Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2694
Karar No: 2019/9955
Karar Tarihi: 14.05.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/2694 Esas 2019/9955 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2019/2694 E.  ,  2019/9955 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti :
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş akdine haksız olarak son verildiğini, bu nedenle açtığı işe iade davasının kabul edildiğini, başvurusuna rağmen davalının kendisini işe başlatmadığını ve işe başlatmama tazminatı ödediğini, ancak fazla mesai ücreti hesaplanırken işe iade edilmeme tarihi itibarıyla aynı konumda çalışan bir başka işçinin zamlı maaşının esas alınması gerektiğini, muhasebe müdürü olması sebebi ile her ayın 1’i ve 5"i arası haftasonuna veya tatil gününe den geldiğinde de çalıştığını, işyerinde bayramların iki gününde çalışma yapıldığını ileri sürerek, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti :
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek iş akdine son verildiğini, davacının muhasebe müdürü olarak idari personel kadrosunda çalıştığını işyerinde idari personelin haftanın beş günü 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, günde 1 saat yemek arası olduğunu, ayrıca davacının işveren vekili konumunda olması nedeni ile şirketi temsil yetkisi olduğunu ve üst düzey yönetici olarak çalıştığını bu nedenle fazla mesai ücreti talep edemeyeceğini, haftasonu çalışmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti :
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 12.03.2015 tarihli karar, Dairemizce 2015/14005 esas 2016/26540 karar sayılı 06.12.2016 tarihli karar ile bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Karar davalı vekili tarafından yasal süresi içesinde temyiz edilmiştir
    Gerekçe :
    Öncelikle belirtmek gerekir ki, Anayasanın 141. maddesinde, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk HUMK.nun 388. maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan yasal düzenlemede yargıcın, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran yargıcın böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
    Anayasanın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve kanuni düzenlemeler gereğince hakimin, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca kanuni unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.Tarafların hukuki dinlenme haklarını ihlal etmeden usul kurallarının açık hükümlerine uygun şekilde gerekçeli olarak karar verilmesi gerekir. Aksi hal, karara karşı temyiz yollarına başvurmak isteyenin açıklama hakkını kısıtlayacağı gibi temyiz merciince kararın hukuki denetiminin yapılmasına da engel olur.
    Somut olayda, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada tanıklar yeniden dinlenilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, dosyada 27.12.2017 tarihli ve 23.10.2018 tarihli iki ayrı bilirkişi raporu yer almaktadır. Mahkemece kararda sadece bozma ilamına yer verilmiş, hangi gerekçe ile kabul kararı verildiği açıklanmadığı gibi, bilirkişi raporlarından hangisinin, hangi gerekçe ile yerinde görüldüğü ve karara dayanak yapıldığı açıklanmamıştır. Yukarıda yer alan açıklamalara aykırı biçimde, dava hakkında gerekçesiz bir şekilde karar verilmesi, Anayasanın 141. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesine aykırı olmuştur.
    Bozma karar öncesi yapılan yargılamada, davacının fazla mesai alacağı 8.139,26 TL olarak belirlenmiş olup, davacının bu kabule bir itirazı yoktur. Bozma kararı sonrasında yaptırılan bilirkişi incelemesinde ise, fazla mesai alacağının, davalının usulü müktesep hakkını ihlal edecek şekilde 10.405,42 TL olarak belirlenmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda bu hususta herhangi bir açıklamaya yer verilmemiş olması da usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi