Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2111
Karar No: 2022/5117
Karar Tarihi: 26.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2111 Esas 2022/5117 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, çatısını yenilemek için bir şirketten 7000 adet kiremit satın aldıktan sonra kiremitlerin ayıplı olduğunu ve davalı şirkete bildirdiğini ancak herhangi bir işlem yapılmadığını iddia ederek çatısının ayıpsız kiremitlerle değiştirilmesini ve tazminat talep etmiştir. Mahkeme ilk kararında zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermiş ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında davalıların ağır kusurlarının olduğu tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kararı verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)'nun 4. maddesi açık ve gizli ayıp halleri için ayrı ihbar süreleri düzenlenmiştir ve ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacaktır. Genel zamanaşımı süresi 2 yıldır.
3. Hukuk Dairesi         2022/2111 E.  ,  2022/5117 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
    DAVALILAR : ... ...


    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; 2013 yılında Şarkışla ilçesinde ... adıyla ticaret yapan ... ...’ndan evinin çatısını yenilemek için 7000 adet ... ... satın aldığını ve çatısını yenilediğini, ardından yurt dışına gittiğini, yurt dışından döndüğü 25.06.2014 tarihinde evinin çatısındaki kiremitlerin dağılmış ve kırılmış olduğunu gördüğünü, durumu davalı ... ...’na bildirdiğini, kiremit üreten şirketin tespit yaptıktan sonra kiremitleri yenileyeceğini bildirdiğini, ancak herhangi bir işlem yapılmadığını, satın alınan kiremitlerin ayıplı olduğunu ileri sürerek, evinin çatısında bulunan kiremitlerin ayıpsız misliyle değiştirilerek ücretsiz olarak çatısının onarılmasına, bu talebin kabul edilmemesi halinde ayıplı malın iadesine ve satım bedeli olan 14.000,00 TL’nin 25.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile evinin daha fazla zarar görmesini engellemek için kiremitleri ve çatısını yaptırmak zorunda kaldığını belirterek, 23.300 TL’nin 25.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar; davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı eldeki dava ile evinin çatısı için satın aldığı kiremitlerin ayıplı olduğunu ileri sürerek, kiremitlerin ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında evinin daha fazla zarar görmesini engellemek için kiremitleri değiştirerek çatıyı onardığını belirterek, yapılan onarım bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiş; mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalıların temyiz talebinde bulunması üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin (kapatılan) 05.11.2018 tarih, 2016/5628 Esas, 2018/10229 Karar sayılı ilam ile “...bilirkişi raporlarında söz konusu ayıbın açık ayıp mı, gizli ayıp mı olduğunun açıklanmadığı, gizli ayıpların fiili teslimden sonra ne zaman ortaya çıkacağının değerlendirilmediği ve yine gizli ayıp olarak kabul edilen işler varsa süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı tespit edilmediği anlaşılmakla beraber mahkemece, öncelikle yapılan işin teslim tarihi tespit edilmeli ve zamanaşımının başlangıç tarihi belirlenmelidir. Hal böyle olunca, olayda zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı hususunda yeterli inceleme yapılmadan olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak, davacı tarafından satın alınan kiremitlerin ayıplı olduğu, davacının ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal ayıp ihbarında bulunmadığı, dava tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolduğu, ayıbın davalı satıcı tarafından ağır kusur veya hile ile gizlendiği iddia edilip ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı konusu kiremitlere ilişkin satış tarihi dikkate alındığında uygulanması gereken 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinde ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri düzenlenmiş, ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı açıkça ifade edilmiştir.
    4077 sayılı Kanunun 4. maddesinde ayıba karşı sorumluluk için genel zamanaşımı süresi 2 yıl olarak belirtilmiştir. İlgili maddeye göre eğer ayıp ağır kusur veya hile ile gizlenmişse, zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağından, açılan davanın süresinde olduğunun kabulü ile sonuca varılacaktır.
    Somut olay değerlendirildiğinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafından satın alınan kiremitlerde çatlak ve kopmalar oluştuğu, mevcut durum dikkate alındığında kiremitlerin karşılaması gereken yapısal standartları karşılamadığı, kiremitlerin ömrünün en az kırk yıl olduğu, mevcut durumun kullanım veya döşemede yapılan hatalar neticesinde değil, kiremitlerin imalatındaki eksiklikler nedeniyle oluştuğu belirtilmiş, ek raporda da kiremitlerin gizli ayıplı olduğu tespit edilmiştir.
    Mahkemece alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, yaklaşık kırk yıl kullanılması beklenen dava konusu kiremitlerde, kullanım ömrüne kıyasla satın alındıktan ve kullanılmaya başlandıktan kısa bir süre içerisinde parçalanmalar ve kırılmalar meydana gelmesi, somut olayda davalıların ağır kusurlu olduğunu göstermektedir. O halde mahkemece, davalıların ayıp nedeni ile ağır kusurlu olduğu kabul edilip, zamanaşımı süresinden yararlanamayacakları dikkate alınarak, işin esasına girilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile zamanaşımı süresi geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK'nın 428. maddesi gereğince temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi