Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3401
Karar No: 2022/5087
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3401 Esas 2022/5087 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/3401 E.  ,  2022/5087 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 36. HUKUK DAİRESİ
    DAVACILAR :


    Taraflara arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar ve bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine dair verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili ile davalılardan... ... ve Paz. San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    Davacılar; maliki oldukları dava konusu taşınmazı davalı ...'ın aracılığıyla, davacılardan ..., ..., ... ve ... tarafından davalı... ... ve Paz. San. Tic. Ltd. Şti.ne kiraya verildiğini, sözleşmede diğer davalılar ... ve ...'ın de imzalarının bulunduğunu, davalı ...'ın ise kefil olduğunu, malik olan diğer davacıların sözleşmeden bilgileri olup kira bedelinden de faydalandıklarını, kira sözleşmesi öncesinde kiralananda hem kendilerine ait iş yerleri hem de dava dışı kiracıları bulunduğunu ve yıllık gelirlerinin 500.000 TL olduğunu; her ne kadar sözleşmede kiralananda dekorasyonu kapsayan basit tadilat yapılacağı kararlaştırılmış ise de kiralananın tesliminden itibaren uyarılara rağmen proje ve ruhsat talebinde bulunmaksızın davalılarca yapılan tadilat sonucunda binanın taşıyıcı sistemine zarar verildiğini, belediye tarafından yapılan denetimde binadaki tadilat sonucu binanın halk sağlığı açısından tehlike oluşturması nedeniyle yıkılması gerektiğinin ihtar edildiğini bu nedenle, binanın yaklaşık 15.000 TL bedel karşılığında yıktırılmak zorunda kalındığını, Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/13 D. İş sayılı dosyası ile yaptırılan tespitte binanın değerinin 62.524 TL, yeniden yapım değerinin ise 156.301 TL olduğunun tespit edildiğini, 25/04/2013 tarihli ihtarname ile zarar kalemlerinin davalılara bildirildiği halde zararlarının karşılanmadığını, kiralananın yıkılmasının davalıların kusurlu eylemlerinden kaynaklanması nedeniyle tüm zarar-ziyan, gelir-kira kaybı, karlarını ve harcamalarının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları, saklı kalmak üzere kiralananın yıkılması nedeniyle maddi zararlara (değer kaybı, bina değeri ve yeniden imarı da dahil) karşılık 156.301 TL, yoksun kalınan kâr /gelir —kira gelirleri için 50.000 TL, davacılardan ... yönünden yıkım masraf için 9.003,40 TL olmak üzere toplam 215.304,40 TL maddi tazminat ile 14.000 TL manevi tazminatın, müştereken ve müteselsilen faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmişler; yargılama sırasında dava değerini 976.274,34 TL artırarak davayı ıslah etmişlerdir.
    Davalılar ..., ... ve... Ltd. Şti.; malik olan davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığından bu davacılar yönünden davanın reddini, kiralananın ayakkabı dükkanı olarak kullanılacağı ve sözleşmede yeni yapı oluşturulacağına dair hüküm bulunması nedeniyle tadilata başlandığını ancak kiralananın konut niteliğinde olması nedeniyle iş yeri olarak kullanımının mümkün olmadığını öğrenmeleri sonrasında binanın belediyece mühürlendiğini, proje hazırlanıp ruhsat alınmasından davacıların sorumlu olduğunu, üç aylık kira bedeli peşin ödenip tadilat için de yaklaşık 200.000TL masraf yaptıklarını, kira sözleşmesinin 11/03/2013 tarihli ihtar sonrasında kiralananın usulünce teslimi sağlanamadığından haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
    Diğer davalı ...; cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasında ise; emlakçı olduğunu, sözleşmeyi tanık olarak imzalaması gerekirken kefil olarak imzaladığını belirtmiştir.
    İlk derece mahkemesince; davalıların binanın yıkılmasından ve kiracılık devam ettiğinden bina değeri, kira bedeli ve faturalandırılan yıkım masraflarından sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.026.274,34 TL kira kaybının 50.000 TL'sinin dava tarihinden itibaren, bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren; 90.915 TL tazminatın dava tarihinden itibaren; 9.003,40 TL yıkım giderinin dava tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline; fazlaya ilişkin talebin ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karar davalılardan ..., ... Ltd. Şti. ve ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince; tarafların davanın esasıyla ilgili gösterdikleri deliller toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, belirtilen davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesince kaldırma kararı üzerine yapılan yargılamada; taşınmazın maliki olan davacılar ..., ... Taşkın ve ...'in davalarının tefrikine karar verildikten sonra davanın kısmen kabulü ile davalılar ... ve ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle; davalı ... yönünden açılan davanın esastan reddine; 90.915 TL bina değer kaybı, 9.003,40 TL bina yıkım bedeli, 216.000 TL kira kaybı olmak üzere toplam 315.918,40 TL’nin 215.304,40 TL’sinin dava tarihinden, bakiye miktarın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı... Ltd. Şti.den tahsiline; fazlaya ilişkin takip ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karar, davacılar ve davalı... Ltd. Şti. tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının, usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; karar, davacılar ve davalı ... Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir.
    1)Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki anlamda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle bir davada mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ise kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektir.
    Somut olayda; ilk derece mahkemesince 17/11/2016 tarihinde davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk karar, davalılardan ... Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusu üzerine; bölge adliye mahkemesince kaldırılarak işin esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmek üzere yeniden mahkemesine gönderilmiş, söz konusu karar davalı ... tarafından ise istinaf edilmiştir.
    İlk derece mahkemesince bölge adliye mahkemesince; verilen kaldırma kararı üzerine yapılan yargılama neticesinde, bu defa davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde, davacıların usuli kazanılmış hakkını ihlal edecek şekilde davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de; haklarında tefrik kararı verilen taşınmaz malikleri ..., ... ve ...'nin isimlerinin diğer davacılarla birlikte karar başlığında gösterilmesi, yine davalı şirket aleyhine hükmedilen bedelin infazda tereddüt yaratacak şekilde "davacıya verilmesine" olarak yazılmış olması da doğru değildir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    2)Bozma nedenine göre, davacıların sair, davalının tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair, davalının tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 25/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi