7. Hukuk Dairesi 2021/2915 E. , 2021/2467 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22/05/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/09/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ... adına 03.01.1994 tarihli tapu tahsis belgesi düzenlendiğini ileri sürerek 175 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ve davacı adına tescili talebinde bulunmuş, yargılama sırasında 10/11/2014 havale tarihli dilekçe ile, temlik eden ve temlik alan vekili olarak, davacının dava konusu yeri ..."ye devrettiğini, tapu kaydının temlik alan ... adına tescil edilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, tahsise konu yerin tapu tahsis belgesi sahibine devri koşullarının oluşmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne; dava konusu 175 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile temlik alan davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 17/10/2018 gün ve 2016/4183 Esas 2018/6796 Karar sayılı ilamıyla "Davasını devreden ... adına tahsis belgesi bulunsa da davayı devralan davacı ... yönünden tapu tahsis belgesi verilmesi için gerekli şartları yerine getirip getirmediğinin araştırılması ve tahsise dayalı tescil isteğine ilişkin yasal koşulların oluşup oluşmadığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği’’ gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 175 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı hazine adına olan tapu kaydının iptali ile, temlik alan davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
Bilindiği üzere, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
-Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
-Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
-İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
-Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
-Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
-Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
-İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
Somut olayda; mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiş eksik inceleme ile karar verilmiştir.
Tapu tahsis belgesi kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için; diğer koşullar yanında, tahsise konu yerin imar planına göre konut alanında kalmış olması da gerekir. Seydikemer Belediye Başkanlığının 06.11.2019 tarihli yazısında dava konusu 175 ada 3 parsel sayılı taşınmazın imar planında resmi kurum alanında (ilçe tarım müdürlüğü) kaldığı bildirildiği halde yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.