9. Hukuk Dairesi 2010/33980 E. , 2013/585 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.01.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalı şirkette 17/01/2000 14/03/2008 tarihleri arasında temizlik parfümeri departmanında reyon şefi olarak çalıştığını işverenlikçe iş akdine haksız olarak son verildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücret alacağı, ulusal bayram tatil alacağı, genel tatil, yıllık izin ücreti alacağının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı işveren, zaman aşımı süresi içindekilerin dikkate alınabileceğini, davacının hizmet akdinin güven ilişkisinin temelden çökmesi, işçinin sadakat ve itaat borcuna aykırı davranması nedeni ile sonlandırıldığını davacının görevinin reyon şefliği olduğunu, reyon şeflerinin fazla çalışma yapması yönünde talimat almadıklarını, çalışma sürelerinin haftada 45 saati aşmamak üzere kendilerinin ayarladıklarını dolayısı ile davacının fazla çalışmasının mümkün olmadığını, tüm aylara fazla mesailerde dahil olmak üzere ücretin tamamını aldığına yönelik ibarelerin yer aldığı ve ücretlerin davacının banka hesabına müvekkili tarafından yatırıldığını , genel tatil talebi dini milli günleri kapsadığından ulusal bayram ve genel tatil aynı talepler olduğunu dolayısıyla taleplerden birinin reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 09/03/2008 tarihli ... a ait kredi kartı faturası ve aynı tarihli kasa fişinden 3,25 TL olarak görülen pantene markalı üründen 15 adet alındığı, davacının kendisine yöneltilen iddiaları kabul etmediği, 10/03/2008 tarihinde kasa servis şefi ... tarafından düzenlenen beyan yazısında fiyatın kasadan yanlış geçiyor olmasının reyon şefinin kusuru olmadığı, bu hatanın genel müdürlük kaynaklı bir hata olduğu, davacının bu hatanın düzeltilmesi için kasa görevlisini uyardığını açıklaması sebebiyle işveren feshinin haksız olduğu sonucuna varılarak, tazminat ve bir kısım işçilik alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.
Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda davacının işyerinde reyon şefi olarak çalıştığı sırada, indirimli satışı sona eren bir ürünün etiketini değiştirmediği ve aynı gün saat 15.00 sularında kendisine bağlı çalışan alt işveren elemanına eşine ait kredi kartını ve şifresini vererek düşük fiyatlı üründen 15 adet aldırdığı, işlemin dikkati çekmesi üzerine kasaya gelerek ürünleri mahallesinde bir kuaför için aldığını söylediği, ancak işveren yetkililerinin satış işlemini iptal ederek durumu tutanağa bağladıkları anlaşılmaktadır. İşyeri çalışanlarının olaya dair düzenledikleri tutanak ile beyan dilekçelerinden davacının eylemi sabit olup, davacı işçi savunmasında somut bir açıklama getirmemiş, yaptığı alışverişte bir ürünün fiyatının yanlış geçtiğini, nedenini bilmediğini belirtmiştir.
Mahkeme kararının gerekçesinde yer alan kasa servis şefi ... ise beyanında ürünü fiyatının yanlış olduğunu fark eden Reyon şefi olan davacının fiyatın düzeltilmesini merkez kasadan talep ettiğini, ancak bir yandan fiyat düzeltmesini talep ederken diğer yandan düşük fiyatla kendisi adına ürün almış olmasını etik bulmadığını belirtmiştir.
Fiyat belirleme yetkisinin davacı işçide olmadığı açıktır. Davalı şirket merkezi tarafından belirlenen fiyatlar ve süreli indirimler reyon sorumluları tarafından uygulanmaktadır.
Somut olayda davacının 09/03/2009 tarihinde ürün fiyat değişikliğini yapmadığı ve kendisine bağlı çalışan alt işveren işçisine kendisi hesabına bir alışveriş yaptırdığı açıktır. Davacının sözü edilen davranışı bilinçli olup, bir unutkanlığın eseri olmayıp, doğruluk ve bağlılığa aykırılık oluşturur. Mahkemece davaya konu ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 990.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.