Esas No: 2022/2988
Karar No: 2022/4836
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2988 Esas 2022/4836 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/2988 E. , 2022/4836 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
VEK. AV. ...
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 02/09/2008 başlangıç tarihli sözleşme ile davalı kurumun vekilliğini üstlendiğini, 01/02/2010 tarihinde sözleşmesinin bir gerekçe gösterilmeden haksız olarak davalı tarafından feshedildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla, 835 dosya yönünden 395.000 TL vekalet ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; sözleşmenin haklı olarak feshedilmiş olması nedeniyle davacının sonuçlanmamış ve sonuçlansa bile tahsil edilmemiş olan vekalet ücretinden herhangi bir hisse talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı tarafın sözleşmeyi feshetmede haklı olduğu, davacının vekalet ilişkisinin kendisine yüklediği Avukatlık Kanunu'ndan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediği, davacı tarafın sona erdirilmeyen ve tahsilat yapılmayan dava konusu edilen işlere ilişkin vekalet ücretini talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir. Avukatın, vekil olarak borçları 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 389. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 505.) ve devamı maddelerinde gösterilmiş olup, vekil, aynı Kanun'un 390. (Türk Borçlar Kanunu 506.) maddesine göre, müvekkiline karşı vekaleti sadakat ve özen ile ifa etmekte yükümlüdür. Vekil, sadakat borcu gereği olarak müvekkilinin yararına olacak davranışlarda bulunmak, ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak zorunluluğundadır. “Özen borcu” ile ilgili Avukatlık Kanunu'nun 34. maddesinde mevcut olan; “Avukatlar, yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmekle yükümlüdürler.” şeklindeki hüküm ise, avukatlık mesleğinin bir kamu hizmeti olması nedeniyle, Borçlar Kanunu'nun 390. maddesinde düzenlenen vekilin özen borcuna göre çok daha kapsamlı ve özel bir düzenlemedir. Buna göre avukat, üzerine aldığı işi özenle ve müvekkili yararına yürütüp sonuçlandırmakla görevli olduğu gibi, müvekkilinin kendisi hakkındaki güveninin sarsılmasına neden olacak tutum ve davranışlardan da titizlikle kaçınmak zorundadır. Aksi halde avukatına güveni kalmayan müvekkilin avukatını azletmesi halinde azlin haklı olduğunun kabulü gerekir. Gerçekten de avukat, görevini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermemiş, sadakatle vekaleti ifa etmemiş ise, müvekkilinin vekilini azli haklıdır. Avukatlık Kanunu'nun 174. maddesinde; “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre; haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; mahkemece azlin haklı olduğu kabul edildiği halde azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı davacının vekalet ücret alacağı olup olmadığı hususunda inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Nitekim, taraflar arasında sekiz adet dava ve icra dosyası ile ilgili olarak Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davada verilen 12/10/2017 tarihli ve 2016/245 E. 2017/430 K. sayılı karar hakkında Dairece verilen 02/12/2021 tarihli ve 2021/3346 E. 2021/12422 K. sayılı kararda da aynı hususa işaret edilmiştir.
Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince; uyuşmazlığın tarafların serbest iradeleri ile yaptıkları ve geçerli olan sözleşme hükümlerine göre çözülmesi gerektiği de nazara alınarak, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen ve tahsil edilen işlerden dolayı hak ettiği vekalet ücretlerinin hesaplanması için, azil tarihine kadar takip ettiğini ileri sürerek davaya konu etmiş olduğu dava ve icra dosyalarının getirtilmesi ve tarafların delilleri ile itirazlarını değerlendiren bilirkişi raporu alınıp hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.