Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12413
Karar No: 2015/17221
Karar Tarihi: 12.05.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/12413 Esas 2015/17221 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/12413 E.  ,  2015/17221 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.05.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Taraflar arasındaki öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davacının çalışma süresi noktasındadır.
    Dava dilekçesinde, davacının, 09.05.1983-31.10.1988 tarihleri arasında, dava dışı ... ..."de çalıştığı, hissedar ... yeni bir şirket kurması üzerine, 08.11.1988 tarihinden itibaren yeni şirket .... (...) bünyesinde çalışmaya devam ettiği, bu çalışmasının ise 29.02.1996 tarihine kadar sürdüğünü, daha sonra yine ... kurmuş olduğu davalı ...."de, 01.04.1996-31.05.2012 tarihleri arasında çalıştığı, çalışma dönemi içerisinde bahsi geçen tüm şirketlerin yetkisinin ve çoğunluk hissesi sahibinin aynı kişi olduğu, işyeri adresi ve ortaklık yapılarının bağlantılı olduğu gerekçesiyle tüm çalışma süresinden davalının sorumlu olduğu iddia edilmiştir. Davaya cevap dilekçesinde ise, davacının davalıya ait işyerinde 1996 yılının Nisan ayından, 2012 yılının Haziran ayına kadar çalıştığı savunulmuştur.

    Davacının, 01.04.1996-31.05.2012 tarihleri arasında geçen çalışma süresi bakımından taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Önceki çalışmalarının hangi işverenlik nezdinde geçtiği, söz konusu işverenlerin davalıyla bağlantısının bulunup bulunmadığı hususları ise mahkemece yeterli derecede araştırılıp değerlendirilmemiştir. Diğer taraftan, çalışmanın 31.05.2012 tarihinde sonlandığının sabit olmasına karşın, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, çalışmanın 30.06.2012 tarihine kadar sürdüğünün kabul edilmesi hatalı olmuştur.
    Anılan sebeple, davacının hizmet döküm cetvelinde kayıtlı, “119474” ve “179404” tescil numaraları işyerlerinin ait olduğu işverenlik bilgileri Sosyal Güvenlik Kurumu"ndan sorularak belirlenmelidir. Belirlenecek işverenlerle birlikte davalı şirketin, kuruluştan itibaren ticaret sicili kayıtları celp edilerek incelenmeli ve organik bağa yönelik iddia ve savunma değerlendirilmelidir. Neticeye göre, davalının sorumluluğunda bulunan çalışma süresi netleştirilmelidir.
    Yapılacak araştırma ve değerlendirme neticesinde, organik bağlantının olduğu sonucuna ulaşılması halinde, davacının ilk iki çalışma dönemi bakımından kıdem tazminatına hükmedilmelidir. 01.04.1996-31.05.2012 tarihleri arasındaki çalışma dönemi bakımından ise, dava dilekçesinde, davacının 18.01.2012 tarihinde emekliye ayrıldığı, ancak işverenin talebi üzerine emeklilikten kaynaklı kıdem tazminatı alacağı saklı kalmak şartıyla 31.05.2012 tarihine kadar çalışmaya devam ettiği, buna rağmen çalışmasına karşılık ücretinin ödenmediği, emeklilik ve ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle 31.05.2012 tarihinde davacının iş sözleşmesini feshettiği ileri sürülmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumundan celp edilen kayıtların incelenmesinden, davacının 29.02.1996 tarihinde yukarıda bahsi geçen “179404” nolu işyerinden çıkışının yapılmasının ardından aynı gün kuruma yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu ve takip eden aydan itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. Bu halde, 1996 yılında yaşlılık aylığı bağlanan davacının, 31.05.2012 tarihli fesihle ilgili emeklilik sebebine dayanak kıdem tazminatı alacağına hak kazanması mümkün değildir. Fesihte kıdem tazminatı ödeneceğine ilişkin davalı işverence güvence verildiği hususu ise davacı tarafça ispatlanamamıştır. Bu halde, mahkemece, son çalışma dönemi bakımından, davacının emekli olması ve emeklilik sonrasında çalışmasına işverence izin verilmesi sebepleriyle kıdem tazminatına hak kazandığının kabul edilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, ücretin ödenmemesi şeklinde açıklanan fesih sebebi üzerinde durulmalı, davacı taraftan hangi aylara ait ücretinin ödenmediğine yönelik açıklama istenilmeli ve neticeye göre dosya kapsamı değerlendirilerek son çalışma dönemi bakımından iş sözleşmesinin feshinin bahsi geçen yönden haklı sebebe dayanıp dayanmadığı değerlendirilmelidir.
    Yukarıda yazılı sebeplerden, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi