Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/11050
Karar No: 2020/7804
Karar Tarihi: 15.12.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/11050 Esas 2020/7804 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/11050 E.  ,  2020/7804 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki asıl ve karşı itirazın iptali davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekilleri tarafından ayrı ayrı duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 15/12/2020 tarihinde davacı-karşı davalı asil ... ve vekili Av. ... ile davalı-karşı davacı vekili Av.... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı-karşı davalı, ...,... ve 6 numaralı parsellerin 08/09/2011 tarihinde 14.250.000,00 USD bedelle davalılar ..., ... ve dava dışı ..."a satışının kararlaştırıldığını, davalı ...nin sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, 6. maddeye gayrimenkulün ...adına alındığına dair şerh düşüldüğünü, akabinde 6 parsel haricindeki yerlerin silsile yoluyla ...ye devredildiğini, alacaklarını istemesi üzerine şirket yöneticisinin ofisinde görüşme yapıldığını, "7.000 m² inşaat alanı ibaresini yeni bir sözleşmeye yazarsak belediyeden ruhsat alabilirim ve senin alacağını ödeyebilirim." şeklindeki beyan ile hileye başvurulduğunu ve 2. sözleşmenin imzalandığını, sonrasında çeşitli ödemeler yapıldığını, bakiye bölümün ödenmemesi nedeniyle davalılara karşı icra takibi başlatıldığını, 25/07/2013 tarihli ikinci sözleşmenin hile nedeniyle iptal edilmesi gerektiğini, kaldı ki; bu sözleşmeden önce devirler yapıldığı için konusunun imkânsız olduğunu, dolayısıyla mutlak butlan ile malul olduğunu, devri kararlaştırılan parsellerin toplamının 1953 m²"ye eriştiğini, devredilemeyen 6 nolu parsel mahsup edildiğinde, diğer 5 parselin 1735 m²"ye tekabül ettiğini, söz konusu 218 m²"lik bölüme denk gelen 1.590.000,00 USD"nin mahsubu ve ödenen bedellerin indirilmesi neticesinde borçluların İstanbul 8.İcra Müdürlüğü’nün 2015/16496 Esas sayılı dosyasındaki 5.679.000,00 USD toplam alacağa vaki itirazlarının iptaline, akdi faiz sayılan 50.000,00 USD gecikme cezasına yapılan ödemelere tekabül
    eden kısmının mahsup edilmesi nedeniyle aylık 37.000 USD gecikme cezasına vaki itirazlarının iptaline, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar ..., ... davanın reddini dilemiş, davalı ... İnşaat Taah. Yatırım San. Tic. A.Ş. ise; 25/07/2013 tarihli sözleşmede herhangi bir irade sakatlığının söz konusu olmadığını, ilgili belediye başkanlığı tarafından 7.000m² inşaat alanına izin verilmediğini, oysa ki 25/07/2013 tarihli sözleşmede 14.250.000,00USD"nin 7.000m²"lik inşaat alanı için kararlaştırıldığını, toplam ödemenin 7.900.000,00 USD olduğunu, 6 nolu parselin devrinin yapılmadığını, toplam ödeme göz önünde tutulduğunda fazla bedel ödediğini savunarak asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, karşı davasında ise davacı-karşı davalıya fazladan ödenen bedelin iadesi istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Yargıtay 13.Hukuk Dairesi"nce Bölge Adliye Mahkemesi Kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş, ilk derece mahkemesince, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu; karşı davanın reddine, asıl dava yönünden; ... ve ..."na yönelik davaların pasif husumet yokluğundan reddine, ... İnşaat Taahhüt Yatırım Sanayi Ticaret Anonim Şirketi"ne yönelik davanın asıl alacak yönünden kısmen kabulüne, gecikme faizine yönelik itirazın iptali isteminin reddine, anılan davalının İstanbul 8. İcra Müdürlüğü"nün 2015/16496 esasına yönelttiği itirazın 4.752.000,50 USD asıl alacak yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, takibin zikredilen asıl alacakla sınırlı olarak kaldığı yerden devamına, asıl alacağa takip sonrası dönem için yasal faiz işletilmesine, davacının inkâr tazminatı talebinin reddine, davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, karar verilmiş, karar, davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı şirket vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalının tüm, davalı-karşı davacının ise aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Asıl dava, davacı-karşı davalı ve davalılar ile imzalanan taşınmaz satışına ilişkin 8.9.2011 ve 25.7.2013 tarihli sözleşmelerde kararlaştırılan ve ödenmeyen bakiye bedelin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiş ve davalı-karşı davacının ödeme iddialarına ilişkin olarak; davacı-karşı davalının ödemeleri kabul etmesi üzerine yapılan hesaplama doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulması halinde, bozma doğrultusunda taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğar, bu aşamadan sonra bozmanın gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Mahkemece her ne kadar bozma ilamına uyulmasına karar verildiği açıklanmış ve tarafların ödeme iddialarına ilişkin beyanları alındıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yapılmaksızın gerekçede açıklaması yapılan bir takım hesaplamalarla asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, önceki bozma ilamında da açıklandığı üzere mahkeme gerekçesinde hangi kalemlerin dikkate alınarak hesaplama yapıldığı denetime açık bir şekilde gerekçelendirilmediği gibi hükmedilen miktarın ne şekilde hesaplandığı da anlaşılamamaktadır.
    HMK’nın 26.maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır. Asıl davada itirazın iptaline karar verilmesi talep edilen icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı ... tarafından borçlular ... İnşaat Taah. Yatırım San. Tic. A.Ş, ... ve ... aleyhine 18.6.2015 tarihinde 4.685.000,00 USD ana para, 814.000,00 USD gecikme faizi olmak üzere toplam 5.679.000,00 USD üzerinden ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece icra takip dosyasında talep edilen asıl alacak olan 4.685.000,00 USD"yi aşacak şekilde 4.752.000,50 USD asıl alacak yönünden takibin iptaline karar verilerek, taleple bağlılık kuralına aykırı olacak şekilde talep aşılmak suretiyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. O halde, mahkemece asıl dava yönünden alacak miktarı tespit edilirken konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle ve taleple bağlılık kuralına da dikkat edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    3-3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un ""yabancı para borcunda faiz"" başlıklı 4/a.maddesinde; sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı belirtilmiştir. Mahkemece asıl davada talep edilen alacak yönünden 3095 Sayılı Kanun"un ilgili hükmü yerine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının tüm, davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3.bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, 3.050,00 TL avukatlık ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi