3. Hukuk Dairesi 2020/8224 E. , 2020/7803 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, davacılar vekili tarafından duruşmasız, davalılar vekilleri tarafından duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle, daha önceden belirlenen 15/12/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine, duruşmalı temyiz eden ... mirasçıları vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacılar vekili Av. ... geldi, duruşmalı temyiz eden diğer davalı ... Sağlık Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş. adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili, müteveffa ... "un ... ve ...’un oğlu, diğer davacıların ise kardeşi olduğunu, ölüm olayından üç-dört ay kadar önce futbol maçı yaparken düştüğünü ve omzunda ağrılar hissettiğini, ağrılar şiddetlenince götürdükleri hastanelerde röntgenleri çekilip bir sonuç alınamadığını, ... adına bir çıkıkçıya gidildiğini, bu kişinin herhangi bir şey yapmayarak tanıdığı doktor davalı Dr. ..."ı aradığını, davalı doktorun yazıhaneye gelerek müteveffayı ayaküstü muayene ettiğini, herhangi bir tetkik veya detaylı bir inceleme yapmadığını ve omzun ameliyat gerektirdiğini söylediğini, 18.12.2008 tarihinde müteveffayı davalının çalıştığı Bağcılar Özel Hospitalist Hastanesine götürdüklerini ve burada gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmadan, omuzun detaylarını gösterir MR çekilmeden davalının ameliyatı yaptığını, aynı gün taburcu edildiğini, şikayetlerin artması üzerine 26.12.2008 tarihinde tekrar Özel Hospitalist hastanesine gelindiğini, Dr. ..."ın aynı şekilde tetkikler yapmadan MR istenip omuzun durumunu tespit etmeden üstünkörü muayene ederek ikinci kez ameliyata karar verdiğini ve müteveffanın 2.kez ameliyat edildiğini, tıp ahlakı ile adabına, mesleğin sorumluluğuna aykırı bir şekilde, hastanın genel durum fonksiyonları gözetilmeksizin aynı gün taburcu edildiğini, gece geç saatlerde müteveffanın ağrıları artarak,
kusmaları olduğunu ve bunların normal olduğunun söylenmesi üzerine, doktorun yetersizliğine karar verilerek Çapa Tıp Fakültesine götürüldüğünü, 28.12.2008 tarihinde ... "un vefat ettiğini, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/4582 esas sayılı dosyası ile soruşturma açıldığını ve Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/877 E. No ile yargılama süreci başladığını ve davalının taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan mahkum olduğunu belirterek; müvekkili ... adına şimdilik cenaze masrafları için 100,00 tedavi giderleri için 700,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı kapsamında 250,00 TL olmak üzere toplam 1.050,00 TL maddi tazminat ile 50.000 TL manevi tazminat, Müvekkili ... adına destekten yoksun kalma tazminatı kapsamında şimdilik 250,00 TL maddi ile manevi zararları teminen 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden, ... adına destekten yoksun kalma tazminatı kapsamında şimdilik 100,00 TL maddi ile manevi zararları teminen 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden, ... adına destekten yoksun kalma tazminatı kapsamında şimdilik 100,00-TL maddi tazminat ile manevi zarları teminen 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden, ..., ..., ...,... ve ... adına manevi zararları teminen 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 04.06.2018 Tarihli ıslah dilekçesi ile; ... için talep edilen 250,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve ... için talep edilen 250,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ıslah yolu ile 69.931,85 TL(... için 32.087,25 TL, ... için 37.844,60 TL) artırılarak toplam 70.431,85 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep edilen toplam 170.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı ..., ... ..., ..., ..., ... ve ... için; her biri lehine ayrı ayrı 5.000.00.TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,davacı ... için; 38.094,60.TL destekten yoksun kalmadan doğan maddi tazminatın ve 30.000.00.TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı ... için; 32.337,25.TL destekten yoksun kalmadan doğan maddi tazminatın ve 30.000.00.TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davalı ... mirasçılarının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, vekilin özen ve dikkat yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar, müteveffa ... "u ameliyat eden doktor ... ve operasyonun gerçekleştirildiği ... Sağlık Hizmetleri San. Ve Tic. A.Ş.-(Özel Hospitalist Hastanesi) aleyhine eldeki davayı açmışlardır. Yargılamanın devamı sırasında davalı ... vefat etmiş, mirasçıları vekili dosyaya vekaletnamesini sunmuş ve dava mirasçılar aleyhine devam etmiştir. Mirasçılar vekili, müteveffanın bütün mirasçıları tarafından Küçükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/925 Esas sayılı dosyasında açılan dava sonucu mirasın reddedildiğini, bu nedenle Küçükçekmece 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/23 Tereke Nolu dosyası ile tereke tasfiye davası açılıp bu davanın halen derdest olduğunu ve bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ancak mahkeme bu konuda olumlu olumsuz bir karar vermemiştir. Davalı mirasçılar vekili karar verilmeden önce de mirasın reddine dair kararı dosyaya sunmuştur. Küçükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/925 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacıların ..., ... ve ... oldukları, müteveffanın ... olduğu, talebin mirasın gerçek reddi olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucu verilen 04/10/2017 tarihli kararla davanın kabulüne ve davacılar tarafından mirasın kayıtsız ve şartsız reddedildiğinin tespitine karar verildiği, murisin başkaca mirasçısı bulunmadığından kararın
kesinleşmesinden sonra tereke hakimliğine ihbar edilmesine karar verildiği ve kararın 30/10/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mirası reddeden mirasçılara husumet yöneltilemez. Taraf teşkili davanın görülebilme koşullarından olup, re"sen nazara alınması gerekir. Ayrıca, taraf teşkili sağlanmadığı sürece işin esasına girme olanağı da yoktur. H.G.K’nın 03.07.2002 tarih 15/572-577 sayılı kararında söz edildiği gibi,taraf teşkilinin sağlanması amacıyla Türk Medeni Kanunu’nun 612. maddesinde belirtildiği üzere en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğinin nazara alınması ve bu tasfiyeye ilişkin yasal prosedürün sonucunun beklenmesi, tasfiye sonuçlandırıldığında da mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilcinin davaya katılımı suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve tüm delillerinin toplanıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Davalı Bağcılar Sağlık Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş."nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece davalı müteveffa doktor ... hakkında başlatılan soruşturma sırasında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine Adli Tıp 1.İhtisas Kurulu’ndan alınan 28.03.2012 tarihli rapor ve açılan dava sonucu Bakırköy 32. Asliye Ceza mahkemesinin 2012/877 Esas 2014/478 Karar sayılı dosyasında Adli Tıp Genel Kurulu"ndan alınan 27.03.2014 tarihli rapor göz önüne alınarak ve başkaca bir inceleme yapılmaksızın hesap bilirkişisinden alınan rapor doğrultusunda, ceza mahkemesi kararı ile sanık ... hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı TCK"nun 85/1 ve 62. Maddeleri gereği 1 yıl 8 ay hapis cezası verilerek CMK"nun 231/8-11 maddeleri gereği hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı ve kararın 12/11/2014 tarihinde kesinleştiği, 6502 sy 13. Maddesi gereği davalılar tarafından verilen tedavi hizmetinin ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesinde düzenlenen “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” hükmü uyarınca hukuk hakiminin ceza hukuku kuralları ile bağlı olmadığı, ceza mahkemesi kararları karşısında hukuk hakiminin bağımsızlığı düzenlenmiş bulunmaktadır. Hukuk hakimi, ceza kararlarını ve orada yer alan değerlendirmeleri serbestçe gözönünde tutarak ondan yararlanabilir. Hukuk hakiminin bağımsızlık ilkesi, ceza hukukuyla medeni hukukun amaçlarının, haksız fiile suçun unsurlarının kabul ve oluşumunun, her iki hukuk dalında yargılama usulü ile delillerin takdirinin farklı olmasına dayanmaktadır. Haksız fiil unsurlarının her iki hukuk dalında ifade ettikleri anlam birbirinden farklıdır. Hukuk hakimi, ceza kararları karşısında kusurun varlığı ve derecesi, zarar miktarının tayini yönünden bağımsızdır. Maddi olgunun belirlenmesi yönünden ise “hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı”, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamayacağının kabulü gerekir.(HGK, E. 2011/19-639, K.2012/30, T.1.2.2012). Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece dava konusu olaya ilişkin konusunda uzman bilirkişilerden oluşacak heyetten rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eskik incelemeyle ceza soruşturması ve ceza yargılaması sırasında alınan raporlar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3-Davacıların temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Kanunun 73/2, maddesine göre davacıların harçtan muaf olduğu gözetilerek, başlangıçta yatırdıkları harcın iadesine karar verilmesi gerekirken, bu hüküm gözetilmeksizin, harcın iade edilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
4-Bozma nedenlerine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
5-Gerekçeli karar başlığında davalı müteveffa ... mirasçılarının dahili davalı olarak gösterilmemiş olması hususu, mahallinde her zaman düzeltilebilecek maddi hatalardan olup, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı ... mirasçıları ...,... ın temyiz taleplerinin kabulü ile hükmün davalı ... mirasçları yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı Bağcılar Sağlık Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş."nin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı Bağcılar Sağlık Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş. yararına BOZULMASINA, 3.bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 4. bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 3.050,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin karşılıklı alınarak birbirlerine verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.