
Esas No: 2022/2999
Karar No: 2022/4882
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2999 Esas 2022/4882 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/2999 E. , 2022/4882 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : 1-...,
Taraflar arasında alacak davasında davanın kısmen kabulüne, dair kararın, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taraflar arasında 25.04.2004 tarihinde yapılmış bulunan “İnşaat Sözleşmesi ve ... Vaadi" uyarınca davalıların; ... Mevkii, 13/14-1 pafta 2454 parsel nolu taşınmazda yapmakta oldukları sitede (ana taşınmazda) kurulacak kat irtifakına göre 1 B blok I. Kat 29 nolu pansiyon niteliğindeki bağımsız bölüme bağlı 110/9460 arsa payını satın aldığını, sözleşmesinin madde 3/A, B, C, D, E, F, G bentlerinde; davalıların lüks sınıf bir sitenin ve genelde taşıması gereken özelliklerinin sayılarak belirtildiği şekilde inşaatı yapımını taahhüt ettiklerini, yapımı taahhüt edilen bağımsız bölümün (... mesken) nitelikleri, imalatın cinsi, mütemmim cüz ve teferruatın kalitesi ve markasının sözleşme eki teknik şartnamede ayrıntılı olarak belirtilmiş olduğunu, site ve bağımsız bölüm inşaatının en geç 30.06.2005 tarihinde tamamlanarak iskanı alınmış ve tapuda cins tashihi yapılmış olarak teslim edileceğinin kararlaştırıldığını ve 90.000,00 Euro sözleşme bedelini davalılara nakden ve peşinen ödediğini, davalıların yapımını taahhüt ettikleri ... meskeni kaba bir durumda ve tek kat halinde bırakarak inşaatı terk ettiklerini, bağımsız bölümünü 17.04.2013 tarihinde ihtirazi kayıtla teslim aldığını, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun; davalıların sözleşmeye aykırı olarak I.sınıf bir yapı yerine III.sınıf bir yapı yapması, ... yerine, tek kat bir daireden ibaret bir yapının yapılması ve bunun da eksik ve ayıplı imalat niteliğinde olması, en geç 30.06.2005 tarihinde iskanı alınmış ve cins tashihi yapılmış kat mülkiyetine geçilmiş, anahtar teslimi olarak teslimi gereken binanın kararlaştırıldığı şekilde teslim edilmemesi noktasında toplandığını, bu durumdan davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, bu nedenlerle eksik ve ayıplı imalatlar ile saptanacak bu imalatların giderilmesi için yapılması gerekli masrafların tespit edilmesine, eksik ve ayıplı imalatlar ile sözleşme ile yükümlenilen ancak hiç yapılmayan imalatlar nedeniyle yapıda oluşan değer kaybının tespit edilmesine, tespit edilen meblağın, davalılara ödenen sözleşme bedelinden düşülmesi ile bulunacak rakamın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06.09.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 100.000,00 TL'ye yükselttiğini beyan etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, açılan davanın kabulü ile; toplam 100.000,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair verilen hükmün davalılarca temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.09.2019 tarih ve 2016/17248 Esas ve 2019/9117 Karar sayılı ilamıyla davalıların bozma nedenine sair temyiz itirazları incelenmeksizin “...1-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı taşınmazda oluşan değer kaybının ve eksik ve ayıplı imatların giderilmesi için yapılması gereken masrafların belirlenmesi ve tahsili istemine ilişkindir.
Davalılar, ayıp ve eksik bulunmadığını, taşınmazın 2005 yılı Haziran ayında tamamlandığını ve tapusunun devredildiğini, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişler ancak teslime ilişkin dosyaya belge sunamamışlardır.
HMK'nın, ''Hâkimin Davayı Aydınlatma Ödevi''başlıklı 31/1. maddesinde: “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227.maddesinde ise; satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının, seçimlik haklardan ancak birini kullanabileceği belirtildikten sonra satılanın ayıplı olması durumunda alıcının sahip olduğu seçimlik haklar; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme ve imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme olarak belirlenmiştir. Bu seçimlik haklar dışında alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı ise saklıdır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazda eksik imalat bedelinin 60.000,00 TL, sözleşme ile yüklenilen ancak hiç yapılmayan imalatlar nedeniyle yapıda oluşan değer kaybının ise 40.000,00 TL olduğu bildirilmiş, mahkemece de bu rapor hükme esas alınarak hem eksik imalatların onarım bedeline hem de bu eksiklikler nedeniyle oluşan değer kaybına hükmedilmişse de, bu şekilde hüküm kurulmuş olması TBK'nın 227. maddesindeki alıcının seçimlik haklarında ancak birini kullanabileceği düzenlemesine aykırı olup; bu durumda mahkemece HMK'nın 31. maddesi gereği davacının hangi seçimlik hakkını kullanmak istediğinin belirlenmesi ve bu belirleme yapıldıktan sonra ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle ve yanılgılı gerekçeyle hem imalat bedellerine hem de değer azalmasına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir...” gerekçesiyle bozulmuş, bu kez mahkemece bozmaya uyularak denetime hükme esas alınan 01.07.2021 tarihli ek bilirkişi raporuna göre eksik ve ayıplı imalatların toplam bedelinin 40.000,00-TL olarak hesaplanarak davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı taşınmazda oluşan değer kaybının ve eksik ve ayıplı imatların giderilmesi için yapılması gereken masrafların belirlenmesi ve tahsili istemine ilişkindir. Davacı bozma sonrası 07.01.2021 tarihli 3. celsede seçimlik hakkına yönelik talebini ayıp oranında bedelde indirim olarak açıklamıştır. Mahkemece davacının bu beyanı ve Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.09.2019 tarih ve 2016/17248 Esas ve 2019/9117 Karar sayılı bozma ilamının 1. bendinde yer alan davacının seçimlik hakkı konusunda aldırılan bilirkişi raporu denetime elverişli olmamakla birlikte davalıların itirazlarını da karşılar nitelikte değildir.
Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen bozma ilamında belirtilen hususlar ve özellikle ayıp oranında bedelde indirime yönelik seçimlik hak kullanıldığından nispi metoda göre satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeriyle, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanarak hesaplama yapılması dikkate alınmamıştır. Ne var ki; bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma ilamının gereği bilirkişi raporunun denetime elverişli olmaması nedeniyle yerine getirilmemiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre bozma ilamında belirtilen hususlarda değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.