş bu davada alınan ve davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını değerlendirerek kusur oranlarını belirleyen 28.03.2012 ve 03.03.2013 tarihli kusur raporlarının somut olaya uygun olduğu hususları gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılardan.... Şti. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
..