Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9576
Karar No: 2020/7758
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/9576 Esas 2020/7758 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı eczacı, davalı kurumun fatura ettiği ilaç reçetelerinde imzaların hasta veya yakınlarına ait olmadığını ve hiç kimsenin ilacı almadığını iddia ederek, davalı kurum işleminin iptalini ve 57.109,09 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan istirdadını talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile işlemin iptaline karar verilmiş, ancak ıslah dilekçesi ile talep edilen miktarın davacının alacağından mahsup edildiği iddiası üzerine verilen karar, gerekçeleri açık olmadığından bozulmuştur. Son kararda, davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair karar düzeltme istemleri reddedilmiş, ilk karar bozulmuş ve davacının lehine bozulan karar verilmiştir.
HMK'nın 297. maddesi, hükümlerin açık ve tereddüt yaratmayacak şekilde gösterilmesi gerektiğini belirtmektedir.
3. Hukuk Dairesi         2020/9576 E.  ,  2020/7758 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ... ile davalı ... Kurumu aralarındaki kurum işleminin iptali davasına dair İzmir 7.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 31/01/2017 tarihli ve 2016/284 E. 2017/43 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 08/06/2020 tarihli ve 2020/556 E. 2020/2777 K. sayılı ilama karşı taraf vekillerince kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteklerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; eczacı olduğunu, davalı kurumun fatura ettiği 2010 ve 2011 yılı reçetelerinde, reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibi ya da yakınına teslim edildiğine dair imzanın bu kişilere ait olmadığı gerekçesi ile 2009 yılı protokolünün 6.3.3. maddesi gereğince 47.609,35 TL cezai şart ve 9.479,34 TL reçete bedeli olmak üzere toplam 57.109,09 TL’nin alacağından mahsup edileceğini bildirdiğini, hiçbir aşamada eczaneden ilacını almadığını iddia eden kimse olmadığını, işleme konu tüm reçetelerdeki imzaların hasta ya da yakınına ait olduğunu ileri sürerek; davalı kurum işleminin iptali ile muarazanın men’ini talep etmiş, ıslah dilekçesinde ise, haksız işlem nedeniyle tahakkuk ettirilen ve halihazırda alacaklarından mahsup edilmiş dava konusu miktar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, dava konusu 57.109,09 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile davalı kurum tarafından uygulanan 31/03/2013 tarihli (7930,7931,7933 no"lu faturalar) reçete ve cezai şart bedeli 57.109,09 TL nedeniyle davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile işlemin iptaline yönelik olarak verilen karar, taraflarca temyiz edilmiş ve Yargıtay 13.Hukuk Dairesince verilen 04/04/2016 tarihli ve 2015/12896 E. 2016/9372 K. sayılı kararla; davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda ıslah harcı tamamlattırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile davalı kurumun 30/05/2013 tarihli yazısı ve 05/06/2013 tarihli ek yazısı ile uygulanan 47.611,35 TL cezai şart bedeli ve 9.497,74 TL reçete bedeli tahsilinin uygulanmasına yönelik işlemin iptaline; cezai şart bedeli ve reçete bedeline yönelik işlem mahsubu yapılmış ise bu miktarın davacıya iadesine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairece verilen 08/06/2020 tarihli ve 2020/556 E. 2020/2777 K. sayılı kararla onanmıştır.
    Onama kararına karşı, taraflarca karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    1-Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre; davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
    2-HMK"nın 297 nci maddesinin ikinci fıkrasında; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve
    tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmü yer almaktadır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde; eldeki dava, muarazanın men’i ve borçlu bulunmadığının tespiti istemiyle açılmış ancak ıslah dilekçesi ile davaya konu edilen 57.109,09 TL’nin davacının davalı kurum nezdindeki alacağından mahsup edildiği ileri sürülerek, bu miktarın faizi ile birlikte davalıdan istirdadına dönüştürülmüştür. Buna göre, mahkemece; davaya konu edilen tutarın, davalı kurum tarafından davacının alacağından mahsup edildiği yönündeki iddianın araştırılması ve ulaşılacak sonuca göre davanın değişen niteliği de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilerek infazda tereddüt yaratılması, HMK"nın 297 nci maddesinin ikinci fıkrasına aykırıdır.
    Bundan ayrı, ıslah dilekçesiyle faiz talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da, doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, mahkeme kararının bu gerekçeler ile bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu defa yapılan yeniden inceleme sonucu belirlendiğinden, davacı tarafın bu yöne ilişen karar düzeltme isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair karar düzeltme istemlerinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle Dairece verilen 08/06/2020 tarihli ve 2020/556 E. 2020/2777 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 14/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi