21. Hukuk Dairesi 2018/4594 E. , 2019/4815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
Davacı vekili; davacının 4/ve 4/c bendi kapsamındaki hizmetleri değerlendirilmek suretiyle 24/09/2014 tahsis talep tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
B) Davalı Cevabı :
Davalı Kurum davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk derece Mahkemesince; "davanın kabulüne,” karar vermiştir.
D) İstinaf Başvurusu:
Davalı Kurum tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile Kurum işleminin yerinde olduğu belirtilerek usul ve yasaya aykırı olarak kurulan ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından özetle “ 2829 Sayılı Yasanın 4. maddesinde kurumlara tabi çeşitli işlerde çalışmış olanların hizmet sürelerinin aynı tarihlere rastlamamak kaydıyla bu kanuna göre aylık bağlanılmasına hak kazanıldığında birleştirileceği bildirilmiş olup sigortalı veya hak sahibinin birleştirilecek hizmet sürelerinde seçim hakkı bulunmamaktadır. 2829 sayılı Yasanın gerek 4. maddesi gerekse 8. maddelerinde düzenleme buna imkan vermez. Yukarıda da açıklandığı üzere sigortalı isterse birleştirme yasası uygulanmadan tek bir sosyal güvenlik kurumundaki hizmeti ile yaşlılık aylığı almaya hak kazanıyorsa bu takdirde, hizmet birleştirmesi uygulanmaksızın ilgili Kurumdan aylık bağlanması mümkündür.Mahkemece davacının 4/b hizmetleri dışlanarak 4/a ve 4/c bendi kapsamındaki hizmetleri ile 506 sayılı yasa kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesi isabetsiz olmuştur” gerekçesine dayanılarak,
“davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin kabulüne , ilk derece Mahkemesi kararının HMK"nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın reddine,” şeklinde yeni bir karar verilmiştir.
F) Temyiz :
Davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ile özet olarak Yargıtay emsal içtihatları doğrultusunda yasanın ruhu ve amacı görmezden gelinerek Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Davalı Kurum vekili tarafından sunulan dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemesince esas davayla ilgili olarak davanın reddine karar verildiği, bu durumda lehlerine olacak şekilde yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği özet olarak belirtilerek verilen kararın bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, davacının yaşlılık aylığı bağlanması istemine yöneliktir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden 04/07/1965 doğumlu davacının tahsis talep tarihi itibariyle 49 yaşında olduğu, 01/09/1984-10/09/2014 tarihleri arasında 4/a sigortalılığının, 01/11/2006-18/01/2011 tarihleri arasında 4/b sigortalılığının, 01/06/1987-14/01/1996 tarihleri arasında ise 4/c sigortalılığının bulunduğu, Kurum tarafından 24/09/2014 tarihli yaşlılık aylığı tahsis talep başvurusunun son 7 yılın fazlası ölçüsüne göre (1260 gün), hizmet süresinin 4/a kapsamında geçmemesi nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacıya yaşlılık aylığı bağlanırken 506, 1479 ve 5434 sayılı Yasalar kapsamındaki sigortalılıkları dikkate alınarak davacının hizmet birleştirmesine zorlanıp zorlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
2829 sayılı Yasanın amacı hiçbir kurumdaki hizmeti aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalı ve hak sahiplerine aylık bağlanmasını sağlamak ve değişik kurumlardaki hizmetlerin birleştirilerek ziyan olmasını önlemektir. Yasa ile vatandaşlara sosyal güvenlik sağlanarak, kişileri yaşadıkları toplum içinde insan onuruna yaraşır şekilde onları başkalarına muhtaç etmeyecek asgari bir hayat standardı sağlanmak istenmiştir. Aksinin düşünülmesi Anayasanın sosyal güvenliğin bir insan hakkı olduğuna ilişkin ilkesine aykırılık oluşturur. Nitekim aynı ilkeden hareket edilerek kişilere askerlik hizmetinden veya yurt dışı hizmetlerinden yaşlılık aylığı bağlanmasına yetecek kadar süreyi borçlanarak değerlendirme olanağı tanınmış, tüm süreyi borçlanma zorunluluğu konmamıştır. Söz ve deyimlerin lafzi anlamına sıkı sıkıya bağlanarak, 2829 sayılı Yasadan yararlanabilmek için kişiyi tüm sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmeye zorlamanın sosyal güvenlik sistemi ve yasanın amacı ile bağdaşmadığı gerçeği karşısında kişiye tek bir yasaya tabi çalışması ya da borçlanması ile aylık bağlanabiliyorken, ikinci bir sosyal güvenlik kurumuna tabi hizmetin birleştirilmesine zorlamak uygun olmayacaktır. (HGK"nın 06/03/2002 tarih, 2002/132 Esas ve 2002/139 Karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.)
Somut olayda, yaşlılık aylığı bağlanması için aranan şartlarının değerlendirilmesinde davacı tüm sigortalılık sürelerinin birleştirilmesine zorlanamaz, tercih ettiği sigortalılığa göre aylık bağlanmasını isteyebilir. Bu durumda Esnaf Bağ-Kur sigortalılık süreleri dikkate alınmadan 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığına hak kazanılabileceğinden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin esastan reddedilmesi gerekirken istinaf isteminin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi hükmü bozulmalıdır.
H) SONUÇ :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 27/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.