3. Hukuk Dairesi 2020/5814 E. , 2021/6485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ : ANKARA 11. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının davalı ... Ltd. Şti. hakkında kısmen kabulüne, davalı ... hakkında reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında verdiği kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılardan yüklenici müflis ...(...) A.Ş. ile dava dışı arsa maliki arasında 20.01.2006 günü Ankara 23.Noterliği’nde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan ... ada 1 sayılı parseldeki (C) blok ... numaralı bağımsız bölümü 09.02.2008 günlü temlik sözleşmesiyle 120.000TL bedelle davalı ... A.Ş’den temlik alarak bedelin 77.000TL peşin, 43.000TL kısmını davalı bankadan kullandığı konut kredisi ile ödediğini, tapu kaydının 12.09.2008 tarihinde tarafına devredilerek konut kredisi karşılığı ipotek tesis edildiğini, 6502 sayılı yasanın 35.maddesi gereği davalı bankanında sorumluluğu bulunduğu taşınmazın iskan belgesi alınarak 30.08.2008 günü teslimi gerektiği halde halen tesliminin yapılmadığını, keşif ile taşınmazdaki eksik iş bedeli ile iskan alınması için gerekli giderlerin ve site ortak alanlarındaki eksik imalat bedelinden davacı payına düşen kısmın tespiti ve kira kaybı tazminatının tahsili gerektiğini ileri sürerek, 30.08.2008-28.02.2009 tarihleri arası toplam 1.800$ ile 01.03.2009 tarihinden dava tarihine kadar şimdilik 1.000TL kira bedelinin avans faiziyle birlikte ve temlik aldığı bağımsız bölümdeki eksik iş bedeli ile iskan alınması için gerekli giderler ve site ortak alanlarındaki eksik imalat bedelinden davacı payına düşen kısım toplamından şimdilik 1.000TL’nin avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasını istemiş; 12.04.2017 günlü ıslah dilekçesi ile de eksik imalatlara ilişkin istemini 41.248,11 TL kira kaybı tazminatını 45.810TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 5.207,94 TLnin dava tarihinden, 45.810,00 TL bedelin 1000,00 TLlik kısmının dava 44.810,00 TLlik kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan (müflis) ... Turizm İnş. Nakl. Mad. Oto Gıda Teks Orm ve Hayv. A.Ş."nden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı ... hakkındaki taleplerin reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı ... Turizm İnş. Nak. Mad. Oto Gıda Tekstil Ormancılık ve Hayvancılık San. Tic. A.Ş. hakkındaki davanın kabulü ile; 5.207,94.-TL cezai şart bedelinin dava tarihinden, 45.810,00.-TL kira tazminatının 1.000,00.-TL kısmının dava, 44.810,00.-TL kısmının ise ıslah tarihinden (12/04/2017) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... Turizm İnş. Nakl. Mad. Oto Gıda Tekstil Ormancılık ve Hayvancılık A.Ş."den alınarak davacıya verilmesine, 41.248,11.-TL eksik işler bedelinin dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalı ... Turizm İnş. Nakl. Mad. Oto Gıda Tekstil Ormancılık ve Hayvancılık A.Ş."den alınarak davacıya verilmesine, Davalı ... hakkındaki taleplerin reddine, karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, süresinde gereği gibi teslim edilmeyen taşınmazın eksik iş, kira kaybı ve cezai şartın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline ilişkindir. Mahkemece davalı ... yönünden dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından reddine, diğer davalı bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir. ‘Bağlı Kredi’ kavramı 4077 Sayılı Yasanın 10/5 maddesi ile 10/B maddesinde tanımlanmış olup, kredi veren kuruluşun verdiği kredinin bağlı kredi sayılabilmesi için, tüketici kredisinin veya konut kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin veya konutun tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verilmesi ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturması gerekmekte olup, bu koşulları taşımayan tüketici kredisinin bağlı kredi olarak kabulünün olanaksız olduğu belirtilmektedir. Belirlenen bu tanım ışığında dava dosyası incelendiğinde, davacı ile davalı banka arasındaki kredi sözleşmesinin bağlı kredi niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla birlikte, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/3. maddesinde “İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu teslim tarihinden itibaren 1 yıl süre ve kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlıdır. Konut finansmanı kuruluşları tarafından 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre verilen kredilerin devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu devam eder. Krediyi devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu olmaz. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.” hükmü gereğince davacı ile davalı ... arasında imzalanan sözleşmenin 4077 sayılı yasanın 10B maddesinde düzenlenen bağlı kredi olduğu anlaşılmakla, dava konusu taşınmazın davacıya teslim edilip edilmediği teslim edilmişse teslim tarihi belirlenerek davanın açıldığı tarihte 4077 sayılı yasanın yürürlükte olduğu ve söz konusu yasa hükümlerinde bağlı kredi veren kuruluşun sorumluluğu için teslim tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürenin öngörüldüğü nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 14/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.