Esas No: 2022/3578
Karar No: 2022/5130
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3578 Esas 2022/5130 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/3578 E. , 2022/5130 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ... vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Ahatlı Mahallesi 226 nolu parsel üzerinde gecekondu yaptığını, davalı ... tarafından da gecekondu sahiplerine arsa tahsis edileceğinin ilan edildiğini, bunun üzerine davacının belediyeye ait banka hesabına 12/11/1993 tarihinde 3.200.000 TL para yatırdığını, davalı tarafından arsaların tahsis edilmediği gibi bedelinin de iade edilmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, dava tarihindeki rayiç değer karşılığı 10.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; dava konusu yerin büyükşehir belediyesinin kurulması ile birlikte Kepez Belediyesi sınırları içerisinde kaldığını, 775 ve 2981 Sayılı Kanunlar kapsamında uygulama yapmakla görevli ve yetkili belediyenin Kepez Belediyesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının gecekondu arsası için yatırdığını beyan ettiği 3.200 TL’nin ... Kooperatifinin hesabına yatırıldığı, davalı ... hesabına yatırılmış bir para bulunmadığının anlaşıldığı, iddianın ispat edilemediği gerekçesi ile husumetten davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 27/06/2013 tarihli ve 2013/8851 E. 2013/11188 K. sayılı kararla; dava konusu paranın yatırıldığı “Kepez Altı Mah. Arsa Konut Yapı Koop.'ne ait hesap” ile davalı ... arasında hukuki, fiili ve organik bağ bulunup bulunmadığı hususları araştırılmadığı gibi, hesapta bulunan paranın nereye aktarıldığının ve kimler tarafından kullanıldığının da belirlenmediği, taşınmazın sonradan Kepez Belediyesi sınırları içinde kalmış ve bu taşınmaza ilişkin tüm hak ve borçların Kepez Belediyesine geçtiği belirtilmiş ise de, bedeli tahsil eden davalı ... olduğu takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile sorumlu olacağı gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece, davacı tarafından 12/11/1993 tarihinde yatırılan bedelin davalı belediyenin hesabına aktarıldığı, davacı tarafından eski para birimi ile yatırılan 3.200.000 TL’nin denkleştirici adalet ilkesi gereği davalıdan denkleştirici adalet ilkesi uyarınca ve sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep edilebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.265,51 TL’nin 21/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Davalının temyiz itirazları yönünden;
5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK'nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01/01/2021 tarihinden itibaren 4.270 TL'ye çıkarılmıştır.
Hüküm, temyiz eden davalı taraf yönünden karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 tarihli ve 1989/3 E. 1990/4 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Bu itibarla, davalı tarafın temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazları yönünden;
Eldeki davada davacı, davalı belediyeye güvenerek arsa verileceği inancı ile arsa bedeli olarak 3.200.000 TL (yeni 3,2 TL) ödediği halde, taahhüt edilen arsanın verilmediğini ileri sürerek, zararın tazminini istemiştir. Davalı ... ise, arsa tahsisi yapılması yönünde alınmış bir karar bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı belediyenin, davacıya ait gecekondunun da içinde yer aldığı Ahatlı Mahallesi 226 parsel sayılı taşınmazı gecekondu önleme bölgesi olarak ilan ettiği, akabinde aynı parsel içerisinde bulunan Kepezaltı Mahallesinde kamulaştırma kararı alarak kamulaştırma bedelini belirlediği, bu kararlar öncesinde ... mahallelerinde gecekondu sahibi olan (davacının da aralarında bulunduğu) yüzlerce kişinin 01/11/1993 – 31/12/1993 tarihleri arasında 3.200.000 TL'yi (yeni 3,2 TL) dava dışı Kepez Altı Mah. Arsa Konut Yapı Kooperatifinin banka hesabına yatırdığı, bu hesapta toplanan paranın da 504 sayılı KHK ile büyükşehire dönüştürülen davalı belediyenin işçi ve memur maaşı hesabına aktarıldığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Bu durumda, bir kamu kurumu olan davalı belediyenin; davacının da aralarında bulunduğu gecekondu sahiplerine, kamulaştırmadan sonra arsa tahsis edileceği yönünde güven aşılamak suretiyle, tahsis edilecek arsalar karşılığında para topladığı sabittir. Davalının kamuya sunduğu bu nitelikteki bir işlemde, devletin güvenilir olması asıldır. Arsa tahsisi yapılacağı ilanına güvenerek belediyeye para yatıran davacı, belediye ile olan bu ilişkide edimini yerine getirmiş, davalı ise getirmemiştir. İfa, davalının kusuru ile imkansız hale gelmiştir. Davalının tahsisin yapılmadığını ileri sürmesi TMK'nın 2. maddesine göre hakkın kötüye kullanılmasıdır. Davalı kurum, davacının zararını gidermelidir. Tazminat miktarı belirlenirken, davacının gerçek zararı esas alınmalıdır. Eş söyleyişle, davacı, ifanın imkansız hale geldiği tarihteki arsanın rayiç değerini isteyebilir.
Buna göre mahkemece; öncelikle taraflara, taşınmaza yakın bölgelerden ve ifanın imkânsız hale geldiği tarihe yakın zaman içinde yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, sonrasında ise, bu emsallere göre taşınmaza değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılmak suretiyle denetime imkân veren ve bilimsel verileri içeren rapor alınması suretiyle ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın temyiz dilekçesinin miktar itibariyle REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.