Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/120
Karar No: 2022/5394
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/120 Esas 2022/5394 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/120 E.  ,  2022/5394 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
    VEK.AV....



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı ve davalılar ..., ... ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı borçluların daha önce... A.Ş.'nin Kayseri Şubesi personeli iken yaptıkları bir takım usulsüz işlemler neticesinde bankayı zarara uğrattıklarını, davalılardan ...'ün yapılan bu usulsüz işlemler sırasında şube müdürü olduğunu, vadeli mevduat hesaplarını müşterilerin haberi ve bilgisi olmadan açıldığı gün kapatarak müşterilerin eline cüzdan verdiği halde müşterilerin bilgisi dışında paralarını çekip başka hesaplara yatırarak ve kapattığı hesaplara hayali faizler yürüterek bankayı o tarihteki incelemeler sonucunda ortaya çıkan rakama göre 1.352.866.752.793 Lira zarara uğrattığı, diğer davalılar ..., ... ... ve ...'in ise yine bir kısım müşterilerin haberleri ve bilgileri dışında açtıkları hesabı aynı gün kapatıp hesaplardan para çekerek, çektikleri bu paraları banka faizinin üzerinde yüksek bir faiz karşılığında borç vererek bankayı 207.004.000.000 Lira zarara uğrattıklarını, yapmış oldukları usulsüz işlemlerin bu hususla bağlı olmadığını, müdürleri olan ...'ün usulsüz talimatlarına da uyarak yapmış oldukları gayri yasal işlemler neticesinde diğer davalı ... ile birlikte, yine o tarih itibariyle oluşan toplam 1.559.870.752.793 Lira zarara neden olduklarını, henüz saptanamayan usulsüzlükler ve mudilerin zarar tazmin talepleri ve faizleri hariç olmak üzere söz konusu zararın tutarının şu anda 1.579.104.752.793 Lira olduğunu, davalıların belirtilen usulsüzlüklerden dolayı haklarında İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığını, başlatılan Kayseri 1. İcra Müdürlüğü'nün 2001/7338 esas sayılı dosyasına davalıların yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin devamına, %40 aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; uyuşmazlığın Bankacılık Kanunu’ndan kaynaklanmadığı, banka çalışanı olan ve banka ile hizmet sözleşmesi bulunan davalıların usulsüz işlemlerle zarara uğrattıkları iddiasıyla dava açıldığı için iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev sebebi ile reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine; Yargıtay 13. (kapatılan) Hukuk Dairesi’nin 03/05/2011 tarihli, 2010/14448 esas, 2011/7065 karar sayılı ilamıyla "...Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin görevli mahkemeyi belirleyen kararı bağlayıcı olup, usulün az yukarıda açıklanan hükmü uyarınca davaya Ticaret Mahkemesince bakılması zorunludur. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek davanın esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir" gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece; bozmaya uyulduğu belirtilerek, .... Kayseri Şubesi müdürü ..., cari hesaplar yetkilisi ..., gişe yetkilisi ... ... ve mali kontrol ve denetim uzman yardımcısı ... tarafından mudilerin bilgileri ve onayları haricinde mevduat hesaplarından usulsüz olarak para çekerek ve kredili müşterilerin hesaplarından bilgileri haricinde başka müşterilere kredi kullandırmak, kredi geri ödemelerinde zorlanan müşterilerin ödemelerini yapılan usulsüz nakit çekme işlemi ile zimmete geçen paralarla karşılamak, müşteri hesaplarında bulunan paraların banka dışında değerlendirilmesi hususunda faktoring şirketinde çalışan bir kişi ile anlaşıp daha yüksek bir faiz karşılığında bu kişiye borç verip tefecilik yapmak üzere kullanmak gibi işlemler yapmaları nedeniyle bankayı zarara uğrattıkları anlaşıldığından davacının davalılardan ... ..., ... ve ... hakkındaki davasının kısmen kabulüne; Kayseri 1. İcra Müdürlüğü'nün 2001/7338 esas sayılı takip dosyasına bu davalıların vaki itirazlarının kısmen iptali ile, 175.841,80 TL asıl alacak üzerinden (davalı ... ...'ın 175.841,80 TL'nin tamamından, davalı ...'in 104.278,97 TL'den, davalı ...'nın 71.562,83 TL'den müteselsilen sorumlu olması kaydı ile) icra takibinin devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar itirazın iptaline karar verilen 175.841,80-TL asıl alacağa değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, işleyecek faizlere %5 oranında ... yürütülmesine, (davalı ... ...'ın 175.841,80-TL'nin, davalı ...'in 104.278,97-TL'sinin ve davalı ...'nın 71.562,83-TL'nin işleyecek faizleri ve ... 'si ile sınırlı müteselsilen sorumlu olmaları kaydı ile), itirazın iptaline karar verilen 175.841,80 TL'nin taktiren %40'ı oranında (davalı ... ...'ın 175.841,80 TL'nin, davalı ...'in 104.278,97 TL'sinin ve davalı ...'nın 71.562,83-TL'nin taktiren %40'ı oranında icra inkar tazminatından sorumlu olmaları kaydı ile) icra inkar tazminatının davalılar ... ..., ... ve ...'dan alınarak davacıya verilmesine, yargılama sırasında vefat eden davalı ...'ün terekesinin TMK'nun 612. maddesi uyarınca iflas hükümlerine göre tasfiye ediliyor olması nedeniyle 1.246.464,10 TL asıl alacak ve takip tarihi olan 03/10/2001'den iflasın açılma tarihi olan 12/11/2015 tarihine kadar bu asıl alacağın işlemiş yasal faiz tutarı 3.415.414,08 TL olmak üzere toplam 4.661.878,18 TL'nin iflas masasına (müteveffa davalının terekesine) kayıt ve kabulüne, dahili davalılar ... ve ...'ün Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1269 esas 2015/1486 karar sayılı kesinleşmiş kararı ile murisleri davalı ...'ün mirasını reddetmiş olmalarından dolayı taraf sıfatı kalmadığından adı geçen dahili davalılar hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar ..., ... ... vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre; davalı ... yönünden tüm temyiz itirazlarının, davacı ve davalı ... ... yönünden aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davalı ... ...’ın icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    İİK’nın 67. maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.
    Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde; borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunmaması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olmadığının kabulü ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekir. Mahkemece, davalı ... ... yönünden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
    Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan kararın düzeltilerek onanması, HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    3-Davacının, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde;
    5411 sayılı Kanun'un “Sorumluluk Davalarına İlişkin İstisnai Yetkiler” başlıklı 133. maddesinin 3. fıkrasında, “Bu madde kapsamında açılan veya açılacak davalar ile kanunî halef sıfatıyla takip edilen davalarda, lehine hükmedilen tarafa vekâlet ücreti maktu olarak belirlenir.” denildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasa kapsamında bulunması karşısında, davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan kararın düzeltilerek onanması, HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’nın tüm, davacı ve davalı ... ...’ın sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin çıkarılarak yerine “3-İtirazın iptaline karar verilen 175.841,80-TL'nin taktiren %40'ı oranında (davalı ...'in 104.278,97-TL'sinin ve davalı ...'nın 71.562,83-TL'sinin taktiren %40'ı oranında icra inkar tazminatından sorumlu olmaları kaydı ile) icra inkar tazminatının davalılar ... ve ...'dan alınarak davacıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 12 nolu bendinin çıkarılarak yerine “12-Davalılar ... ve ... ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. ve 5411 sayılı yasanın 133. maddesi gereğince davanın ret olunan kısmı nedeniyle 4.080 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,” hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davalı ... ...’dan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 3.666,30 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı ...'ya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi