Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7277
Karar No: 2018/1615
Karar Tarihi: 07.03.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/7277 Esas 2018/1615 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/7277 E.  ,  2018/1615 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/05/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili;...İcra Müdürlüğünün 2011/7782 esas sayılı dosyası ile alacaklı ... tarafından borçlu Hakkı Akgül"e karşı icra takibi başlatıldığını, alacaklı/davalı vekilinin talebi üzerine müvekkiline İİK 89. maddesi gereğince birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, bu haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi üzerine üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, ancak müvekkilinin nezdinde icra dosyasının borçlusu Hakkı Akgül"ün herhangi bir alacağı bulunmadığını belirterek icra dosyasındaki borçluya herhangi bir borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davacının alacağın varlığı konusunda davalıya yemin teklif ettiği, davalının usulüne uygun yemin davetiyesi tebliğine rağmen mahkemesine gidip yemin etmediği, yemin kesin delil olduğundan davacının, davalının borçlusu Hakkı Akgül"e borçlu olmadığının kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır. Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır.
    Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin
    maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/12/2004 gün, 2004/12-765 esas, 2004/730 karar sayılı ilamında; beyanda bulunan komşunun açık kimliğinin tebliğ mazbatasında gösterilmediği durumda, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği fakat bulamadığı hususunun belgelenmediği, yapılan işlemin tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kaldığı belirtilmiştir.
    Somut olayda; davalıya gönderilen yemine davete ilişkin tebliğ mazbatasından muhatabın işte olması nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi uyarınca tebliğin muhtara yapıldığı, (2) nolu ihbar kağıdının kapıya yapıştırıldığı ve komşu Ali Taş"a haber verildiği anlaşılmaktadır. Ancak muhatabın işte olduğunu beyan eden komşunun kim olduğu tebliğ mazbatasından anlaşılamamaktadır. Şu durumda, anılan Kanun ve yönetmelik hükümleri ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca davalıya yemine davet için çıkarılan tebligat usulsüzdür. Bu nedenle yeniden usulüne uygun yemine davet tebligatı çıkarılarak varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi