1. Ceza Dairesi 2019/3191 E. , 2019/5437 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, kasten yaralamaya teşebbüs
HÜKÜM : 1-Katılan sanık ... hakkında; katılan sanık ..."i kasten yaralamaya teşebbüs suçundan, TCK"nin 25 ve CMK"nin 223/2-d maddeleri uyarınca beraat,
2-Katılan sanık ... hakkında; katılan sanık ..."i kasten yaralama suçundan, CMK"nin 223/2-e maddesi uyarınca beraat,
3-Katılan sanık ... hakkında;
A)..."ı kasten öldürme suçundan, TCK"nin 81/1, 53/1-2-3, 58/6 ve 63. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası,
B)Katılan sanık ..."ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, TCK"nin 81/1, 35, 53/1-2-3, 58/6 ve 63. maddeleri uyarınca 9 yıl hapis cezası,
C)Katılan sanık ..."ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, TCK"nin 81/1, 35, 53/1-2-3, 58/6 ve 63. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasına ilişkin, Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 26/12/2017 tarih, 2017/3 esas ve 2017/147 karar sayılı hükmüne karşı, istinaf başvurularının esastan reddine.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Katılan sanıklar ... ile ... hakkında sanık ...’e yönelik kasten yaralama suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi kararına karşı, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesi kapsamından herhangi bir temyiz istemi olmadığı anlaşılmakla, bu karar tebliğnameden farklı olarak inceleme dışı bırakılmıştır.
Sanık ... müdafii duruşmalı inceleme isteminde bulunmuş ise de, 5271 sayılı Kanunun 299. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "sanığın veya katılanın temyiz başvurusundaki istemi üzerine veya re’sen duruşma yoluyla yapar" ibaresi 24.12.2017 tarih 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile "uygun görmesi halinde duruşma yoluyla yapabilir" şeklinde değiştirildiğinden, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmüştür.
Sanık ... hakkında maktul ...’a yönelik kasten öldürme suçu ve mağdur katılanlar ... ile ...’a yönelik öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 14.11.2018 gün, 2018/1239 E. ve 2018/2324 K. sayılı esastan red kararına ilişkin; sanık ... müdafiinin yasal süresi içerisinde yapmış olduğu temyiz istemi üzerine yapılan incelemede,
Sanık ... müdafiinin; öldürme kastı olmadığına ve bu sebeple suçların vasıflandırılımasında hata yapıldığına, meşru müdafaa olduğuna yönelen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanık ... ve maktul ... ile mağdur katılanlar ... ve ... arasında olay tarihinden önce pazar çadırı demirinin ödünç alınması ve kesin olarak tespit edilememiş olsa da sanığın iddiasına göre borç meselesine dair bir takım anlaşmazlıklar olduğu, olay tarihinden önce sanık ...’in annesi ...’nin pazar yerinde satış yaparken kendilerine emanet verilen çadır direğinin maktul ... ile mağdur katılan ... tarafından istenildiği, tanık ...’nin pazar demiri meselesi nedeniyle kendisine ... ve ... tarafından hakaret edildiğini ve oğlunun bunu öğrendiğini beyan ettiği, bunun üzerine sanık ... ile maktul ... arasında sanık ...’in arkadaşı olan tanık ...’nın da beyanları ile desteklendiği üzere telefonda karşılıklı küfürleşme olduğu ve olay tarihinde pazar yerinde buluşmak üzere anlaştıkları, olay tarihinde buluşulduğunda her iki taraf arasında tartışma yaşandığı ve olay yerine çağrılması üzerine daha sonra gelen mağdur katılan ...’ın sanık ...’e yumruk attığı, ... ile ...’ın da ...’i darp ettikleri, ilk derece mahkemesince, sanığın olaydan dört gün sonra teslim olması üzerine alınan adli
muayene raporunda herhangi bir darp cebir izi olmadığının belirtilmesi nedeniyle sanığın darp edildiği iddiasının desteklenmediğinin belirtildiği fakat dosya kapsamında dinlenen tanıklar ... ile ...’nın olay sırasında sanığın darp edildiğini belirttikleri, olayı görmeyen fakat olay sonrasında sanığı gören tanık İsa’nın da sanığın darp edilmiş bir görünümü olduğunu ve ne olduğunu sorması üzerine, “kavga sırasında birisini öldürdüm” dediğini belirttiği, belirtilen ifadelerin sıcağı sıcağına alındığı, dosya kapsamında olayı gören bağımsız başkaca bir tanığın da olmadığı, ayrıca olay yerinde kırılmış şekilde bulunan ve kime ait olduğu tespit edilemeyen bir adet bıçak olduğu, mağdur katılanlar ... ile ...’ın sanık ...’in olay sırasında bıçak kullandığına dair herhangi bir iddialarının olmadığı gibi mağdur katılan ...’ın söz konusu bıçağı olay sırasından yerde görerek sanık ...’e doğru attığını söylediği, sanık ...’in ise olay sırasında maktul ...’ın elinde bıçak olduğunu söylediği ve tanık ...’nın olay sırasında ...’ın bıçak ile ...’e hamle yaptığını beyan etmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde olay sırasında her iki taraf arasında karşılıklı bir kavga olayının olduğu, ilk haksız hareketin kim tarafından gerçekleştirildiğinin ise net olarak belirlenemediği ve bu durumda sanık lehine değerlendirme yapılmasının gerekeceği anlaşılmakla, sanık ... hakkında TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik uyarınca asgari oranda indirim yapılarak cezaların tayin edilmesi gerekirken, haksız tahrik indirimi uygulanmamak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceden farklı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Karaman Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.12.2019 gününde oy birliği ile karar verildi.