11. Hukuk Dairesi 2018/1593 E. , 2019/3243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/06/2017 tarih ve 2016/265 E. - 2017/241 K. sayılı kararın davacı, davalı şirket ve davalı kurum vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 18/01/2018 tarih ve 2017/1194-2018/49 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin "2015/36687" numaralı ve "ARTUĞ BİMS" ibareli marka başvurusuna, müvekkiline ait "BİM" ibareli markalarını mesnet göstererek yaptıkları itirazın, TPMK YİDK"nın 2016-M-4822 sayılı kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa "BİM" markalarının çok tanınmış olduğunu ve markaların iltibas yaratacak kadar benzer bulunduğunu, "BİM" markasının tanınmışlığı nedeniyle 556 sayılı KHK"nın 8/4. maddesini şartlarının da olayda oluştuğunu iddia ederek, TPMK YİDK"nın 2016-M-4822 sayılı kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, markaların benzer olmadığını, "BİMS" ibaresinin bir ürün adı olarak 1851 yılından beri Almanya"da üretilen ürünlerde kullanılan bir marka olduğunu, markalar arasında iltibas bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıne göre; başvuru kapsamındaki 19. sınıf emtianın tümü, 35/6. sınıftaki mağazacılık hizmetleri bakımından 19. sınıf emtianın satışı hizmetleri ve 37. sınıfta yer alan "inşaat hizmetleri, inşaat araç gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri" yönünden iltibas tehlikesinin oluşmadığı gerekçesiyle anılan mal/hizmetler yönünden davanın reddine, bunlar haricinde kalan başvuru konusu emtia yönünden ise davanın kabulü ile, 35/01-05-06 bakımından ve 37. sınıfta yer alan bir kısım mal/hizmetler yönünden TPMK YİDK"nın 2016-M-4822 sayılı kararının iptali ile bu emtialar yönünden davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karar, davacı, davalı şirket ve davalı kurum vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibarelerin asıl unsurlarının "BİM" ve "BİMS" ibarelerinden oluştuğu ve bu ibareler arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu, ancak davacıya ait "BİM" ibaresinin özellikle gıda perakendeciliği alanında ayırt ediciliği yüksek bir ibare olduğu, davalıya ait "BİMS" ibaresinin ise inşaat sektöründe kullanılan bir çeşit taş veya yapı malzemesinin adı olduğu ve bu sektörle ilgili başvuru emtiası açısından tasvir edici niteliği gereği başka ibarelerin ilavesi ile herkesçe kullanılabilecek bir ibare olduğu, dolayısıyla somut uyuşmazlıkta da inşaat sektöründe faaliyet gösteren davalı şirketçe anılan mal/hizmetler üzerinde ticaret unvanı ile birlikte "ARTUĞ BİMS" ibaresinin marka olarak kullanılmasının 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas teşkil etmeyeceği, dolayısıyla mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı, davalı şirket ve davalı kurum vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı kurumdan alınmasına, 29/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.