16. Hukuk Dairesi 2013/3409 E. , 2013/3428 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava konusu Pirabat Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 14 parsel sayılı 57992,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tespit öncesinde yapılan 21.05.2009 tarih, 12 sayılı mera komisyon kararı ve krokisine uyulduğu belirtilerek orta malı olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu taşınmazın kendi ve müştereği ... adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, nizalı taşınmazın mera kaydının iptaline, çayır vasfıyla ... ve ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının dayandığı vergi kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu ve uzun süredir davacının zilyetliğinde bulunduğu kabul edilerek davanın kabulüne, nizalı taşınmazın mera kaydının iptaline, çayır vasfı ile ... ve ... adına tesciline karar verilmiş ise de 18.06.2012 tarihli keşif zaptında, hakim, fen bilirkişisi, davacı ile mahalli bilirkişiler..."in imzaları bulunmadığı görülmekle, ortada da usulüne uygun şekilde yapılmış bir keşif bulunmadığı gibi davacı ..."ın belgesizden edindiği taşınmaz bakımından 100 dönüm sınırlamasına uyulmadığı, bu sınırın aşıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, adına tescile karar verilen ..."ın davaya usulüne uygun bir müdahalesi de yoktur. Diğer yandan, Mahkemenin 18.10.2012 tarihli kısa kararında davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verildiği halde gerekçeli kararın hüküm kısmında dava konusu taşınmazın ... ve ... adına tapuya tesciline karar verilmek suretiyle kısa kararla çelişki yaratılmıştır. Kısa karar ve gerekçeli kararın uyumlu olması gerektiği 10.04.1992 tarih ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İ.B.K"da vurgulanmış olduğu gibi; bu husus, 6100 sayılı H.M.K"nun 298/2. maddesi ile de yasal düzenlemeye bağlanmıştır. Öte yandan mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Zirraat bilirkişisinin 17.07.2012 havale tarihli raporunda çekişmeli taşınmazın öncesinin mera olduğu belirtildiği halde yöntemince mera araştırması yapılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; taşınmazın bulunduğu yerde, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, mahkemece yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu parsellerle nasıl ayrıldığını açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, davacının dayandığı vergi kaydında ismi geçen (... oğlu) ... ile arasındaki bağı kurma konusunda davacıya önel verilmeli, dayanak vergi kaydının yönleri tek tek okunmak suretiyle nizalı taşınmaza uygulanmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmelidir. Açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 09.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.