Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3081
Karar No: 2022/4794
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3081 Esas 2022/4794 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/3081 E.  ,  2022/4794 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    VEK. AV. ...
    VEK. AV. ...

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    Davacı; davalı şirketin 01/12/2012 tarihinde yenilenen kira sözleşmesi ile kiracı olarak kullandığı iş yerinde 16/08/2012 tarihinde yangın çıktığını, bunun üzerine Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/112 D.iş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, maddi zararının 1.750.000 TL olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 1.750.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 12/09/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile alacağa hasar tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir.
    Davalı davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 1.739.548,80 TL'nin 12/09/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 12/05/2016 tarihli ve 2015/8055 Esas 2016/3905 Karar sayılı kararıyla; "...Mahkemece, davalının itirazları da değerlendirilerek bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yapılması, belirlenecek duruma göre bir karar verilmesi gerektiği; ayrıca, davacı şirket yangın nedeniyle maddi zararının 1.000.000 TL'sini sigorta şirketinden tahsil ettiğine göre, yapılan ödeme mahsup edilerek karar verilmesi gerekir. " gerekçeleriyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 1.707,60 TL'nin 12/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline dair verilen karar tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 23/09/2019 tarihli ve 2018/1008 Esas 2019/6960 Karar sayılı kararla; tarafların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin, mahkeme kararının gerekçe kısmı ile hüküm kısmının çelişkili olması ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti konusunda karar verilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, gerekçeleriyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 1.708.060 TL'nin 12/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama sırasında yapılan ödemelerin infazda dikkate alınmasına, davalı vekilinin teminatın iadesiyle ilgili talebinin reddine dair verilen karar ve davacı vekili için takdir edilen "75.191,80 TL" vekalet ücretinin "92.582,10 TL" olarak tavzihine dair verilen ek karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairece verilen 03/02/2021 tarihli ve 2020/9695 Esas 2021/825 Karar sayılı kararla; " (2) Sigorta şirketinden tahsil edilen 1.000.000 TL'nin mahsup edilerek alacağa hükmedilmesi gerektiği, (3)Davacının maddi zararının 1.000.000 TL'sini sigorta şirketinden tahsil ettiği, kalan asıl borcun ferileri ile birlikte 1.750.000 TL'lik teminat mektubu ile karşılanabileceği anlaşıldığına göre 758.500 TL'lik teminat mektubunun davalıya iadesi gerektiği, (4) 28/07/2020 tarihi öncesinde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar dışında hüküm değiştirilemeyeceğinden ve tarafların yükümlendikleri miktarlar bakımından değişiklik yapılacak şekilde tavzih kararı verilemeyeceğinden, karar tarihi itibariyle tavzih talebinin reddi gerekir." gerekçeleriyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davalının sorumlu olduğu miktarın 1.708.060 TL olduğu, yargılama sırasında sigorta şirketi tarafından ödenen 1.000.000 TL'nin mahsubu ile bakiye 708.060 TL'nin kaldığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 708.060 TL'nin 12/09/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davalı tarafından yatırılan teminatlardan 758.500 TL'lik teminat mektubunun davalıya iadesine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2)Davacı 10/09/2012 tarihinde açtığı davada, maddi zararına karşılık olmak üzere 1.750.000 TL'nin davalıdan tahsilini istemiş; 12/09/2012 tarihli dilekçe ile söz konusu bedele, 16/08/2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi talebiyle, davasını ıslah etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava dışı sigorta şirketi tarafından davacıya, yargılama sırasında 22/04/2013 tarihinde ödenen 1.000.000 TL'nin mahsubu ile bakiye kısım 708.060 TL yönünden hüküm kurulmuş, 1.000.000 TL yönünden ise dava konusuz kaldığı halde, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Bundan ayrı; her ne kadar, 22/04/2013 tarihinde bir kısmı ödenen asıl alacak yönünden dava konusuz kalmış ise de, davacı, ıslah dilekçesinde tüm alacağa yönelik faiz de talep ettiğinden, yargılama sırasında ödenerek konusuz kalan kısma ilişkin faiz alacağı yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
    Öte yandan Yargılama harçları ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan (aleyhine hüküm verilen) tarafa yükletilir (HMK md 326) Davada haksız çıkan tarafa yükletilecek olan yargılama harç ve giderleri hem davayı kazanan tarafın daha önce peşin olarak ödediği, hem de (karar ve ilam harcı ve Devlet Hazinesi tarafından peşin olarak ödenen giderler gibi) devlete ödenmesi gereken harçlar ve giderlerdir. Mahkemece, belirlenen karar ve ilam harcının ve davacı tarafça dosyaya yatırılan yargılama giderlerinin kullanılan kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesi ve kullanılmayan kısmının davacıya iadesine karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda; davacı tarafından yatırılan harcın yargılama giderlerine dahil edilerek davanın kabul-ret oranına göre paylaşıma konu edilmesi doğru değildir.
    Kabule göre de;
    492 sayılı Harçlar Kanunu'nun “Hükmün Bozulması” başlıklı 8. maddesinde; “Bir hükmün bozulmasını müteakip verilecek hükümlerden yeni bir hüküm gibi karar ve ilam harcı alınır ve bozulan hükümden evvelce alınmış olan karar ve ilam harcı, müteakip hükme ait harçtan mahsup olunur.” düzenlemesi öngörülmüştür.
    Dosya arasında, 20/04/2015 tarihli harç tahsil müzekkeresi gereğince yapılan ödemeye ilişkin bir dekont bulunmadığı anlaşılmakla, bozma ile önceki hüküm ortadan kalktığı gözetilerek, harç ile ilgili olarak yeniden hüküm kurulmaması da doğru değildir.
    Ne var ki, yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması HUMK'ın 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "....tahsiline," ifadesinden sonra gelmek üzere;
    "(1)...Yargılama sırasında ödendiği anlaşılan 1.000.000 TL yönünden, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, söz konusu bedel üzerinden 12/09/2012 tarihinden 22/04/2013 tarihine kadar işleyecek yasal faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ifadesinin yazılmasına,
    Ayrıca hüküm fıkrasının (3) ve (4) numaralı bentlerin çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
    (3)Harçlar kanunu gereğince konusuz kalan miktar yönünden peşin olarak ödenen 17.077,5 TL'den alınması gereken 59,30 TL'nin mahsubu ile 17.018,2 TL'nin talebi halinde davacıya iadesine; kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 48.367,57 TL harçtan peşin alınan 8.969,3 TL'nin mahsubu ile bakiye 39.398,27 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydına (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla); davacı tarafından yatırılan 8.969,3 TL peşin harç ile başvurma harcı 21.15 TL toplamı 8.990,45 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,"
    (4)Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan 2.169,05 TL yargılama giderinden ret ve kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 2.117,067 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına," bentlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 36.260,60 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi