9. Hukuk Dairesi 2010/31972 E. , 2013/11 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, izin alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalı Belediyede 01.07.1999 tarihinden 2004 yılı Temmuz ayına kadar aşevinde müdür olarak çalıştığını, Temmuz ayında işine son verildiğini, davacının çalıştığı süre içinde belediyede temizlik işini ihale ile alan şirketler nezdinde sigortalı olarak gösterildiğini, sürekli giriş çıkış yapıldığını, 2004 yılı yerel seçimlerinden önce belediyede kadrolu işçi olarak çalışıp yerel seçimlerde yeni seçilen belediye başkanı tarafından işten atılma tehdidi ile istifa dilekçesi alınarak işten çıkarıldığını, sonrasında davacının yine belediyeden iş alan şirketlerden birinin işçisi olarak belediyede çalıştırılmaya devam edildiğini, 3-4 ay çalıştıktan sonra işine son verilidiğini, hiç izin kullanmadığını iddia ederek kıdem tazminatı ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalıl vekili cevap dilekçesinde davacının belediyenin işçisi olmadğını belediyeden ihale ile iş alan şirketlerin işçisi olduğunu davanın husumetten reddi gerektiği gibi ayrıca işten istifaen ayrıldığını beyanla davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının istifa ederek işten ayrıldığını, kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, yıllık izin ücret alacağının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı taraf temyiz etmiştir
E)Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
2-Davacının iş akdinin feshi ile ilgili taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Dosya kapsamına göre davacının 01.07.1999 tarihinden 2004 Mart ayına kadar davalı belediyenin alt işverenleri nezdinde çalıştığı, 2004 yılı mart ayından 14.07.2004 tarihine kadar belediyenin işçisi olarak çalışmaya devam ettiği, 14.07.2004 tarihi itibari ile belediyeden istifasından 2 gün sonra neresi olduğu belli olmayan başka bir yerde çalışma kaydı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı istifa dilekçesinin baskı ile alındığını iddia ederek işçilik alacaklarını talep etmiştir.
Mahkemece istifa dilekçesine itibar ederek kıdem tazminatı talebinin reddine kabulüne karar verilmiş ise de, bu kabul eksik incelemeye dayanmaktadır.
Davacı istifadan sonra da davalı belediyenin alt işvereni nezdinde çalışmaya devam ettiğini iddia etmiştir. Davacının 14.07.2004 tarihli istifasından sonra 1607.2004 tarihinden itibaren çalışması bulunmaktadır. Ancak SGK kaydındaki işlerinin kime olduğu, davalı ile bağlantılı olup olmadığı, asıl-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Sözkonusu işyerinin davalı belediyenin alt işvereni olması halinde gerçek bir istifa ve dolayısıyla akdin feshi bulunup bulunmadığı, işyeri devri olup olmadığı mahkemece araştırılmalıdır.
İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz.
Buna karşın, süresi sona eren alt işverence işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde, yapılan fesih bildirimi ile iş ilişkisi sona ereceğinden, işçinin daha sonra yeni alt işveren yanındaki çalışmaları yeni bir iş sözleşmesi niteliğindedir. Bu durumda feshe bağlı hakların talep koşulları gerçekleşeceğinden, feshin niteliğine göre hak kazanma durumunun değerlendirilmesi gerekecektir.
Somut olay yönünden yukarıda belirtilen ilkelere göre davacının iş sözleşmesinin yeni alt işverende devam ettiğinin saptanması halinde feshe bağlı hakları talep etmesi mümkün olamaz. Davacının istifa dilekçesinin de mahkemece yapılacak araştırmaya göre tespit edilecek olgular ve tanık beyanları dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3-Davacının yıllık izin ücreti ile ilgili taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Davacı lehine 5x20=100 gün üzerinden yıllık izin ücreti hüküm altına alınmıştır. Ancak bu konudaki kabul eksik incelemeye dayanmaktadır.
Mahkemece 2 nolu bentte yazılı ilkeler çerçevesinde davacının iş akdinin devam ettiğinin saptanması halinde feshe bağlı haklardan olan izin ücretinin istenmesi mümkün olamayacağından talebin reddi gerekir.
Davacının iş sözleşmesinin feshedildiğinin saptanması halinde ise davacının çalıştığı davalı belediyenin alt işverenlerinden yıllık izin belgelerinin varsa celbi ile izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise ne kadar kullandığı araştırılmalı ve sonucuna göre kullanılmayan yıllık izin süresi ve ücreti belirlenmelidir. Bu yön üzerinde durulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
Kabule göre de davacının hizmet süresi 5 yıl olup yıllık izin süresinin 1475 sayılı Yasa ile 4857 sayılı Yasa"ya göre ilk 3 yıl 12 gün, sonraki 2 yıl için 14 gün üzerinden hesabı gerekirken iş yasası hükümlerine göre bilirkişi tarafından yapılan hesapta her yıl için 20 gün üzerinden yıllık izin süresinin belirlenmesi de hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.