11. Hukuk Dairesi 2018/1609 E. , 2019/3246 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/05/2017 tarih ve 2015/409 E. - 2017/230 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 25/01/2018 tarih ve 2017/1250-2018/93 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin "pb PEYBAK" ibaresini marka olarak tescili için yaptığı başvuruya davalı şirket tarafından "PEYBA" ibareli marka mesnet gösterilerek itiraz edildiğini, itirazın kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 35. sınıfta yer alan bir kısım emtianın çıkarıldığını, ret kararına yönelik yaptıkları itirazın YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin "PB PEYBAK" ibaresi üzerinde hem tescil hem de kullanım nedeniyle tek ve gerçek öncelikli hak sahibi bulunduğunu, müvekkilinden ve müvekkiline ait markalardan haberdar olan davalı şirketin kötü niyetli hareket ettiğini, markalar arasında benzerlik de bulunmadığını ileri sürerek, TPMK YİDK"in 2015-M-8109 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, YİDK kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, taraf markaları arasında iltibas ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacı başvurusu ile müvekkili markası arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, müvekkilinin kötü niyetinin söz konusu olmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının "pb PEYBAK" ibareli başvurusu ile redde mesnet "PEYBA" ibareli marka arasında başvuru kapsamında yer alan; "Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için, et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. kuru bakliyat, hazır çorbalar, bulyonlar, zeytin, zeytin ezmeleri, süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar, kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler (gıda maddesi olarak hazırlanan polen dahil). kuruyemişler, fındık ve fıstık ezmeleri, tahin, yumurtalar, yumurta tozları, patates cipsleri, Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler, makarnalar, mantılar, erişteler, pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar, bal, arı sütü, prapolis, yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, mayalar, kabartma tozları, her türlü un, irmikler, nişastalar, toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri, çaylar, buzlu çaylar, şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler, sakızlar, dondurmalar, yenilebilir buzlar, tuz, hububat (tahıl) ve mamulleri mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri" yönünden iltibas tehlikesinin bulunduğu, bunun dışında kalan hizmetler yönünden ise iltibas tehlikesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, yukarıda sayılan hizmetler haricinde kalan hizmetler yönünden YİDK"in 2015-M-8109 sayılı kararının iptali ile, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı kurum ile davalı şirket vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; başvurunun asli unsurunu oluşturan "peybak" ibaresi ile redde mesnet marka arasındaki tek farkın, başvurunun sonunda yer alan "k" harfinden oluştuğu, bunun da başvuruyu redde mesnet markadan ayırt etmeye yeterli bulunmadığı, bu itibarla mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davalı kurum ile davalı şirket vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı kurum ile davalı şirket vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, davacının 35.sınıfta yapmış olduğu ve kısmen reddedilen başvurusuna ilişkin Türk Patent ve Marka Kurumu, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece; davanın kısmen kabulüne ve kararda sayılan hizmetler haricinde kalan hizmetler yönünden YİDK"in 2015-M-8109 sayılı kararının iptali ile fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
2- Mahkeme hükümlerinin kapsamını düzenleyen HMK 297/2. maddesine göre, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda mahkemece hükmün sonuç kısmında davacının başvurusundaki 35. sınıfta birçok mal/hizmetler yönünden parekendecilik hizmetleri hususunda başvurunun reddine karar verildiği, ancak mahkeme kararının denetime elverişli şekilde hangi mal/hizmetlerin parekendecilik hizmetleri yönünden reddine karar verildiği anlaşılamadığı gibi, başvurudan çıkartılan hangi mal/hizmetlerin parekendecilik hizmetleri yönünden davanın kabulüne karar verildiği de anlaşılamamakta olup, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açıkça bir şüpheye yer verilmeyecek şekilde gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda ortada varlığından söz edilecek usulüne uygun bir hüküm bulunmadığından bu konuda usulüne uygun bir hüküm oluşturulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 29/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.