Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1922
Karar No: 2022/5113
Karar Tarihi: 26.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1922 Esas 2022/5113 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/1922 E.  ,  2022/5113 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
    VEK. AV. ...

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; kendi adlarına yurt dışında yürütülecek ticari iş ve eylemlerde kullanılmak üzere davalıya avans ödemesi yaptıklarını, davalının ticari işlemlerde avans ödemelerinin bir kısmını kullandığını, ancak kalan kısmı kendilerine iade etmediğini, davalının uhdesine bulunan 46.450 Euro’nun iadesi amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın % 40’ından aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile davayı alacak davasına ve dolara dönüştürerek, 46.500 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca yıllık vadeli bazda USD’ye uygulanan en yüksek oranda hesaplanacak faizi ile birlikte ödeme günündeki efektif satış kuru karşılığı olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile, 46.450,00 USD alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4A maddesi gereğince faiz oranları uygulanmak sureti ile hesaplanacak faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki efektif satış kuru karşılığının davalı taraftan tahsiline, karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacı eldeki dava ile, davalıya ticari iş ve eylemlerde kullanılmak üzere avans verildiğini, davalının avansın bir kısmını ticari temaslarda bulunurken harcadığını, ancak bakiye tutarı kendilerine iade etmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlattıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, takibe vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile davasını alacak davasına dönüştürmüştür.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin (kapatılan) 13.01.2014 tarih, 2013/26911 Esas, 2014/190 Karar sayılı ilamı ile “...Davacı, takip talebi ve dava dilekçesi ile kullanılmayan avans miktarını 46450
    Euro olarak göstermiş olup daha sonra 09.06.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile Euro olan talebinin USD olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Davacının ıslah dilekçesi ile talebini daraltmış olduğu anlaşılmakla aradaki fark kadar kısmi feragat ettiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca, feragat edilen miktar yönünden reddedilen ve kabul edilen miktar da gözetilmek suretiyle taraflar lehine masraf ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3- Davalı cevap dilekçesi ile borcu olmadığını savunmuş; temyiz dilekçesine de bir kısım makbuzlar eklemiştir. Davalının bu savunması ödeme niteliğinde olup borcu sonlandıran sebeplerdendir ve davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkündür. Öyle ise mahkemece dava konusu avansın kullanılıp kullanılmadığına ilişkin davalı yanın sunduğu makbuzlar denetlenerek gerektiğinde bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...” gerekçesiyle bozulmuş, davacının karar düzeltme talebi, aynı dairein 30.10.2014 tarih, 2014/22183 Esas, 2014/33254 Karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulü ile 46.450,00 USD’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin (kapatılan) 23.11.2017 tarih, 2016/3556 Esas, 2017/11547 Karar sayılı ilamı ile “...Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı yanın sunduğu ödeme belgelerinin bir kısmında imza olmadığı, bir kısmının ise imza bulunsa da davacı ile 3.kişiler arasında düzenlenmiş adi belge niteliğinde bulunduğundan ve her zaman düzenlenmesi mümkün olduğundan şirket adına yapılan ödemeler olduğunun ispatlanamadığı belirtilmiştir. Ne var ki davalı yan temyiz dilekçesi ile İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/34 E., 2015/311 K. sayılı ilamı ile farklı döneme ait olarak açılan davada aynı belgelerin ödeme belgesi olarak kabul edilip, mahkemece de toplamda 420.123,00 USD tutarlı harcama yaptığının kabul edildiğini savunmuştur. İlgili kararın Dairemizce 20.10.2017 tarih ve 2017/6379 E. ve 2017/9980 K. sayılı ilam ile de onandığı, aynı belgelerin ödeme belgesi olarak dosyaya sunulduğu ve her iki davada farklı aylara ait alacakların dava edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/34 E.,2015/311 K. sayılı dosyası, bu dosya açısından da önem arz etmektedir. O halde mahkemece, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/34 E.,2015/311 K. sayılı dosyasının kesinleşmesi beklenerek dosyaya temini sağlanmalı, ardından kesinleşen dosyada verilen karar da değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...” gerekçesiyle karar bozulmuş; davacının karar düzeltme talebi aynı dairenin 19.06.2019 tarih, 2018/905 Esas, 2019/7432 Karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak, bozma ilamında belirtilen İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/34 Esas sayılı dosyasının kesinleşmesi beklenerek alınan ek bilirkişi raporu neticesinde, davalının da kabulüne olduğu üzere davacının yurt dışındaki iş ve işlemleri için davalıya para gönderdiği, davalının gönderilen parayı temsilci sıfatıyla ödemeler ve seyahatler kapsamında kullanıldığını bildirerek buna ilişkin makbuzlar sunduğu, sunulan makbuzların değerlendirilmesi neticesinde davalının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Somut olayda, davacı davalıya ticari faaliyetlerde kullanılmak üzere avans verildiğini, verilen paranın bir kısmının ticari iş ve eylemlerde kullanıldığını, ancak bakiye kısmın iade edilmediğini ileri sürerek, davalının uhdesinde kalan 46.500 USD’nin tahsilini talep etmiş; davalı, davacı tarafından verilen avansın davacı adına yapılan ticari işlemlerde kullanıldığını savunarak davanın reddini dilemiş, bozma ilamında da belirtildiği üzere yapılan harcamalar ve ödemelere ilişkin bazı belgeler ibraz etmiştir.
    Dosya kapsamından, bozma ilamında belirtilen dava dışı ...A.Ş. tarafından davalıya karşı, bakiye avans ödemelerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi ile açılan İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/34 Esas, 2015/311 Karar sayılı dosyasında da, davalı tarafça aynı belgelerin yapılan harcama ve ödemelere dayanak olarak sunulduğu anlaşılmaktadır. İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davalı tarafından sunulan bu belgelere göre dava dışı şirketin davalıda alacağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin (kapatılan) 20.10.2017 tarih ve 2017/6379 Esas, 2017/9980 Karar sayılı ilamı ile onanmış, dava dışı şirketin karar düzeltme talebi aynı dairenin 19.06.2019 tarih, 2017/9923 Esas, 2019/7433 Karar sayılı ilamı ile reddedilmiş, böylece ilgili karar kesinleşmiştir. Buna göre, davalı tarafından iş bu dava ile birlikte İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/34 Esas, 2015/311 Karar sayılı dosyasına da sunulan belgelerin, davalıya gönderilen avans ödemelerinin ticari faaliyetlerde kullanıldığını gösteren harcama ve ödeme belgesi olarak kabul edilmesi gerektiği tartışmasızdır. O halde, mahkemece davalı tarafından ibraz edilen belgelerin kendisine gönderilen avans ödemelerine ilişkin harcama belgesi olduğu kabul edilerek, anılan belgelerin dava konusu yapılan alacağı kapsayıp kapsamadığı, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/34 Esas, 2015/311 Karar sayılı dosyası da dikkate alınmak suretiyle, davacı şirket ve dava dışı ...A.Ş.’nin ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenerek, sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi