Esas No: 2022/2337
Karar No: 2022/5622
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2337 Esas 2022/5622 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, eski işvereninden huzur hakkı alacağı talep etmiştir. Davalı, davacının söz konusu alacağına ilişkin ibradı beyanlara dayanarak davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davalının alacağı ödediğine dair yeterli delil sunamaması nedeniyle davacının talebini kabul etmiş, davalının istinaf başvurusu ise reddedilmiştir. Ancak yüksek mahkeme, davacının ibranamesindeki imzasına yanlış anlamlar yüklendiği ve yanlış bir karar verildiği gerekçesiyle, bölge adliye mahkemesi kararını bozmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararı davalı yararına bozulmuştur. Kararın kaldırılıp bozulması ise, aynı kanunun 373. maddesi uyarınca gerçekleştirilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ......
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, .... ve Tic. A.Ş'de fabrika müdürü olarak görev yapmakta iken 27.07.2011 tarihinde yönetim kurulu üyesi olduğunu, halen şirketteki görevine devam ettiğini, davalının ise ilgili şirkette 27.07.2011 tarihinden hisselerini devrettiği 04.06.2015 tarihine kadar yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüttüğünü, şirketin 26.04.2012 tarihli 2011 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerinin her biri için vergi ve diğer yükümlülükler hariç net aylık 33.000,00 TL huzur hakkı ödenmesine karar verildiğini, davalının kendisine şirketin mali durumunun kötü olduğunu, huzur haklarını daha sonra toplu olarak şirket hisselerini satıp devrettiğinde ödeyeceğini beyan ettiğini, Genel kurul kararından önce 30.03.2012 tarihinde davalının talebi üzerine ... nezdinde 6675744 hesap numaralı müşterek hesabı açtıklarını, şirket tarafından yönetim kurulu üyelerine ait huzur haklarının 03.08.2012 tarihinden davalının hisselerini devrettiği 04.06.2015 tarihine kadar yatırıldığını, müşterek hesaptaki payının davalı tarafından bilgisi dışında çekilerek uhdesinde tutulduğunu ve kendisine ödenmediğini belirterek, davalının müşterek hesaptan bilgisi dışında payından fazla çekmiş olduğu ve ödemediği toplamda 1.188.000 TL'nin, paranın hesaptan çekilme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 28/06/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 2.221,67 TL arttırarak 1.190.221,67 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının çeşitli tarihlerde şirkete vermiş olduğu ibra yazıları ile .... ve Tic. A.Ş'deki huzur haklarını aldığını ve şirketten bir alacağı kalmadığını kendi imzası ile tasdik ettiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davadışı şirket tarafından davanın taraflarının arasında bulunduğu 3 ortağa huzur hakkı dağıtılması için aylık ödemeler yapılmasına karar verildiği, bu ödemelerin 3 ortağın açmış olduğu ortak hesaba yatırıldığı, ortak hesaptan paranın davalının verdiği talimatla onun adına çekildiği taraflar arasındaki uyuşmazlık dışı olduğu, uyuşmazlık noktasının ise bu çekilen paraların davacının hakkına isabet eden 1/3 payının davalı tarafından davacıya ödenip ödenmediğine ilişkin olduğu, dosya içinde her ne kadar davacının huzur hakkı olmadığına dair ibranameleri bulunsa da şirket hesabına para çıkışı ortak hesaba olduğundan bu ibraname beyanlarının ancak şirkete karşı ileri sürülecek taleplere matuf olduğu kanaatine varıldığı, bu hususta davacının isticvap edildiği ve beyanlarında ilgili ibranameyi şirket 3.şahıslar tarafından devralınırken şirkete borçsuzluğunu göstermek adına verildiğini beyan ettiğinin görüldüğü, ispat yükü üzerinde olan davalının ortaklar adına çekmiş olduğu huzur hakkının davacıya ödediğini ispatlayamaması ve davalının yemin delili hususunda ihtara rağmen başvurmaması nedeniyle davanın kabulü ile; 1.190.221,67TL alacağın 1.188.000,00TL'sinin dava tarihinden bakiye 2.221,67TL'sinin 28/06/2019 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince; davalının huzur haklarının bankadan çekilerek davacıya ödendiğini ileri sürmesine rağmen bu bedellerin ödendiğine dair ispata elverişli belge sunulmadığı, davalının davacıya yaptığı ödemeyi ispatlayamadığı gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacıya ait olduğu ileri sürülen huzur hakkı bedellerinin ortak banka hesabından davalı tarafça çekildiği iddiasıyla, davalı tarafından haksız tahsil edilen bu bedellerin davalıdan istirdatı talebine ilişkindir.
30.03.2012 tarihinde ... nezdinde açılan 6675744 hesap numaralı müşterek hesaba dair aralarında davalı ve davacı ...’in de yer aldığı ortak hesap sahiplerinin imzasına havi 08.07.2015 tarihli “Ortak Hesap Kapatma Talimatı”nda; Ortak hesap ile ilgili hesap sahipliklerinin sona erdirilmesi, hesabın kapatılması talep edilmiş, anılan hesap ve mevcudu ile ilgili olarak hiçbir hak ve alacaklarının bulunmadığını kabul ve beyan etmişlerdir.
... A.Ş.’ye hitaben yazılan 04.06.2015 tarihli davacı ...’in imzasına havi “İbra Mektubu”nda; 04.06.2015 tarihi itibariyle Yönetim Kurulu üyeliği görevi nedeniyle şirketten hiçbir alacağının ve şirkete karşı hiçbir hak ve talebinin bulunmadığını kabul ve beyan ettiğini, şirketi ibra ettiğini belirtmiştir.
İbra eden olarak davacı ...’in imzaladığı tarihsiz “İBRANAME” başlıklı belge incelenecek olursa; ... A.Ş.’ye ait işyerlerinde ve bu işyerlerine bağlı diğer eklentilerinde 21/07/2011 tarihinden 31/08/2017 tarihine kadar yönetim kurulu üyeliği yaptığını, geçen tüm çalışma sürelerine ilişkin huzur hakkı ücretlerini aldığını, adı geçen işveren şirkette çalışma sürelerine ilişkin maaş, kıdem, ihbar veya başka herhangi bir alacağının kalmadığını ve bulunmadığını, bu konularla ilişkin başka herhangi bir hak ve istekte bulunmayacağını, işveren ... A.Ş.’den bu konulardan doğan hak ve alacaklarından dolayı her türlü talebini kapsayacak ve geri dönülmeyecek biçimde ibra ve bütün yasal haklarından feragat etmeyi kabul ve ikrar ettiğini bildirmiştir.
İbraname başlıklı belgenin davacı tarafından imzalandığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayıp, davacının söz konusu belgede şirkette geçen tüm çalışma sürelerine ilişkin huzur hakkı ücretlerini aldığına ilişkin bir ibare bulunmaktadır. Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile ibranameye yanlış anlam yüklenerek, davacının belgedeki imzasını ortadan kaldıracak şekilde davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nin 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanununun 371. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.