Esas No: 2022/2009
Karar No: 2022/5157
Karar Tarihi: 27.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2009 Esas 2022/5157 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/2009 E. , 2022/5157 K."İçtihat Metni"
Davacılar ..., ..., ... ile davalılar ... Sağlık Hizmetleri A.Ş., ... aralarındaki tazminat davasına dair İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18/12/2020 tarihli ve 2019/7 E. 2020/335 K. sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 29/11/2021 tarihli ve 2021/3023 E. 2021/12141 K. sayılı karara karşı, davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; müşterek çocuklarının davalı hastanede, davalı ... tarafından muayene ve takibinin yapıldığını, davalı doktorun normal doğum ısrarından dolayı ...'ın sinirlerinin zarar gördüğünüm ve sol kolunda işlev kaybı meydana geldiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılardan ... için 50.000,00 TL maddi,50.000,00 TL manevi, davacılardan ... ... için 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, davacılardan ... için 100.000,00 TL maddi 200.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 500.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinitalep ve dava etmişlerdir.
Davalılar özetle; mesleğin tüm gereklerinin yerine getirildiğini, çocuğun doğum kanalından kurtarılarak yaşamasını sağlamak için omuzları kurtarmaya yönelik tıbben gerekli standart manevraları uyguladığını, çocukta meydana gelen omuz distosisisinin bir komplikasyon olsuğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, ’..Son alınan bilirkişi kurulu raporunda açıklandığı üzere, davacı anne ... ...'nun boyu ve kilosunun vajinal doğum için uygun olduğu, gebelik diabeti tanısı olmadığı, bebeğin doğum kilosunun da vajinal doğum için uygun olduğu, normal doğum yapıldığı esnada bebeğin omuzunun takıldığı, bu durumun önceden öngörülemeyeceği, davalı ... tarafından uygulanan manevraların doğru ve uygun olup kısa zamanda doğumun gerçekleştirildiği, aksi halde bebeğin doğum kanalında kalarak ölüm riskinin olabileceği, omuzu takılan bebeğin kendiliğinden doğması mümkün olmadığı için hayatını kurtarmak için gerekli tıbbi uygulamanın davalı ... tarafından yapıldığı, bu nedenle doktora kusur izafe edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Öyleyse, önceki hüküm doğrultusunda davalı ... aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davalarının reddine karar verilmiştir…. davalı anneye doğum ile ilgili bilgi vermeyi amaçlayan onam formu özel hastanenin bağlı olduğu şirket tarafından dosyaya sunulmamıştır. Dosyada mevcut ameliyat girişim formunda doğum ile ilgili bilgi olmadığı gibi annenin adı ve imzası da yoktur...Somut olayda böyle bir rıza formu sunulmadığı gibi davacı annenin doğum takip formu da birçok kez istenmesine davalı şirket tarafından dosyaya sunulmamıştır.Bu tür onam ve takip formlarının arşivlenmesi davalı şirketin sorumluluğunda olduğu için bu eksiklikler şirketin kusuru olarak değerlendirilmiştir...Ancak davalı şirkete açılan maddi tazminat davası yönünden, ...'ın omuzunun doğum esnasında takılması ve kol sinirlerinde zedelenme olması hadisesi ile şirketin formları tutma ve arşivlemedeki eksikleri arasında uygun nedensellik bağı bulunmadığı , yani doğumu yaptıran doktora kusur izafe edilemediği için bebeğin bedeninde ortaya çıkan komplikasyon ile onam ve takip formu eksikliği arasında doğrudan bir neden-sonuç bağlantısı bulunmadığı dikkate alınarak davalı şirket hakkındaki maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir….Davalı şirket aleyhine açılan manevi tazminat davası bakımından ise; az önce açıklandığı üzere davalı şirketin düzenlemesi ve arşivlemesi gereken onam ve takip formlarını sunamadığı , bu konularda hafif de olsa kusurlu olduğu, davacıların ortaya çıkan (bebeğin sol kolunda engel) sonuç yüzünden manevi üzüntü ve elem yaşadıkları, bu üzüntünün bir nebze giderilmesi gerektiği ‘ gerekçesiyle 1-) Davacıların davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının sabit olmadığından reddine, 2-a)Davacıların davalı ... aleyhine açtığı manevi tazminat davasının sabit olmadığından reddine, 2-b)Davacıların davalı şirket aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacı ... ve davalı ... ... lehine ayrı ayrı 10.000 'ar TL manevi tazminatın, davacı ... lehine 15.000 TL olmak üzere toplam 35.000 TL manevi tazminatın 04/03/2006 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalı şirketten alınarak davacılara verilmesine, Fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,’ karar verilmiş, kararın davacılar vekili ile davalılardan ... Hizmetleri Anonim Şirketi vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 29/11/2021 tarih ve 2021/3023Esas, 2021/12141 Karar sayılı kararı ile davacıların tüm, davalı şirketin diğer temyiz itirazları reddedilerek hükmün davalı şirket yararına bozulmasına karar verilmiş; bu kez davacılar karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir.
2- Dava; tazminat davasıdır. Her ne kadar Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 29/11/2021 tarih ve 2021/3023Esas, 2021/12141 Karar sayılı kararı ile ‘.... Uyuşmazlığa uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun "C) Manevi tazminat" başlıklı 47 nci maddesi; "Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir." hükmünü içermektedir...Bu madde uyarınca davacılar yararına manevi tazminata hükmedilebilmesi için, davalı şirketin işletmekte olduğu hastanede istihdam ettiği diğer davalı doktorun, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille davacılara zarar vermiş olması gerekir...Bozma sonrasında alınan bilirkişi raporuyla, davalı doktorun doğum sırasında uyguladığı işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğu belirlenmiştir. Gerek bu husus, gerekse davacı ...'ın sol kolunda ortaya çıkan işlev kaybı ile onam ve takip formu eksikliği arasında doğrudan bir neden-sonuç bağlantısı bulunmadığı hususu, mahkemenin de kabulündedir. Hal böyle olunca, mahkemece; manevi tazminat isteminin koşullarının oluşmadığı gözetilerek, davacıların bu isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Hastanın aydınlatılmasıyla ilgili olarak 6023 sayılı Yasa'nın 59/9 maddesi uyarınca çıkarılan Hekimin Etiği Yönetmeliği'nin 26.maddesinde "tıbbi müdahale gerektiren durumlarda 15.maddedeki bilgileri içeren formun hazırlanacağı, bilgilerin sözlü olarak hastaya aktarılarak rıza formunun hastaya veya kanuni temsilcisine imzalatılacağı, iki nüsha halinde hazırlanan formun bir nüshasının hastaya verileceği, diğerinin hasta dosyasına konacağı, hatta hastanın imzadan imtina etmesi halinde durumun tutanakla tespit edileceği, rıza formlarının arşiv mevzuatına uygun olarak muhafaza edileceği"belirtilmiş olup yine Hekim Etiği Kuralları 26. Maddesinde de benzer yasal düzenleme mevcuttur.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalılardan ... Hizmetleri Anonim Şirketinin usulüne uygun rıza formunu düzenlemediği, müdahaleden sonra ortaya çıkabilecek komplikasyonlar hakkında davacıları yeterince bilgilendirmediği ve ortaya çıkan zarardan sorumlu bulunduğu ortadadır.
Hal böyle olunca, mahkeme kararının onanması gerekirken zuhulen bozulduğu anlaşılmakla davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 29/11/2021 tarih ve 2021/3023Esas, 2021/12141 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme taleplerinin REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davcının karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 29/11/2021 tarih ve 2021/3023Esas, 2021/12141 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, mahkeme kararının ONANMASINA, fazla alınan 146,70 TL temyiz harcının istek halinde düzeltme isteyen davacıya iadesine, 1.734,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 27/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.