Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3464
Karar No: 2019/9958
Karar Tarihi: 07.05.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/3464 Esas 2019/9958 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2019/3464 E.  ,  2019/9958 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işveren nezdinde sondaj mühendisi olarak çalıştığını, işveren taarfından gönderilen yazılı fesih bildirimi ile “işyerinde istihdam fazlası oluştuğu ve davacının başka bir pozisyonda çalıştırılmasının değerlendirilmesinin mümkün olmadığı” gerekçesi ile iş akdinin haksız olarak olarak feshedildiğini ileri sürerek, yapılan feshin geçersizliğinin tespitine, işe iade edilmediği takdirde oluşacak yasal mali haklarının ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı İsteminin Özeti:
    Davalı işveren cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacıya gerekçelerini bildirmek suretiyle usulüne uygun fesih bildirimi yapıldığını, davacının çalıştığı sondaj bölümünde istihdam fazlalığı oluştuğunu, davacının başka birimde çalışmasının değerlendirildiğini, ancak vasıfları gereği yapabileceği bir iş olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılamada, toplanan delillere göre “.. feshin geçersizliğine, davacının davalı nezdindeki işine iadesine, kanuni süresi içerisinde başvurmasına rağmen işverenin süresi içerisinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat tutarının 4 aylık ücreti tutarında belirlenmesine ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş olan en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalı şirket tarafından davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    Karar karşı davalı şirket vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun kabulüne ve HMK 353/1-b.2 gereği İlk Derece Mahkemesi kararının boşta geçen süre ücreti yönünden eda hükmü kurulmuş olması nedeniyle HMK.nun 353/1-b.2 maddesi gereğince boşta geçen süre ücreti yönünden tespit hükmü kurulmak üzere mahkeme kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, davanın kabulüne; işverence yapılan feshin geçersizliğine davacının ...ve Maden Tic. A.Ş.deki işine iadesine, davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen işverenin süresi içerinde işe başlatmaması halinde davalının ödemesi gereken tazminat miktarının işçinin 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine, davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak ve kararın kesinleşmesine kadar doğacak olan en çok 4 (dört) aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine ” karar vermiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir
    Gerekçe:
    Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun"un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletme gerekleri sebebiyle fesihte, iş yerinde bir işgücü fazlasının bulunmalıdır. İşgücü fazlasından söz edebilmek için işçinin bugüne kadar yaptığı işi sürdürmesi imkanı ortadan kalkmış olmalı, işçinin başka türlü çalıştırılması imkanı da bulunmamalıdır. Girişim özgürlüğüne dayanan işverenin ekonomik güçlükler sebebiyle veya verimlilik amacıyla aldığı yeniden yapılanma kararı ve bu kararın uygulanması sonucunda bir veya birden çok işçinin o güne kadar yaptıkları iş ortadan kalkar ve bu işçilerin fesih dışında önlemlerle bir başka şekilde çalıştırılması mümkün olmazsa işletme gereği doğar ve işveren fesih kararı alabilir.
    Özellikle, yeniden yapılanma gibi önemli bir karar alan ve bu kararı uygulayan işverenin kurumsal bir ciddiyet ve tutarlılık içinde hareket etmesi, kanunlar ve ispat hukuku kuralları çerçevesinde sıhhati konusunda şüphe uyandırmayacak ve birbiri ile tutarlı bilgi ve belgelerle yeniden yapılanmayı ve bu yapılanma sonucunda işçinin iş gücü fazlası haline geldiğini, diğer yandan, sözleşmesi feshedilecek işçilerin seçiminde de objektif davranıldığını ispatlaması beklenir.
    Somut uyuşmazlığa dönülecek olursa; davacı, davalı işyerinde sondaj mühendisi olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, davalı şirketin başka bir biriminde görevlendirilebileceğini, ancak bu konuda herhangi bir değerlenirme yapılmadığını ve feshin son çare olma ilkesine aykırı davranıldığını belirtmiş, davalı ise sondaj bölümünde küçülmeye gittiklerini, 6 olan sondaj makinası sayısının da işletmesel karar gereği 2’ye düşürüldüğünü, bu nedenle şirketlerinde genel anlamda bir mühendis istihdamı fazlalığı oluştuğunu, davacının da başından beri “sondaj mühendisi” olarak çalıştığı için vasıfları gereği başka bir birimde çalışmasının mümkün olamayacağının anlaşıldığını beyanla davacı iddialarını kabul etmemiştir. İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçelerle ile davanın kabulüne, davacının davalı işverendeki işine iadesine karar ver karar verilmiştir. Ancak Mahkemece davacının işe iadesi için gereken yasal koşulların oluşup oluşmadığı bu konularında gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan, karar verildiği görülmektedir.
    Mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak; davalı işyerinde küçülmeye gitme yönünde alınmış bir işletmesel kararın olup olmadığının, var ise bu kararın objektif olarak tüm çalışanlara uygulanıp uygulanmadığının, vasıfları, mesleki tecrübesi ve işyerindeki kıdemi de nazara alındığında davacının istihdam edilebileceği başka bir birim olup olmadığının, bu bağlamda işverenin feshin son çare olması ilkesine uygun hareket edip etmediğinin yöntemince araştırılması ve işyerinde gerçek anlamda bir istihdam fazlalığı olup olmadığının belirlenmesidir. Bu nedenle davalı işyerinde, Ereğli-Kandilli işletmesinde çalışıp da naklen gelenler haricinde davacı ile aynı niteliklerde yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığının, yine aynı şekilde fesih tarihinden kısa bir süre önce ve sonra davacı ile aynı vasıflarda işçi alımı olup olmadığının tespiti hususunda gerekli araştırmalar da yapıldıktan sonra toplanan tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun işin esasına girilmeksizin sadece “eda hükmü kurulamayacağı” yönünden kabulü ve neticede davacının davalı nezdinde işine iadesi yönünde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.05.2019 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi