22. Hukuk Dairesi 2016/12773 E. , 2019/9949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin davalıya ait işyerinde 28.02.2005 tarihinden iş akdini emeklilik nedeniyle haklı nedenle feshettiği 13.02.2014 tarihine kadar 2009 yılı sonrasında...Mobil satış temsilcisi olarak çalıştığını, ayda iki hafta ..."da iki hafta ise bölge ziyaretleri yaptığını belirterek, hafta tatillerinde çalıştığını, fazla çalışma yaptığını, ayrıca işverence ücretinden haksız kesintiler yapıldığını ileri sürerek kullandırılmayan yıllık izin ücreti ile birlikte fazla çalışma, hafta tatili ve haksız ücret kesintisine dair alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde satış temsilcisi olarak çalışan davacıya temel ücretin yanı sıra değişen tutarlarda satış primi ödemelerinin yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya yapılan prim ödemelerinin, fazla çalışma ücretini karşıladığı tespitiyle hesaplama yapılmadığından Mahkemece, davacının fazla çalışma ücreti talebi ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Ne var ki, prim ve fazla çalışma birbirinden farklı kavramlardır. Fazla çalışma yapılsın veya yapılmasın, işyeri uygulaması gereği şartlar oluştuğunda prim ödemesine hak kazanıldığı nazara alındığında, prim ödemesinin fazla çalışma ücreti yerine geçtiğinin kabulü isabetli değildir. Bilirkişi raporunda davacının haftalık 3 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmiştir. Buna göre hesaplama yapılarak hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle fazla çalışma ücreti talebinin reddi hatalı olmuştur.
3-Davacının bir diğer talebi, aylık ücretinden yapılan kesintilere yöneliktir. Dava dilekçesinde, işverence müşteriden tahsil edilememiş mal bedellerinin satış temsilcisinin aylık ücretinden kesildiği iddia edilmektedir. Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 8. maddesinde, “75 günü geçmiş ve müşteriden tahsil edilmemiş alacaklar personelin maaşından kesilecektir” hükmü bulunmaktadır. Ancak, işçinin kusurundan doğan somut bir zararın gerçekleştiği ispatlanmadığı sürece ücretinden kesinti yapılması mümkün olmadığından, iş sözleşmesinin 8. maddesi hükmüne hukuken geçerlilik tanınamaz. Bu halde, belirtilen yön nazara alınarak, dosyaya sunulmuş ücret bordroları ve makbuzlardaki kesintiler ile kesintilerin dayanakları değerlendirilerek sonuca gidilmesi gereklidir. Aksi yönde davacının kusuru ve uğranılan zarar işverence ispatlanmaksızın kesintilerin haklı olduğundan söz edilemeyeceğinden talebin reddi yönünde hüküm tesis edilmesi de hatalıdır.
4- Davacının hafta tatili alacağının bulunup bulunmadığı da ayrı bir uyuşmazlık konusudur.
Davacı ayda iki hafta ... dışında çalıştığını, gidiş ve dönüşleri pazar günü yaptığını belirterek hafta tatili çalışmasına dair talepte bulunmuş, delil listesinde tanık beyanlarına dayandığı gibi ayrıca pazar günü çalışmalarına dair bir kısım akaryakıt fişleri ile konaklama faturaları sunmuştur. Davalı tanıkları da davacının ayda iki hafta şehir dışında çalıştığını pazartesi görevine başlayabilmesi için mesaisinin pazar günü başladığını ifade etmişlerdir. Davacı ayda iki hafta tatilinde çalıştığını ispatladığı halde sadece belgeye dayanan günlerin hesaplamaya esas alınması isabetsiz olmuştur. Belgeye dayanan kısım indirim yapılmaksızın tanık beyanlarıyla ispat edilen kısım makul indirimle hüküm altına alınmalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.