Esas No: 2021/4686
Karar No: 2022/5395
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4686 Esas 2022/5395 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/4686 E. , 2022/5395 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, bölge adliye mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen karar, davalılar ... ve ... vekili tarafından duruşmalı, diğer davalı ... ...ve ... Sanayii Ticaret Limit şirketi ve davacı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle duruşma günü olarak belirlenen 15/02/2022 tarihinde davacı vekilleri Av. ..., Av. ... ile davalı Asil ... ve vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, Yargıtay Kanununun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 21/3 maddeleri uyarınca görüşmenin başka bir güne bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılar ... ve ... ile 9.3.2012 tarihinde imzalanan avukatlık ücret sözleşmesi gereğince davalı Mutlu Türk Ltd.Şt.i tarafından bu davalılar aleyhine açılan ve 2012/217 esasta görülen davada avukatlık hizmeti verdiği gibi davalı şirket aleyhine dava açılması için gerekli evrakları hazırladığını, ancak davalıların kendisini bertaraf ederek haricen sulh olduklarını ve vekalet ücretinin ödenmedği gibi 10.4.2013 tarihli ihtarla da haksız olarak azlediğildiğini ileri sürerek ücret sözleşmesi ile kararlaştırılan avukatlık ücretinden fazla hakları saklı kalarak üç kalem ücretten şimdilik 30.000 TL.nin yasal faizi ile Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi de gözetilerek davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 300.960,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, 40.267,50 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar ... ve ...'den, 220.425,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tüm davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, tarafların kararı istinaf etmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, davalıların istinaf talebinin ayrı ayrı reddine, davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, 80.535,00 TL'nin davalı ... ve ...'den, 220.425,00 TL'nin davalılardan müteselsilen tahsiline, dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 17/09/2020 tarihli 2020/3190 E.- ve 2020/4347 K. sayılı bozma ilamı ile “Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından 05.10.2018 tarihinde 2017/6 esas 2018/9 karar sayılı ilamı gereği somut olayda, davalı şirketin akdi vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı ve tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak bu kez davalılar ... ve ...'ın istinaf taleplerinin reddine, davacı ve davalı ... İnş. Metal ve ... San. Tic. Ltd. Şti'nin istinaf talebinin kısmen kabulü ile İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/12/2017 günlü ve 2017/327 Esas, 2017/1200 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 30.850,00 TL yasal vekalet ücretinin dava tarihi olan 12/05/2015 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve ... İnş. .... San. Tic. Ltd. Şti'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 270.110,00 TL yasal vekalet ücretinin dava tarihi olan 12/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline şeklinde hüküm tesis edilmiş, karar, davacı ve davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacı ve davalı ... İnşaat A.ş. nin tüm, davalılar ... ve ...’in aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı avukat ile davalılar ... ve ... arasında vekalet akdinin kurulduğu ve avukatlık ücret sözleşmesinin imzalandığı, 10.04.2013 tarihli azilname ile davalılar ... ve ...’in davacı avukatı azlettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil Avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Somut olayda, davalılar ... ve ... tarafından davacı avukatın haklı nedenle azledildiği ispat edilememiştir. Azlin haksız olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak az yukarıda izah edilen Dairemizin kökleşmiş içtihatları ayrıca taraflar arasında imzalanan 09.03.2012 tarihli avukatlık ücret sözleşmenin ücret başlıklı maddesinde açıkça “davaların ikame edilmesi” şartının ücretin muaccel olmasının koşulu olduğunun kararlaştırılması karşılığında davacı avukatın henüz açılmamış davalar için ücrete hak kazanamayacağı tartışmasızdır. O halde Bölge Adliye Mahkemesince davacı avukatın haksız azlediğinin kabulü ile davalıların sulh olması nedeniyle sadece açılmış olan Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/217 E.sayılı dava dosyasından akdi ve karşı yan vekalet ücretine hak kazandığı, açılmamış davalar için herhangi bir vekalet ücretine hak kazanamadığının kabulü ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı ... İnşaat A.ş’nin tüm, davalılar ... ve ...’in sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacı ve davalı ve ... İnşaat A.Ş. dan alınıp davalı ...'ya verilmesine,
peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.