Esas No: 2022/3488
Karar No: 2022/5128
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3488 Esas 2022/5128 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı, su faturalarını ödemediği için başlatılan icra takibine itiraz ettiği için, davacı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep etti. Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak üzerinden devamına hükmetti. Ancak davacının temyizi üzerine, Yargıtay kararıyla uzman bir bilirkişiden rapor alınarak borç miktarının açık ve net bir şekilde belirlenmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme, davacının iddiasını ispata yarar sözleşme ve evrakı ibraz edemediği için davanın reddine karar verdi. Ancak davacının temyizi üzerine, Yargıtay bozma kararıyla usule ilişkin kazanılmış hak oluştuğu ve mahkemenin daha önce hükmettiği miktar üzerinden davanın kısmen kabul edilmesi gerektiği belirtildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalıdır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının su faturalarını ödemediğini, su parasının tahsili için aleyhine başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptalini ve lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 1.844,15 TL asıl alacak üzerinden devamına dair verilen hüküm, davacının temyizi üzerine, Dairece verilen 09/04/2018 tarihli ve 2016/9238 Esas 2018/3705 Karar sayılı kararla; konunun uzmanı bilirkişiye (makine mühendisi) uyuşmazlık hakkında rapor hazırlatılması ve varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının itirazın kısmen iptaline, takibin 1.844,15 TL asıl alacak üzerinden devamına dair verilen hüküm, davacının temyizi üzerine, Dairece verilen 01/06/2020 tarihli ve 2020/2088 Esas 2020/2472 Karar sayılı kararla, abonelik sözleşmesi ve borca ilişkin tüm belgelerin ilgili yerlerden temini sağlandıktan sonra, öncekinden farklı konusunda uzman (makina mühendisi) bilirkişiden, denetime elverişli yeni bir rapor alınarak, borcun tahakkuk ettiği tarihler itibariyle yürürlükte olan ... Tarifeler Yönetmeliğinin ilgili maddeleri çerçevesinde yapılacak değerlendirmeleri içeren, açık, anlaşılır ve gerekçeli hesaplamalar ile borç miktarının net bir şekilde belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davacı alacak iddiasını ispata yarar sözleşme ve ilgili evrakı ibraz edemediği, buna bağlı olarak ispat külfetini gereği gibi yerine getiremediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde, Yargıtayın (temyiz eden tarafın lehine olarak) verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme artık, temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm vermemesi ilkesi, usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi ile de yakından ilgilidir" (Prof.Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt ;5, 2001, s; 4732 -4737).
Buna göre mahkemece; verilen ilk iki kararın sadece davacı tarafından temyiz edildiği, bu kararlarda hükmedilen miktarın temyiz eden davacı taraf yararına usule ilişkin kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.