12. Hukuk Dairesi 2018/339 E. , 2019/7012 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
26.9.2004 tarih ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanuna paralel olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümlerinde değişiklik yaparak istinaf ve temyiz ile ilgili hükümleri yeniden düzenleyen 18.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu"na eklenen geçici 7.maddeye göre, 5311 sayılı Kanun hükümleri Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanır.
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinin borçlusu ..."ın şikayet ve borca itirazlarını bildirerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ... 19. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 27.4.2017 tarih ve 2016/1304 E.- 2017/532 K. sayılı kararı ile istemin kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 25.10.2017 tarih ve 2017/1594 E. - 2017/1638 K. sayılı kararı ile HMK’nun 355. maddesi uyarınca gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmadığından istinaf talebinin usulden reddine karar verildiği, kararın alacaklı vekili tarafından yerel mahkemenin gerekçeli kararının, usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesiyle temyiz edildiği görülmektedir.
Somut olayın incelenmesinde; yerel mahkemenin istemin kabulüne ilişkin kararının alacaklı vekilinin yüzüne karşı 27.04.2017 tarihinde verildiği, alacaklı vekilince 03.05.2017"de kararın istinaf edildiğine ilişkin süre tutum dilekçesinin yasal 10 günlük süre içerisinde sunulduğu, gerekçeli istinaf dilekçesinin ise verilmediği görülmekle beraber, mahkemenin gerekçeli kararının alacaklı vekiline 15.05.2017 tarihinde tebliğ edildiğine ilişkin tebligat mazbatasının incelenmesinde; muhatapla aydı adreste çalışan Kübra Bahar imzasına tebliğ edildiği, avukatın iş yerinde olup olmadığı, neden kendisine tebliğ edilmediğinin belirtilmediği, tebligatın bu şekliyle 7201 Sayılı Kanunu"nun 17. maddesine aykırı olduğu, bölge adliye mahkemesinin istinaf talebinin usulden reddine ilişkin kararının alacaklı vekiline 01.12.2017 tarihinde tebliği üzerine alacaklı vekilinin 15.12.2017 tarihinde, yerel mahkeme kararının usulsüz tebliğ edildiğini ve esasa ilişkin temyiz itirazlarını ileri sürerek kararın bozulmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; yerel mahkeme kararının, süresi içerisinde süre tutum dilekçesi sunarak istinaf talep eden alacaklı vekiline tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşıldığından, alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, istinaf nedenleri olarak kabulü ile, bölge adliye mahkemesince istinaf incelemesi yapılması gerektiğinin kabulü zorunludur.
Öte yandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesinde; “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re"sen gözetir” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, HMK’nun 342/2/e 342/3. maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nun 352 ve 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesidir. İstinaf yoluyla incelenen mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık denetimi yönünden; işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereği, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekecektir.
O halde, bölge adliye mahkemesince, süresinde istinaf süre tutum dilekçesi verildiği halde, incelenen ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı tespit edildiğine göre, HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince, istinaf isteminin esastan reddi gerekirken, HMK’nun 352. maddesi gereğince usulden reddi isabetsizdir.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nin 25.10.2017 tarih ve 2017/1594 E. - 2017/1638 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 29/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.